Bilim Kurulu üyelerinden hayati uyarı! Virüsün etkisi geçmedi ikinci dalga gelebilir
Abone olSağlık Bakanlığı Kovid-19 Bilim Kurulu üyeleri, Prof. Dr. Canan Ağalar, Prof. Dr. Aydın Yılmaz ve Prof. Dr. Tevfik Özlü virüsün etkisini tamamen yitirmediği gerekçesiyle, "rehavete kapılmayın" uyarısında bulundu. Bilim Kurulu üyeleri 'virüsün etkisinin geçtiğini kimse söyleyemez. İkinci dalganın gelme ihtimali var' açıklamasında bulundu.
Yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı alınan tedbirler ve
tedavilerdeki başarılı sürecin etkileri görülüyor. Zira vaka
sayıları azalıyor, ölüm oranları düşüyor ve
hayat kademeli şekilde normalde dönüyor.
Koronavirüs tehdidinin bitmediğine ve dikkat edilmezse sürecin uzayabileceğine vurgu yapan uzmanlar, özellikle Ramazan Bayramı'nda kurallara uyularak, bu yıl ziyaretlerin yerini telefon görüşmelerinin alması gerektiğini söyledi.
Virüsün etkisinin geçtiğini kimse
söyleyemez
Virüsün etkisi geçmiş gibi davrananları uyaran Sağlık Bilimleri
Üniversitesi (SBÜ) Öğretim Üyesi ve Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları
ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD) Yönetim Kurulu
Başkanı Prof. Dr. Canan Ağalar, Türkiye’nin başarıyla
yürüttüğü Kovid-19 mücadelesinde geriye dönüş
yaşanmaması için kritik bir dönemden geçildiğini belirtti.
Sağlık Bakanlığı Kovid-19 Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ağalar, “Virüsün etkisinin geçtiğini kimse söyleyemez. 3 önemli kural var, olmazsa olmazımız: Maske takmak, el temizliği ve sosyal mesafe kuralı. Artık yeni normalimiz bu olmalı. Influenza ve koronavirüslerden deneyimimize göre bu, üst solunum yolu etkenleri arasına girebilir, sonbahar kış aylarında da bu şekilde devam eder, 2020 böyle geçebilir” ifadelerini kullandı.
İkinci dalganın gelme ihtimali var
Rehavete kapılmanın tehlikelerine ilişkin ise Prof. Dr. Canan
Ağalar, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
Erken rehavete kapılmamak gerekli. Bu da ancak eğitimle olacak bir şey. Örneğin, ağzını ve burnunu kapatmazsan, taktığın o maskenin hiçbir fonksiyonu yok. Maske takınca ağzını ve burnunu düzgünce kapatacaksın. Defalarca söylendi. Ne kadar beklesek de bu eğitimi veremezsek, hiçbir zaman tam anlamıyla önlem alınmış olmayacak. Bireylere görev düşüyor. Hem kendimize bulaşmasını engelliyoruz hem de karşımızdakine. Karşılıklı sevgi ve saygı göstergesi. Ben takarsam ve karşımdaki takmazsa, bu bana saygısızlık. Sağlığımı hiçe saymak, sağlığıma saygısızlık. Düzgün maske takmak zor değil, alışkanlık kazanmak şart. İkinci dalganın gelme ihtimali var. Bu yıl maskeli gezmeye alışacağız. 3 kurala uyarsak sorun yok.
Bu yıl görüntülü konuşmalarla bayramlaşalım
Canan Ağalar, bu yıl bayramlaşmaların görüntülü konuşmalar yoluyla
yapılmasını önerdi:Aslında toplumumuzun çok sevdiğimiz bir geleneği
bayramlaşma. Sevgi ve saygı içinde olduğumuzu gösterir ancak bu
sene bunu yüz yüze yapmayarak, karşımızdaki kişiye ve onun
sağlığına olan saygımızı göstereceğiz. Bu senelik bu bayramda
görüntülü görüşmelerle, telefon konuşmaları yoluyla bayramlaşalım.
Kimse birbirine kırılmaz.
2020 yılı böyle devam edecek
Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Ankara Atatürk Göğüs
Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr Aydın Yılmaz da Prof. Dr. Canan
Ağalar ile benzer görüşte.Rehavete kapılmamak gerektiğini
vurgulayan Aydın Yılmaz'a göre, 2020 yılı maske takarak ve
sosyal mesafe kuralına uyarak geçecek."Maske ve sosyal mesafe,
artık hayatımızın bir parçası" diyen Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr.
Yılmaz, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
Bu sene buna alışacağız. 2020 yılı böyle devam edecek. Virüsün etkisi bunu bir tedavisi yok, aşının bluunma süreci 2020de mümkün gözükmüyor, maske ve temassızlığa dikkat. Sağlık otoriteleri ve devletimiz yapacağını yaptı, bundan sonra artık kişilerin kendilerinin dikkatli olması gerek. Riskini belirleyip, halkımız dikkat edecek.
Kişiler kendi tedbirlerini gevşetirse, vakalar
yeniden 2 bini bulur
Bu yıl alışılagelmişin dışında gerçekleşecek olan bayrama
ilişkin ise Aydın Yılmaz, "Sokağa çıkma yasağının amacı zaten
kişilerin bir araya gelmesinin önüne geçmek. Bayramlaşma
olmamalı. Görüntülü konuşma yapılabilir. Ama bir araya gelmek,
tokalaşmak, sarılmak kesinlikle yok! Bizim insanımız samimiyeti
sever, dayanamayacağı şey tokalaşmamak, sarılmadan
bayramlaşmak, el öpmemek ama bu yıl böyle olmak zorunda. Virüs
tehlikesi geçmedi, dün 961 vaka görüldü. Tedbiri elden
bırakmamak gerekli. Kişiler kendi
tedbirlerini gevşetirse, vakalar yeniden 2 bini bulur"
yorumunu yaptı.
Virüs hala dolaşıyor ve öldürüyor
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Göğüs
Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü de
Prof. Dr. Canan Ağalar ve Prof. Dr. Aydın Yılmaz ile benzer
görüşte.Virüs yokmuş gibi davranmanın çok büyük hata bir
olduğunu vurgulayan Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Özlü, şu
ifadeleri kullandı:
Virüsün etkisi geçmedi. Virüs bizi terk etmiş değil. İki gündür 900'ü aşkın yeni hastamız var. Büyük çoğunluk kurallara uydu, vaka sayımız azaldı ama virüsün yeni enfekte ettiği kişiler de var. Virüs hala bulaşıyor ve öldürüyor da! Giderek etkisi azalıyor ve ölüm oranı azalıyor ama bu durum, tehlikenin geçtiğini göstermiyor. Rastlantısal bir azalma değil, tedbir aldığımız için vakalar azalıyor.
Dikkat edilmezse süreç uzayabilir
Tedbirlerin gevşetilmesi, özensiz ya da dikkatsiz davranılması veya
rehavete kapılmanın sonuçlarına ilişkin ise Özlü, "Evden çıkma
konusunda gevşemeler oldu ama sosyal mesafenin korunması,
hijyen ve maske kullanımı konusunda geri adım atılmaması
gerekli. Dikkat edilmezse süreç uzayabilir, hafifçe geriye doğru
dönebilir" yorumunu yaptı.
Bayram ziyareti kabusa dönüşmesin
Bu yılki bayramlaşmaya da değinen Özlü, şunları
kaydetti:"Virüs bir yere gitmedi, en ufak bir dikkatsizliği
affetmiyor. Bir taziyede 103 kişiyi enfekte ettiğini biliyoruz. 5
binlerden 900'lü vakalara geldik. Başarılı oluyoruz ama
henüz hiçbir şey bitmedi. Yüz yüze bayramlaşma, büyük hata
olur. Virüsün kimde olduğu, size kimden bulaşabileceği belli değil.
Hiç tanımadığın kişilerden bulaşmıyor, arkadaş, komşu, tanıdınız
insanlar size bulaştırıyor çünkü onlarla yakınlaşıyorsunuz! İftar
davetlerinde de gördük, çok sayıda kişinin testi pozitif
çıkmaya başladı. İçlerinde enfekte olanlar, ölenler olabilir, sonra
vicdan azabını yaşayabiliriz. Bunnu yaşamamak için de bu bayram,
mesaj, sesli mesaj, arama, görüntülü arama gibi yöntemlere
başvurulabilir dijital ortamlar kullanılabilir"