Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü'den vaka sayılarına yönelik bomba sözler
Abone olBilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, son zamanlarda Covid-19 vakalarında küresel olarak bir artış yaşandığını belirterek, vaka sayıları üzerinden pandeminin gidişinin takip edilmesinin yanıltıcı olacağına kaydetti. Özlü “Vaka sayıları artık önemini kaybetti. Sonuç itibariyle vaka sayıları üzerinden pandeminin gidişini takip edersek yanılabiliriz” dedi. Uzman isim maske ve tekrar kapanmalar gibi tedbirler için de konuştu.
Bilim Kurulu üyesi ve Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ)
Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Tevfik Özlü artış gösteren vaka sayılarına ilişkin konuştu.
Dünyada ve Türkiye’de vaka sayılarındaki artışa rağmen ölüm
sayılarının artmadığını kaydeden Özlü, “Vaka sayılarındaki artışa
rağmen ölüm sayılarının artmadığını görüyoruz. Dünyada böyle
Türkiye’de de böyle” diye konuştu.
Hastalığın öncekinden farklı özelliklere sahip olduğunu ifade eden Özlü, hastane doluluk oranları ya da yoğun bakım doluluk oranlarında da endişe verecek bir durum gözükmediğini ifade ederek, “Son zamanlarda Covid-19 vakalarında küresel olarak bir artış var özellikle Avrupa’da çok belirgin. Onun dışında Japonya’da, Kore’de, Amerika’da vaka sayıları artıyor. Türkiye’de gözlemimiz vaka sayılarının arttığı yönünde. Sağlık Bakanlığının yayımladığı verilerde de bu bariz olarak görülüyor. Vaka sayıları artık önemini kaybetti. Sonuç itibariyle biz vaka sayıları üzerinden pandeminin gidişini takip edersek yanılabiliriz. Çünkü, pek çok kişi aslında hastalığı geçirdiği halde test yaptırmıyor. Hepimiz yakın zamanda buna benzer bazı hastalıklar geçirdik ama, hangimiz gidip test yaptırdı ne kadarımız test yaptırdı? Dolayısıyla vaka sayılarının gerçek rakamı yansıtmadığını düşünüyorum çok daha fazla vaka olduğu kanaatindeyim.
Ama ne var ki; vaka sayıları bence önemli değil artık. Çünkü, hastalık öncekinden farklı özelliklere sahip oldu.
Burada esas olan bizi tedirgin etmesi gereken hastaneye yatışlarda artış olup olmadığı, yoğun bakım doluluk oranlarında artış olup olmadığı ve ölüm sayılarında artış olup olmadığı. Bu açıdan bakılırsa aslında vaka sayılarındaki artışa rağmen ölüm sayılarının artmadığını görüyoruz. Dünyada böyle Türkiye’de de böyle. Hastane doluluk oranları ya da yoğun bakım doluluk oranlarında da endişe verecek bir durum gözükmüyor” ifadelerini kullandı.
"Omicronla beraber hastalık daha hafif bir forma
dönüştü"
Omicronla beraber hastalığın daha hafif bir forma dönüştüğünü
kaydeden Özlü, “Omicronla beraber hastalık daha hafif bir forma
dönüştü. Toplumda da aşılanma oranlarımız oldukça iyi hastalığı
geçirenlerde çok sayıda var. Dolayısıyla gerek aşılanma gerek
hastalığı geçirme yoluyla toplumsal bağışıklık belli ölçüde oluşmuş
durumda. Omicrondaki değişimde dikkate alındığında artık
Covid-19’un eskiden olduğu gibi ağır, ölümcül bir tehdit olmaktan
toplumsal açıdan çıktığını görüyorum ben Onun için vaka
sayılarındaki artışı daha önceki dalgalarda yaşadığımız gibi bir
korku ya da panikle karşılamıyorum” dedi.
"Kronik hastalığı olanlar, yaşlılar ve bağışıklığı
baskılanmış kişiler için hala hastalık önemli bir
tehdit"
Özellikle kronik hastalığı, yaşlı olanlar bağışıklığı baskılanmış
kişiler için hala hastalığın önemli tehdit olduğunu belirten Özlü,
“Özellikle kronik hastalığı olanlar, yaşlı ve bağışıklığı
baskılanmış olan kişiler için hala hastalık önemli bir tehdit.
Onlar kendilerini mutlaka korumaları lazım. Tavsiyem; özellikle 65
yaş üzeri ya da eşlik eden kronik hastalığı olanlar ya da
bağışıklığı baskılayan bir tedavi almakta olan kişilerin bilhassa
aşısız aşı yaptırmamış herhangi bir kişinin çok dikkatli olması
lazım. Kalabalık, kapalı, iyi havalandırılmayan ortamlara
girmemelerini tavsiye ederim. Eğer böyle ortamlarda bulunmaları
gerekiyorsa kısa süreli olarak bulunmaları ve mutlaka usulüne uygun
şekilde maske takmalarını tavsiye ederim. Özellikle toplu taşıma
bunun için önemli." şeklinde konuştu.
"Virüs sürekli değişiyor, mutasyon
geçiriyor"
Virüsün sürekli değiştiğini ifade eden Özlü, “Çünkü virüs sürekli
değişiyor, mutasyon geçiriyor bunları Dünya Sağlık Örgütü izliyor
bizler de izliyoruz. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte farklı bir
bulgu ortaya çıkarsa tabi ki ona göre yeniden durum
değerlendirilir.
Ama şu an itibariyle dünyada da böyle tekrar kapanmalar maske veya diğer tedbirlere geri dönüş yok. Böyle bir eğilim yok.
Çünkü hastalık evet devam ediyor yayılıyor virüs ama öncekiyle karşılaştırıldığında daha hafif bir hastalık şeklinde ve artık pekte ölümcül değil, baktığınız zaman griple aşağı yukarı benzer durumda bir hastalıkla karşı karşıyayız. Bu bizi tedirgin etmese de de paniğe neden olmasa da dikkatli olmamız gerektiği hususu açık yani dikkatli olmakta fayda var. Özellikle risk grubu kişilerin daha dikkatli olması lazım ama toplumsal olarak hepimizin kendini korumak isteyen bu tür hastalıklara karşı dikkatli olmasında yarar var. 2020-2021 yılında yaşadığımız gibi toplumsal tehdit ortamının tekrar yaşanacağını düşünmüyorum böyle bir beklentim yok. Takip edeceğiz önümüzdeki güz dönemine geçildiğinde vaka sayılarında bir miktar artış olabilir yaşanabilir. Bu çok beklenmedik de bir şey değil. Zaten solunum yolu enfeksiyonlarında genelde güz ve kış mevsiminde vaka artışları görülür. Sadece Covid-19 için değil grip için de böyle soğuk algınlığı için de böyle. Vaka artışlarını takip edeceğiz, vaka sayıları üzerinden bir değerlendirme yapmak vaka sayıları üzerinden bir panik oluşturmak bence çok doğru değil artık. Daha çok hastalığın seyrini izleyerek karar vermemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.