Bilirkişi heyeti görevden çekildi...
Abone olSümerbank'ın eski sahibi Hayyam Garipoğlu ve 47 sanığın yargılandığı davada bilirkişi heyeti görevden çekildi.
''Usulsüz işlemlerle Sümerbank'ın içini boşalttıkları''
iddiasıyla bankanın eski sahibi Hayyam Garipoğlu'nun da aralarında
bulunduğu 47 sanığın yargılandığı davada dosyayı incelemek üzere
oluşturulan bilirkişi heyeti, görevden çekildi. İstanbul 6. Ağır
Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanıklardan Hayyam
Garipoğlu, Nida Garipoğlu, Nizam Garipoğlu, Zeki Ünal, Yılmaz
Oruçoğlu ve Nadir Naseh katıldı. Davanın diğer tutuksuz 41 sanığı
ise duruşmaya gelmedi. Duruşmada sorgusu yapılan Zeki Ünal, bankada
30 Eylül 1997 ile 23 Şubat 1998 tarihleri arasında görev yaptığını
belirterek, bu süre içinde önüne gelen kredi tahsisine ilişkin bazı
evrakı imzaladığını söyledi. Bu davada yer almasına neden olan
krediye ilişkin dosyayı hatırlamadığını belirten Ünal, hakkındaki
suçlamayı kabul etmediğini bildirdi. Sanıklardan sanayici Nadir
Naseh de, 1997 yılında aldığı kredinin 2000 yılında çıkacak bir
kanuna göre suç sayılacağını bilmesinin mümkün olmadığını
savunarak, DGM'ce hakkında ''takipsizlik kararı'' verilmesine
rağmen 4 yıl sonra ek iddianameyle dava açıldığını anlattı. Naseh,
bankadan kullandığı kredilerin tümünü geri ödediğini de sözlerine
ekledi. Müştekiler Bahtiyar Uzun, Fatma Uzun ve Hülya Özdemir de,
birikimlerini Sümerbank'a yatırdıklarını, banka çalışanlarının
yönlendirmesiyle off-shore bankada hesap açtıklarını, bankaya el
konulunca geri alamadıklarını ve sanıklardan şikayetçi olduklarını
söylediler. BİLİRKİŞİ HEYETİ GÖREVDEN ÇEKİLDİ Mahkeme Heyeti
Başkanı Neylan Feke, dosyanın bilirkişiye verildikten birkaç ay
sonra dilekçeyle iade edildiğini ve bilirkişilerin bu görevden
çekildiklerini bildirdiğini tutanağa yazdırdı. Duruşmada, Hayyam,
Nida ve Nizam Garipoğlu'nun avukatları, müvekkilleri hakkındaki
yurtdışına çıkış yasağının kaldırılmasını istediler. Sanık Hayyam
Garipoğlu da, ''dolandırıcılık'' gibi adi bir suçla yargılandığını
ve bundan çok utandığını, ancak yargılama sonunda aslında
kendisinin dolandırıldığının ve mağdur olduğunun anlaşılacağını
söyledi. Doğru ve dürüst davrandığını, ancak kendisini
anlatamamanın aczi içinde olduğunu belirten Garipoğlu, şöyle
konuştu: ''Benim hatam, Petrol Ofisi'nin ihalesine girmek oldu.
Başkasına söz verilmiş. Bilmeyerek ben aldım. Sonra dönemin
Başbakanı Mesut Yılmaz, Nesim Malki'nin öldürülmesiyle ilişkim
olduğunu söyledi. Gözaltına alındım. Tutuklandım. 2. duruşmada
olayla ilişkim olmadığı için dosyam ayrıldı. 'Nesim Malki'nin
öldürüldüğü gün 14 milyon dolar el değiştirdi. Bunun arkasında
Hayyam Garipoğlu var' denildi. Bunu başka biri değil, Başbakan
söylüyor. Baktılar ki hala ayaktayım, Türkiye'nin 5 sağlam
bankasından biri olan bankama el konuldu. Hatta el konulduğu gün
bankadan başka bankalara ödemelerin yapılabilmesi için para
aktarıldı.'' Konuşması sırasında gözleri dolan ve konuşmakta güçlük
çeken Garipoğlu, hala ayakta durmaya çalıştıklarını, ihracat
işlerini yapabilmeleri için yurtdışına çıkış yasaklarının
kaldırılması gerektiğini söyledi. Müdahil avukatı Metin Aydın da,
bilirkişilerin 25 Mart 2003 tarihinde dosyayı incelemeye
aldıklarını ve yaklaşık 6 ay sonra da ''kişisel sebepler ve görülen
lüzum üzerine görevden çekildiklerini'' belirttiklerini
hatırlatarak, davanın sürüncemede kalmasına neden olduklarından
haklarında işlem yapılması gerektiğini kaydetti. Sanıkların
yurtdışına çıkış yasaklarının devamını kararlaştıran mahkeme
heyeti, yeni bilirkişi heyeti oluşturulması için üye hakimlerden
birini ''naip hakim'' olarak tayin ederek, duruşmayı erteledi. CEZA
İSTEMLERİ Birleştirilen davaların iddianamelerinde, sanıkların
işledikleri suçlar, ''cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak'',
''teşekküle bilerek yardım etmek'', ''bankayı aracı kılarak
dolandırıcılık yapmak ve bu suça iştirak'', ''tahsis edilmemesi
gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla dolandırıcılık
yapmak'' ile ''banka parasını zimmete geçirmek'' olarak
gösteriliyor. Hayyam Garipoğlu'nun, olayın 245 mağduru olduğu
düşünülerek 808.5 ile 2 bin 17 yıl, Garipoğlu Grubu'na bağlı
çeşitli şirketlerin ortağı olan Nida, Nizam ve Kasım Garipoğlu'nun
739 ile bin 647'şer yıl, Sümerbank Yönetim Kurulu üyesi Cengiz
Biçer'in 763 ile bin 904 yıl arasında ağır hapis cezalarına
çarptırılması istenen iddianamelerde, Şükrü Karahasanoğlu, İsmail
Emen, Muhammet Ciğer, Mehmet Faruk Keçeli ve Orhan Aslıtürk'ün de
aralarında olduğu diğer 42 sanığın da 1 ile 54 yıl arasında değişen
çeşitli ağır hapis cezalarına çarptırılmaları öngörülüyor.