Ünlü Alman bilim adamı Albert Einstein’in tam 100 yıl önce var oldukları tezini ileri sürdüğü kütlesel çekim dalgalarının varlığı bilimsel olarak ispatlandı. Bilim adamlarına göre de evrenin oluşması ve çalışmasını anlama yolunda devasa bir adım atıldı. Astronomi çalışmaları açısından 'evrene yeni bir pencere' açıldı. Bu gelişmenin astronomi ve fizik çalışmalarında yeni bir çığır açması bekleniyor. ABD’nin Massachusetts eyaletindeki Washington kentinde bir basın toplantısı düzenleyen bilim adamları, araştırmalarının sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı. Bilim adamları, açıklamalarında 1,3 milyar yıl önce çarpışan iki kara deliğin evrene yaydıkları çekim dalgalarının 14 Eylül 2015’te dünyaya ulaştığını ve bu dalgaları geliştirilen aletlerle tespit etmeyi başardıklarını duyurdu. Açıklama ise Einstein’in İzafiyet Teorisi’nin yüzüncü yıl dönümünde yapıldı. LIGO Müdürü David Reitze, “Bugüne kadar çekim dalgalarına karşı sağırdık; ancak şimdi onları duyabiliyoruz.” dedi. Reitze ve meslektaşları, gerçekleştirdikleri bu buluşun, Galile’nin 4 asır önce teleskopu kullanmasıyla eşdeğer olduğunu dile getirdi. Reitze, “Bugün aynı derecede öneme sahip bir iş yaptığımızı düşünüyoruz. Sanırım evrene bir pencere açıyoruz.” şeklinde değerlendirdi. Çalışma, LIGO laboratuvarlarında 16 farklı ülkeden bin kadar araştırmacının katılımıyla gerçekleştirdi. 14 Eylül’de ulaştığı belirtilen dalgaların doğrulanması ve hesaplanması aylar sürdü. LIGO Araştırma Ekibi’nin Başkanı David Shoemaker da açıklamasında, “Einstein’ın 1916 tarihli teorisinde temel aldığı dalga şekliyle bizim 2015’te gözlemlediğimiz dalga şekli tamamen aynı.” dedi. Araştırmacılar, dalgaları tespit edebilmek için her biri 4 kilometre uzunluğunda olan iki adet tüpün L harfi şeklinde yerleştirildiği dev dedektörler kullandı. Bu dedektörler Hanford (Washington) ve Livingston'da (Louisiana) kuruldu. VIRGO adı verilen üçüncü bir dedektörün bu yıl sonlarında İtalya’da açılması bekleniyor. Ayrıca sonraki yıllarda Japonya ve Hindistan’da da dedektörler kurulması planlanıyor. NASA uzmanlarından, Yerçekimsel Astrofizik Laboratuvarı Başkanı Tuck Stebbins, söz konusu dedektörlerin 'insanlar tarafından inşa edilmiş en kompleks makinelerden biri' olarak tarif ediyor. Araştırmacıların 1,3 milyar önce kütleleri Güneş’ten 29 ila 36 kat büyük olan iki kara deliğin çarpışması ile oluşan dalgaların 14 Eylül’de önce Louisiana’daki dedektöre, 7.1 milisaniye sonra da Washingon’daki dedektöre ulaştığını duyurdu. Aralarında 3 bin kilometre olan iki dedektörlerin aynı sonuçları elde etmesi, keşfin doğruluğunu kanıtlayan bir diğer etmen. Londra College Üniversitesi’nden Fizik Profesörü Andrew Coates, bu keşifin “Higss bosonu, nötrino kütlesi, elektronun keşfi, elektromanyetizm, Kopernik devrimi ve Newton’un kanunları ile aynı seviyede olduğunu” ifade etti. Cardiff Üniversitesi’nden Profesör B S Sathyaprakash ise “Artık evrene sadece bakmayacağız, onu dinleyebileceğiz. Bu pencere evrenin müziğinin sesini açtı” değerlendirmesinde bulundu. Ünlü fizikçi Stephen Hawking de bu buluşun “bir astronomi devrimi başlatacağını” söyledi. Çalışmayı gerçekleştiren bilim adamlarını tebrik eden Hawking, elde edilen bulguların kendisinin 40 yıl önce Cambridge Üniversitesi’nde yaptığı tahminlerle örtüştüğünü kaydetti. BBC’ye konuşan Hawking, “Kütlesel çekim dalgaları evrene tamamen yeni bir bakış şekli getiriyor. Onları tespit edebiliyor olma kabiliyeti, astronomide bir devrim yaratma potansiyeline sahip.” dedi.