Bilim Kurulu üyesi yeni tedbirlerin işaretini verdi
Abone olKoronavirüs Bilim Kurulu toplantısı öncesi konuşan Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, "Muhtemelen önümüzdeki hafta pazartesiden itibaren duraklama ve düşüş başlayabilir. Başaramazsak daha sıkı tedbirlere ihtiyaç duyulabilir'' dedi
Vakaların artması nedeniyle alınan yeni tedbirlerin ardından
koronavirüste son durumu değerlendiren Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr.
Tevfik Özlü, önlemlerin etkisinin gelecek haftadan itibaren
görülebileceğini, koronavirüs vakalarında artışın devam etmesi
durumunda yeni tedbirlerin geleceğinin sinyalini verdi.
A Haber canlı yayınına bağlanan Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Özlü'nün açıklamasından satır başları:
"Maalesef artışlar devam ediyor. Bundan 1 hafta-14 gün önceki durumları yansıtıyor. Henüz daha son kısıtlamaların etkisinin görüleceği zamana yeni yeni gireceğiz. Bu artışlar beklenen bir durum. Bu artışlar olduğu için bu tedbirler geldi. Üzücü ama şaşırtıcı değil."
Özlü tarih verdi
"Bu artışlar bu tedbirlerin ne kadar lüzumlu olduğunu gösteriyor.
Muhtemelen önümüzdeki hafta pazartesiden itibaren duraklama ve
düşüş başlayabilir. Umarım bunu başarırız. Başaramazsak daha sıkı
tedbirlere ihtiyaç duyulabilir. Ben böyle olmasını hem istemiyorum
hem de olmaz diye umut ediyorum."
Hangi tedbirler gelebilir?
"İnsan hareketliliğini kısıtlamalar gelebilir ama bunları bugünden
konuşup karamsar bir şey vermek istemiyorum. Çok da telaffuz etmek
istemiyorum. Toplumsal alanda alınan tedbirler yeterli, ben
bunların işe yarayacağını inanıyorum. Ama burada önemli olan bu
tedbirleri by-pass etmemek lazım. Kısa devre yapıp bunları geçersiz
hale getirmememiz lazım. Çünkü ciddi anlamda insan hareketliliği
azaldı. 30 milyondan fazla insan bu tedbirlerden etkileniyor ve
sokağa çıkması azaldı. Mutlaka işe yarar. Ama bu 30 milyon insan
evde bir araya gelirse konu-komşu, eş-dost, akraba, arkadaşlar
birlikte oturup kalkıp, yemeler-içmeler, kutlamalar, birlikte maç
seyretmeler olursa bu tedbirler işe yarmaz hale gelebilir. O zaman
daha sıkı tedbirlere ihtiyaç duyulabilir. Bunu yapmamak lazım.
Hepimiz zorluk çekiyoruz, bedel ödüyoruz bari boşa gitmesin
çektiğimiz bu sıkıntılar, sonuç alalım da en az hasarla
çıkalım.
Yoksa hem bu kısıtlamalardan maruz olacağız hem de yeni kısıtlamalara ihtiyaç duyulacak. Gerek yok. Bu süreçte yalnız olacağız, evimizde olacağız. Eş-dost-akrabalarla birlikte olmayacağız. Bunlara dikkat etmemiz gerekiyor."
Ağır hasta sayısı neden artıyor?
"Sosyal medyada işi bilmediği halde cesurca konuşan insanlar var.
Grip gibi hastalık, abartılıyor, hafif seyrediyor gibi ifadeler
yayılıyor. Evet bazılarında hatta çoğu kişide hafif seyrediyor. Ama
sizde nasıl seyredeceğini önceden bilmiyorsunuz ki. Çok dramatik
hastalarımız var maalesef. Çok kaybettiğimiz vakalarımız var. Hem
genç hem kronik rahatsızlığı yok ve çok ağır şekilde seyrediyor ve
kaybediyoruz. Ben bildiğim için korkuyorum. Benim için en iyisi
hasta olmamak, enfekte olmamak. En güvenli yol bu. Hasta olduğumda
hafif mi ağır mı seyredecek? Tekrar hayata dönebilecek miyim?
Bunlar belli değil."
Türkiye'de şu anda 4500'den fazla ağır hasta var. Bu vefatlar buradan oluyor. Önümüzdeki günlerde daha çok vefat sayıları ile karşı karşıya kalabiliriz. Bunu görebiliyoruz. Yoğun bakım doluluk oranlarımız yüzde 70'i geçti. Ama özel yoğun bakımlar var. Oraları dışarıda bırakırsanız bu doluluk oranı daha yüksek. Kimse kendini güvende hissetmesin. Ben hasta olursam hafif atlatırım ya da hasta olursam hastanede tedavi olurum iyileşirim diye düşünmesin. Öyle olmayabiliyor. Bu hesap doğru çıkmayabilir."
Yerli aşıda umut var mı?
"Kesinlikle. Çok sevindirici gelişmeler. Türkiye'de şu anda aşı
deneme amaçlı üretiliyor. Bu altyapıya sahip olduğu ortaya çıktı.
Aşı üretilebiliyor. Aşının etkili ve güvende olduğunu gösterecek
çalışmaların sonucunda yaygın üretime ve piyasaya aşı sevkine
geçilecek. Bu da biraz zaman alacak. Faz 1 çalışmaları gayet iyi
gidiyor. Faz 2 çalışmaları yakında başlayacak. Nisan ayı gibi
tamamlanacak diye umut ediyoruz."
"Kapasitemizi zorlamamalıyız"
"Sağlık çalışanları çok yoğun bir yük ve stres altında.
Hastanelerdeki yoğunluk artıyor. Yoğun bakım doluluğu artıyor.
Kapasitemizi zorlamamalıyız. Şu anda yönetilebilir durumda gidiyor.
Hastalarımızın hepsine gerekli hizmeti veriyoruz."
"Bu şekilde devam ederse illa bir yerde
tıkanacağız"
"Hasta ve ağır hasta sayısında artış var. Bu sürdürülemez. Bu
şekilde devam ederse illa bir yerde tıkanacağız. O zaman isteyen
hastaneye yatamayabilir ya da yoğun bakım yatağı bulunamayabilir,
tedavisiz kalabilir. Böyle sorunlar yaşanabilir. Tedbirler bunu
önlemek için alındı. Ne kadar yorulsak da stres altında kalsak da
canla başla çalışıyoruz. Enfekte olan, maalesef kaybettiğimiz
meslektaşlarımız var. Ama moral motivasyonlarımız iyi. İşimizi
yapmaktan çok mutluyuz ama sağlık konusunda tedbir alarak toplumun
bize yardımcı olması, yükümüzü hafifletmesi lazım."