Bilim Kurulu Üyesi Prof. Necmi İlhan: Ben olsam aşı olup, PCR zorunluluğundan kurtulurdum
Abone olBilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, öğretmenler ve okul çalışanlarına haftada 2 kez PCR testi zorunluluğu getirilmesi ile aşı yaptırmayan bu kişilerin ayda 8 kez PCR testi yaptırmak zorunda kalacağını söyledi. İlhan, 'Açıkçası ben olsam vatandaşlarımızın yerinde, aşımı yaptırıp, PCR zorunluluğundan kurtulurdum' diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın
ardından yaptığı açıklamada, okullarda 6 Eylül'de yüz yüze eğitimin
başlamasıyla henüz aşı olmamış öğretmen ve diğer personelin
haftada en az 2 defa PCR testi yaptırmasını isteyeceklerini
söyledi.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı, Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, salgın ile mücadelede şu an aşının en güçlü silah olduğunu söyledi.
"Yüzde 70-80'lere gelirse daha kolay
olacak"
İlhan, "Türkiye'de yüzde 55 kadar vatandaşımızın çift doz aşı
olduğunu, hedef doğrultusunda neredeyse yüzde 75'e yakın
vatandaşımızın da tek doz aşısını olduğuna şahit oluyoruz. Çift doz
aşısını olan vatandaşlar yüzde 70-80'lere gelirse o zaman aşılama
konusunda daha çok başarı sağlayıp, pandeminin üstesinden gelmek
daha kolay olacak" dedi.
"Riski azaltmak gerekiyor"
Okulların
açılacağına değinen Prof. Dr. İlhan, "Sürecin başından beri
tüm Bilim Kurulu üyeleri okulların en geç kapanması, en erken
açılmasını savunuyoruz. Gerçekten okulların bir an önce açılması
gerek ilköğretim gerek üniversite gerçekten çok önemli. Bunun için
de insanlar kapalı yerlerde bir araya gelecekleri için, nereden
baksanız üniversiteler de dahil yarım günden fazla dersler
olacağını düşündüğümüzde buradaki riskleri azaltmak gerekiyor. Bu
riskleri azaltmak için işle ilgili alınabilecek önlemler var.
Bunların başında ortamların temiz hava ile havalandırılması,
sınıflarda seyrek oturulması, maske takılması gibi bileşenler
söz konusu olmakla birlikte bir de tabi ki aşılanma var" diye
konuştu.
"Sinema ve tiyatroya girişte de
istenecek"
Prof. Dr. İlhan, pandemi ile mücadelede
aşının en güçlü silah olduğuna dikkat çekerek, "İki doz aşısını
olanlar üzerinden gidersek eğer yüzde 55'lik rakama sahibiz.
Aşı olmak Türkiye'de zorunlu değil aşı olmak isteye bağlı. Bu da
önemli bir yaklaşım ama aşı olmayan vatandaşlarımızın da kapalı
ortamlara girdikleri için hem kendilerini hem de çevrelerini
korumaları için böyle bir yaklaşım benimsenmiş durumda. Kişi aşı
olmak istemiyorsa sadece aslında okullarımız, idarecilerimiz,
öğretmenlerimiz için geçerli değil öğretim üyeleri, üniversite
öğrencilerimiz için de geçerli hatta üniversiteler dışında sosyal
alanlara girişte sinema, tiyatro, otobüs, tren, uçak yolculuğunda
da kişinin aşısı söz konusu değilse yine PCR testi sonuçları
istenecek" dedi.
PCR testi neden haftada 2 kez istendi?
Prof.
Dr. İlhan, PCR testinin neden haftada 2 kez istendiğine ilişkin,
"Koronavirüs için baktığımızda bulaşma süresi ve kuluçka süresini
üst üste koyduğumuzda 3 güne kadar uzayabildiğini görüyoruz. Yani
bir kişi koronavirüs enfeksiyonunu aldıktan sonra daha çok 3 güne
kadar PCR pozitif hale geliyor. Diyelim ki pazar günü bir şüpheli
teması oldu kişinin ancak çarşamba günü PCR pozitifliği söz
konusu olabiliyor. Bu nedenle okul gününü içerecek şekilde
haftada 2 defa olması mantıklı. Örneğin pazartesi sabahı
öğrencimiz, ilkokul öğretmenimiz ya da üniversite öğretim üyemiz
testini verecek, 3 gün sonra bu sefer perşembe olacak veya pazar
günü verecek bu sefer çarşamba olacak gibi düşünmek mantıklı. Bunun
da tamamen amacı koronavirüs mücadelesinde 72 saatte ancak
koronavirüs pozitif olabileceğini düşünüp, bunun taramasını yapmak"
diye konuştu.
Prof. Dr. İlhan, PCR testi zorunluluğunun aşıya teşvikte etkisinin olup olmayacağına ilişkin, şöyle dedi:
"PCR testi taramada iyi bir test fakat haliyle uygulaması zor aynı zamanda belli bir süre sonra sonuç veriyor ama şu an elimizde taramadaki en doğru test. Bir yandan da sağlık sisteminin yükünün artacağını göz önünde bulundurmak gerekiyor. Test ücretsiz yapılacağı için çok fazla başvuru olacak, hastanenin iş yükü artacak.
"Vatandaş ayda en az 8 kez PCR testi yaptırmak zorunda kalacak. 8 kez yaptırmak demek, pek çok vatandaşımız yaptırmıştır PCR testi. Burnunuz acıyor, boğazınız acıyor sonra tekrar rahatsızlık hissediyorsunuz, zaman kaybı oluyor, test yaptırmaya gittiğinizde kalabalıksa odada bulaşma riski söz konusu oluyor. Açıkçası uygulama açısından baktığımızda ben olsam vatandaşlarımızın yerinde aşımı yaptırıp PCR zorunluluğundan kurtulurdum. Konuyu böyle düşünmek gerekiyor"