Bilim Kurulu Üyesi Kayıpmaz uyardı: Kurban bayramı ciddi bir eşik
Abone ol"Eylül'de birinci dalganın artçıları gelebilir" diyen Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, "Bizim sonbahar; grip mevsiminden önce daha düşük sayıları görmemiz lazım. Burada da Kurban Bayramı ciddi bir eşik'' uyarısında bulundu.
Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği Eğitim Görevlisi ve
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz,
yaklaşan Kurban Bayramı öncesi alınması gereken tedbirleri yeniledi
ve vatandaşlara uyarılarda bulundu.
Emre Kayıpmaz, ''Önümüz Kurban Bayramı ve vaka sayılarımız binin altına düşmüş olsa da 900’lü sayıların altına düşemedik." diye konuştu.
"Kurban Bayramı ciddi bir eşik özelliği taşıyor"
Kayıpmaz, günlük 900'lü vaka sayılarının yüksek olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: Bizim Sonbahar; grip mevsiminden önce daha düşük sayıları görmemiz lazım. Burada da Kurban Bayramı ciddi bir eşik özelliği taşıyor. Kurban Bayramı'nda biz eğer tedbirlere uymazsak, mesafe kuralına, maske takma kuralına, hijyen kurallarına uymazsak o zaman sayıların artma ihtimali var. O yüzden diyoruz ki bu Kurban Bayramı’nda da Ramazan Bayramı’ndaki katı kurallar kadar olmasa da sevdiklerimizi, büyüklerimizi, kronik rahatsızlıkları olanları korumak adına yapmamız gereken yine ziyaretlerden kaçınmak.
Bayram ziyaretlerini bu bayramda da yine telefonla ya da
görüntülü görüşme yöntemiyle yapmayı tavsiye ediyoruz. Mesafeyi ne
kadar çok korursak, maskeyi ne kadar çok kullanırsak sayıların da
bayram sonunda o kadar azalmasını sağlarız. Özellikle büyük çaplı
bayram yemeklerinden, arife günü ve bayramın birinci günü
kabristanlarda oluşacak kalabalıklardan kaçınmamız lazım.
"En ufak hastalık belirtisi olanlar..."
Boğaz ağrısı, burun akıntısı, halsizlik, kas eklem ağrısı gibi yakınmaları olanların sağlık kuruluşlarına başvurmak dışında dışarı çıkmamaları gerektiklerini belirten Kayıpmaz, şu ifadeleri kullandı: En ufak hastalık belirtisi olanlarda kurban dağıtım işlemlerinde de kesinlikle görev almamalılar. Çünkü bu dağıtım esnasında belirtileri olan kişilerin dağıtımda görev alması hastalığın birçok haneye yayılmasına vesile olabilir. Mutlaka maskeyi, mesafeyi et dağıtımı sırasında da korumak lazım. Yine belki tekrar tekrar söyleyeceğiz; ama kurban kesim alanlarında da kalabalık oluşmamasına dikkat edilmesi lazım. Kurban kesim alanlarında randevulu sisteme geçmek uygun olacaktır. Her aileden de belli sayıda bireylerin bu alanlarda yer alması ve kurban kesimi esnasında da her aileden birden fazla kişinin kesim alanında kurbanın başında olmaması lazım ki hastalık gücünü temastan aldığı için hastalığın yayılmasına biz uygun ortam sağlamış olmayalım.
"Ne zaman biteceğini bilmiyoruz"
Kayıpmaz, şu anda okulların açılmasının ertelenmesi ile ilgili bir durumun söz konusu olmadığını bildirerek, şöyle devam etti: Artık bizim kısıtlamalara göre değil de bu yeni düzene göre okulların açılmasını da adapte etmemiz lazım. Elbette okulları açacağız; çünkü bu hastalığın ne zaman biteceğini bilmiyoruz. Ama bununla ilgili değişik alternatifler de gündemde. Ağustos ayındaki vaka sayılarına göre bir değerlendirme yapılacaktır. Ve okulların hangi ilkeler çerçevesinde açılacağı; önce hangi okulların açılacağı ya da ne kadarının uzaktan eğitimle sürdürüleceği bunların hepsi ağustos ayının sonu gelmeden oluşacak vaka sayılarına göre Milli Eğitim Bakanlığımızca belirlenecektir.
"Eylül'de birinci dalganın artçıları gelebilir"
Birinci dalganın şu anda dünyada bitmediğine vurgu yapan Kayıpmaz sözlerini şöyle tamamladı:
Dünyanın hiçbir ülkesi şu anda bu hastalıktan tamamen arınmış değil. Birinci dalga tamamlanmadan, ikinci dalgadan söz etmek mümkün değil. Biz birinci dalganın artçı dalgalarını yaşıyoruz. Nasıl vaka sayılarımız daha düşüktü ve biz tekrardan bin 500’lü rakamlara çıkıp şu anda tekrar bir iniş yaşadıysak birinci dalganın artçı dalgaları işte bu şekilde geliyor. Eylül ayında da birinci dalganın yine bu artçı dalgaları gelebilir. Çünkü Eylül ayında işin içine mevsimsel gripler giriyor, havalar soğuyor, insanlar kapalı ortamlarda birbirlerine daha yakın bir biçimde oluyorlar ve bundan dolayı da hastalık yayılma gücü buluyor.
O yüzden Eylül’e karşı, Sonbahara karşı dikkatli olmalıyız ve Eylül-Ekim aylarında grip aşısının da yapılmasını tavsiye ediyoruz ki 2 hastalık bir arada daha ciddi seyredebilir. Bizim Sonbahara bu sayılarla girmememiz derken aslında kastettiğimiz bu. Çünkü sonbaharda mevsimsel grip işin içine girecek, kapalı ortamlarda daha fazla vakit geçirmeye başlayacağız, kişiler arasında mesafeler kısalacak.