Bilim dünyasının gözü Van'da
Abone ol36 bilim adamı Van Gölü derinliklerinde iklim değişikliği, volkanik aktivite ve depremlerin geçmişi hakkında araştırma yapıyor.
Türkiye'den Van Yüzüncü Yıl ve İstanbul üniversiteleri,
Avrupa'dan ise, İsviçre'nin EAWAG ve Almanya'nın Bonn
üniversitelerinin işbirliği ile Van Gölü'nde "Van Gölü Sondaj
Projesi" gerçekleştiriliyor.
İklim değişikliği, volkanik aktivite ve depremlerin geçmişi hakkında bilgi edinme amacıyla göl tabanında 4 derin lokasyondan 250 metre uzunluğuna varan sondaj yapılması planlanıyor. Yapılan çalışmalarla, paleobotanik, paleoekoloji-insan etkisi, paleoiklim-göl seviyesi değişimleri ve volkanizma-deprem aktiviteleri projenin temel amacını oluşturuyor.
Yapılan araştırma hakkında bilgi veren Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Karabıyıkoğlu, yapılan araştırma ile 500 bin yıllık bir geçmiş dönemden bahsettiklerini belirterek, o dönemdeki iklim değişikliklerine ışık tutacak verileri içerdiğini söyledi. Karabıyıkoğlu, projenin bilimsel araştırmaları destekleyen kuruluş tarafından maddi kaynağının oluşturulduğunu ifade ederek, Van Gölü'nde yaşama geçirilmek üzere gündeme geldiğini anlatarak "Mevsim değişikliği ve küresel ısınma çok büyük boyutlarıyla tüm dünyada görülmeye başlandı. Kendi ülkemizde de bildiğiniz gibi havaların ısınması yanı sıra aşırı yağışlar nedeniyle selleşme olayları zaman zaman karşılaşılan kuraklıklar bu olayın artık günümüzde birebir insanlığı tehdit eder boyutlara geldiğini gördü. Dolayısıyla bu projenin özü küresel iklim değişikliğine bir ışık tutacak veri birikimini ortaya koymak. Bunun için Van Gölü dünyada ki ideal birkaç gölden bir tanesi. Nedeni ise gölün 450 metre derinliğinde olması. Ve yakın geçmişte göl kitlesini hiçbir şekilde kurumaması nedeniyle tabanında biriken çamurların bize 500 bin yıllık bir geçmiş dönemdeki iklim değişikliklerine ışık tutacak verileri içeriyor olması. Şimdi bu verilerin çözümlenmesiyle geçmişte ne olup bittiğini anlayarak yakın gelecekte oluşabilecek iklim değişiklerinde nelerle karşılaşabileceğimize ilişkin veri elde etme olanağını bulacağız. Bu verilerin yanı sıra aynı zamanda bu bölge bildiğiniz gibi Süphan ve Nemrutun patlamalarıyla da karakterize de edilen bir bölge. 500 bin yıl içerisinde Süphan ve Nemrutun patlamaları yani volkanizmanın püskürmelerinin ürünlerine ilişkinde veri elde edeceğiz. Bu veriler bizlere çok iyi bir düzeyde yaşlandırma oluşturacak dolayısıyla biz son 500 bin yıl içerisinde büyük olasılıkla birkaç bin yıllık evreler içerisinde ne tür iklim değişiklikleri oldu, kaç kez Nemrut ve Süphan patlayarak ürünlerini ortaya koydu bunlar hakkında da bilgi edinme olanağı bulacağız" dedi.
EKİBİN AKADEMİK YAPISI 36 BİLİM ADAMINDAN OLUŞUYOR
Yrd. Doç. Dr. Mustafa Karabıyıkoğlu, ekibin akademik yapısının
36 bilim adamından oluştuğunu belirterek, bunlardan 6'sının
Türkiye'deki İstanbul Teknik ile Van Yüzüncü Yıl
üniversitelerinden, diğerleri ise ağırlıklı olarak Avrupa ve
Amerika'dan katkı koyan bilim adamları olduğunu söyledi. Almanya ve
İsviçre'nin ise bu işe hem maddi katkı koyduğunu, hem de bilimsel
desteğinin alt yapısını oluşturduğunu belirten Karabıyıkoğlu;
"Birde bunların dışında uluslararası kıtasal alanlarda delme
programı olarak bilinen büyük bir bilimsel kuruluş var. Bu projenin
de ağırlıklı desteği onlardan geliyor. Hem maddi olarak hem yapılan
işin içeriğine ilişkin yapılan işlemler açısından. Proje büyük
olasılıkla bu ayın ayının sonunda bitecek. Gölün tabanından alınan
verilerinin irdelenmesi en az 5 yıllık bir süreci kapsayacaktır.
Sondajlar alınıp Bremen'deki laboratuara yerleştirildikten sonra
konuyla ilgili çok farklı alanlarda çalışan bilim adamları bu
karokları incelemeye ve sonuçlarını bire bir yayın haline getirmeye
başlayacaklar" diye ifade etti.
BİLİM DÜNYASI ŞU ANDA VAN'DA OLAN BİTENİ DÖRT GÖZLE BEKLİYOR
Yrd.Doç.Dr. Mustafa Karabıyıkoğlu, bu projenin aslında kendileri açısından Türkiye gerçeğinde düş diye tanımlayacakları bir proje olduğunu, çünkü oluşturulması çok uzun zaman aldığını ifade etti. Karabıyıkoğlu "Bizim gibi bu tür gölsel alanların çalıştırılmasını isteyen başka ülkeler de var. Ama büyük olasılıkla bizden sonra sırada zannedersem Rusya, İsrail ve Arjantin bu konuda kendileri kendi göllerinin çalışılmasına yönelik girişimleri var. Sonuçta hangilerinin alabileceklerini bilmiyorum ama, gölsel alanları çalışan bilim dünyası şu anda Van'da olan biteni ve sonuçlarını dört gözle bekliyor ve pek çok kişide bu proje içinde görev almayı da istiyor. Bu projenin sonucunda,Van Gölü şu anda dünyanın bilim adamları arasında bilinen birkaç en önemli göllerinden birisi konumunda. Soda gölü olması sebebiyle. Ama bu proje sonucunda eminim bu gölde pek çok proje yapmak isteyen bilim adamları olacak bundan sonrası da" şeklinde konuştu.
VAN GÖLÜ AKTİF BİR DEPREM ALANI
Deprem konusuna ilişkin açıklamalarda da bulunan Karabıyıkoğlu,
Van Gölü'nde deprem olarak aktif bir alan olduğunu belirterek
şunları ifade etti:
"Ben bu aktifliği söylediğim zaman burada yaşayan bir insan olarak
şunu da söyleyeyim. Son yıllarda Türkiye'de deprem üzerine
konuşulduğu Kuzey Anadolu fayındaki gibi bir depremsel aktivite
burada yok. Buradaki faylarımız ister Doğu Anadolu ister Kuzey
Anadolu fayından oldukça uzak alandaki konumlandırılmış bir
yerdeyiz. Dolayısıyla burada deprem oluşturan faylar Batı Kuzey
Anadolu ve Doğu Anadolu fayındaki gibi etkin faylar değil. Ama ona
rağmen örneğin geçmişinizi düşünecek olursanız Muradiye, Çaldıran
depremleri ki o depremler sayesinde ben buraya çalışmaya gelmiştim.
Çok büyük kayıplara neden oldu. O kayıpların nedeni depremin
gücünden ziyade yerleşim alanlarındaki binaların oturma alanlarının
yeterli bir düzeyde yapılandırılmammış olmasından dolayı. Bunlar
ölü volkanlarımız. Örneğin İzlanda'daki gibi bir olayı burada yakın
gelecekte ben yakın gelecek diyince insan yaşamıyla ilgili
konuşuyorum. Karşılaşma olanağımız yok ama birkaç milyon yıl
içerisinde ne olur onu ön görmek biraz zor."
500 BİN YILA İLİŞKİN İKLİM VERİLERİ İÇERİYOR
Proje Koordinatörü Prof. Dr. Thomas Litt ise özet olarak yapılan
çalışmaları "Van Gölü'nü seçmemiz önemi öncelikle göl derin ve
dünyadaki önemli göllerden biri. Soda gölü. Çevresinde volkanizma
var. Göl tabanındaki çökerler bize son 500 bin yıla ilişkin palioy
iklimini ayrıntılı olarak öğrenmemize yarar sağlayacak verileri
içeriyor. Aynı zamanda bu çökerler içerisinde volkanik faaliyetinde
zaman içerisinde anlayabilecek verileri veriyor. Bunların ötesinde
bu bölge depremler açısından da ilginç bir alan olduğu için
depremler hakkında da bilgi elde etme olanağını sağlıyor. Bu
nedenlerle Van Gölü bizim temel araştırma alanımız olarak seçilmiş
bulunuyor" diye değerlendirdi.