Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü'den yüz yüze eğitim ve 4. doz açıklaması
Abone olTÜRKİYE'de 6 Eylül'de okullarda eğitim başlıyor. Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü de mutlaka yüz yüze eğitime geçilmesi gerektiğini belirtti ve endişe yaratan durumu şu sözlerle ifade etti: Delta varyantı nedeniyle özellikle lise üniversiteye yakın olan genç gurubunda bulaşma ve bulaştırma oranlarının erişkinlere benzer noktaya ulaşmış olması. 4. doz aşı yaptırmadığını belirten Özlü, "Ekstradan bir dördüncü dozun size sağlayacağı bir yarar yok." dedi.
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi ve Karadeniz Teknik
Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı
Öğretim üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, Türkiye’de 18 milyonu aşkın
öğrenci nüfusu olduğunu hatırlattı.
Özlü, bu kadar kişinin hayatından pandemi nedeniyle 1,5 yıl çalındığını kaydederek “Bu ülke için 18 milyonu düşünürseniz yani aşağı yukarı 25-30 yılı çalınması demektir. Bu telafisi çok zor bir durum. Onun için bunu daha da uzatmak çok yıkıcı olabilir. O bakımdan yüz yüze eğitime mutlaka geçmeliyiz. Bizi burada motife eden şey gençlerin bu hastalığa yakalanma ve ağır seyretme olasılığın yetişkinlere göre çok daha hafif olması. Fakat endişelendiren durum; delta varyantı nedeniyle özellikle lise üniversite yakın olan genç gurubunda bulaşma ve bulaştırma oranlarının erişkinlere benzer noktaya ulaşmış olması. O bakımdan Türkiye bu riski göz önüne alarak ve iyi yöneterek okulları açmaya çalışacak bunu yapmak zorunda. Bunu bazı ülkeler yaptı bazıları yapamadı ama dünyanın her yerinde eğitim zaman zaman kesintiye uğradı.
Eğer düne göre bugünkü halimize bakacak olursak bunu yapma noktasında daha yakınız çünkü geçen yıl olmayan güçlü bir silah var; aşı. O bakımdan eğer aşılamayı hızlandırır veya yaygın hale getirebilirsek ve gerekli diğer hassasiyetleri de karşılarsak ben okulların açık olmaya devam edebileceğini sürdürülebilir olacağını en azından umut ediyorum” dedi.
“Öğrencilerle teması olanların aşılanması birinci
derecede önemli”
“Risk öğrencilerden çok öğrencilerle teması olan erişkinlerde daha
fazla” diyen Prof. Dr Özlü “Bizim toplumumuzda geniş aile yapısı,
komşuluk, akraba, arkadaşlık, dostluk ilişkileri çok fazla.
Sıcakkanlı insanlarız. Dolayısıyla öğrencilerle teması olan aile
bireylerinin mutlaka erişkinlerin aşılanmış olması gerekiyor en
önemlisi bu. Haftada 6-7 saat okulda, kapalı ortamda 30-40 öğrenci
bir arada olacak ve bu sürekli tekrarlanacak.
Pozitif vaka varsa bulaşma olasılığı çok yüksek. Çünkü delta varyantı çok daha kolay bulaşıyor. Onun için öğrencinin bunu alması ve eve getirmesi topluma taşıması çok kolay.
Bir şekilde öğrencilerle teması olan herkes bütün erişkinlerin
aşılanması birinci derecede bu riski yönetmek açısından en etkili
tedbir olacaktır. 16 yaş ve üzeri şu anda aşı yaptırabiliyor. Bu
yaş grubunun özellikle delta varyantı açısından yetişkinlere benzer
şekilde bulaşma ve bulaştırma özelliğine sahip olduğunu düşünürsek
son derece uygun aşılanma açısından. 12 yaş üzeri veya daha erken
yaşlara doğru aşının çekilmesi konusu henüz Türkiye’de uygulamaya
geçmiş değil ancak bunu yapan ülkeler var. Toplumun aşılanmış
olması yani yüzde 90’ı yüzde 100 aşılanmış bir topluma ulaşmak en
ideali. İnsanlar aşı olmak istemiyorlar, buna saygı duyuyorum.
Ancak şöyle bir durum var devlet kamu sağlığını korumakla görevli
ve kapalı alanlara sosyal alanlara kalabalıklara karışmak
istiyorsanız aşılı değilseniz o zaman tehdit oluşturmadığınızı
belgelemeniz sizden istenebilir. Bunu bütün dünya uyguluyor pek çok
ülkede bu var” şeklinde konuştu.
"Şuanda kaybettiğimiz yurttaşlarımız 30-35 yaş
grubu"
Prof. Dr. Tevfik Özlü, delta varyantının diğer Wuhan virüsüne göre
neredeyse iki kat yüzde yüz daha fazla ölümlere neden olduğuna da
dikkat çekerek “Maalesef ölüm sayıları çok fazla. Şu anda vefat
eden hastalarımız kaybettiğimiz yurttaşlarımız genelde 30-35 yaş
grubu ve önceden sağlıklı olan, kronik hastalığı olmayan kişiler.
Bu olayı daha da üzücü hale getiriyor. Çünkü bu kişiler genel
itibariyle yaşlarına ve sağlıklarına güvenip aşı olmayı raddenler
veya aşısızlar. O bakımdan bunlarda ağır seyrediyor. Ben ölüm
sayılarının önemsenmesi gerektiğini düşünüyorum. Günde 300’e yakın
ölümüz var” diye konuştu.
Dördüncü doz aşı yaptırılmalı mı?
Prof. Dr. Tevfik Özlü, 4. doz aşı yaptırma tartışmaları ile ilgili
olarak ise “Ben kendime yaptırmadım. Üçüncü dozu Biontech
yaptırdım. İki Sinovac, artı bir Biontech. Çünkü genel itibariyle
her iki doz aşılı olanlara üçüncü doz hatırlatma dozudur ve üçüncü
doz ister Sinovac olsun ister Biontech olsun çok güçlü bir antikor
cevabı oluşturuyor. Dördüncü dozun ekstra sağlayacağı bir
koruyuculuğu yok.
Çünkü çok güçlü bir antikor cevabı zaten oluyor. Ekstradan bir dördüncü dozun size sağlayacağı bir yarar yok.
Onun için bence tıbben gerekli değil. Yaptırmak isteyen yaptıranlar var” ifadelerini kullandı.