Bilgisayarınız istilaya uğramasın
Abone olBilgisayar kullanıcılarının baş belası olan virüsler, özellikle internet ortamında çok rahat bulaşabiliyor. Peki virüsler hakkında ne kadar şey biliyoruz?
Bilgisayar virüsü, taşıyıcı bir programa eklenmiş bir program
kodu parçasıdır. Virüsler kendilerini çoklarlar ve diğer dosyalara
da bulaşırlar. Bu şekilde bir yayılmanın yanısıra bilgisayar
virüsleri istenmeyen bazı davranışlarda da bulunabilirler.
Kendini çoklayan bir program düşüncesi ilk defa 1949 yılında ortaya
atıldı. Ancak ilk bilgisayar virüsünün programlanması ve test
edilmesi 1960 yılında gerçekleşmiştir. 1980’lerin başında, Fred
Cohen kendini çoklayan programlar hakkında çok geniş bir araştırma
başlatmıştı. Araştırmanın geneli teorik olmasına karşın bu
programlarla ilgili bir çok uygulanabilir deneme de yapmıştır.
Biyolojik virüslerle bir çok yönden benzeşen bu programlar, ilk
defa Fred Cohen tarafından 1984 yılında yapılan bir konferansta
bilgisayar virüsü olarak adlandırıldı. Fred Cohen, Güney California
Üniversitesi elektronik mühendisliğinde doktora tezi olarak
araştırmalarını sunmuştur. Dr. Cohen’in tanımına göre bilgisayar
virüsü diğer programları kendisinin bir versiyonun içerecek şekilde
değiştirerek bulaşabilen program parçasıdır ki bu tanım artık
standart bir tanım haline gelmiştir. Dr. Cohen’in çalışmaları
sadece virüsün tanımlamasıyla sınırlı kalmamıştır. Ayrıca virüsün
tanınmasıyla ilgili günümüz virüs tarama programlarının temelini
oluşturan bir çok fikir de ilk kez kendisinin tezinde
yayımlanmıştır.
Gerçek bir virüs bir genetik kod (DNA veya RNA) parçası ve bu
genetik kodu koruyan protein kılıftan oluşur. Yaşamsal
ihtiyaçlarını giderecek hiçbir organeli yoktur. Kendisini çoklamak
için bir hücre arar ve bulduğu hücrenin yönetim mekanizmasını ele
geçirerek kendi genetik materyalini taşıyan yeni kopyalarını
üretir. Ele geçirecek bir hücre(konak) bulamadığında ise kristalize
olurlar. Biyolojik adaşları gibi bilgisayar virüsleri de
kendilerini konak bir dosyaya ekleyene kadar işe yaramaz kod
parçalarından başka birşey değillerdir.
Kendileri de program kodları oldukları için herhangi diğer bir
programla yapabildiğiniz işlemleri bir virüs programıyla da
yapabilirsiniz. Aradaki tek fark ise virüsün çalışabilmesi için
bulaştığı programın çalıştırılması gerekliliğidir. Çalışabilmek
için başka bir programa ihtiyaç duymaları onları aciz gibi gösterse
de aslında virüsler kendilerinden beklenmeyecek kadar büyük
zararlara yol açabilirler. Zaten kendilerini çoklamaları başlı
başına bir zarardır. Bilgisayarlarımızın sınırlı olan hafıza ve
disk alanlarını doldururlar. Bunun dışında ekranınıza mesaj
yazdırmaktan bilgilerinizi değiştirmeye, dosyalarınıza zarar
vermekten sabit sürücünüzü yeniden biçimlendirmeye kadar bir çok
şekilde sisteminize zarar verirler. Hatta sabit sürücünüze fiziksel
zarar verebilirler.
PC için bilinen ilk virüs 1986 yılında Basit ve Amjad tarafından
Pakistan’da yazılan Beyin(Brain) virüsüdür. Bu virüs sadece
360K’lık 5¼ disketlere bulaşabilen sabit disk sürücülerine
bulaşamayan bilinen ilk virüstür. Disket üzerinde kullanılmayan
gereksiz alanlar oluşturarak disket sürücünün zaten sınırlı olan
boyutunu azaltmakta ve disketten yapılan okumaların yavaşlamasını
sağlıyordu. Günümüzdeki artık bakteri olarak nitelendirilen
kaynakları tüketen bir program parçasıydı. Buna rağmen halen ilk
bilgisayar virüsü olarak nitelendirilmektedir. Bu virüsün bir diğer
özelliği de kendisini gizlemeye çalışmasıydı. Bilgisayarınızdan
baktığınızda disket üzerinde virüs tarafından oluşturulmuş alanları
boş olarak görmenize karşın yeni bir bilgi kaydetmek istediğinizde
diskin dolu olduğu şeklinde bir hata ile karşılaşıyordunuz.
Beyin virüsü ile bilgisayar virüsleri hızlı bir yükselişe geçti.
1987 yılında dosyalara bulaşabilen ilk bilgisayar virüsü olan
Lehigh geliştirildi. Lehigh DOS (Disk İşletim Sistemi)’un temelini
oluşturan command.com dosyalarına bulaşıyordu. 1988 yılında en çok
yaygınlaşan Jerusalem(Kudüs) virüsü yayımlandı. Bu virüs ise
onünçüncü Cuma günleri aktive olarak o gün çalıştırılan tüm
çalıştırılabilir (exe ve com uzantılı) dosyaları
siliyordu.Virüslerin hızla yayılması üzerine 1990 yılında Peter
Norton’un başında yer aldığı Symantec firması Norton Antivirüs
yazılımını geliştirdi. 1991 yılında Tequila(Tekila) virüsü
yayımlandı. Tekila virüsü geniş alanlara hızla yayılabilen virüs
çılgınlığını başlatan ilk çok şekilli bilgisayar virüsüdür. Çok
şekilli virüsler her bulaştıkları dosyada farklı özellikler
göstererek tespit edilmeyi güçleştirir. 1992 yılında toplam 1300
adet virüs tanımlanmıştı. DAME isimli geliştirilen bir yazılım
aracılığıyla eski tip virüsler çok şekilli virüslere dönüştürelmeye
başlanması da bu yılda olmuştur. 1994 yılında elmek iletileriyle
yayılan ilk virüs olan “Good Times” yayımlanmıştı. 1995 sonu 1996
başlarında Microsoft Word dosyalarına bulaşan Baza, Laroux(makro
virüsü) ve Staog virüsleri yayımlanmıştı. 1999’da yılında çıkan
Melissa virüsü ile bulaştıkları bilgisayarlardaki elmek iletisi
programlarıyla kendisi gönderen virüsler ile tanıştık. Bu virüsün
geliştirici David L. Smith 20 ay federal hapse mahkum edilmişti.
2000 yılında Love Bug ya da ILOVEYOU olarak bilinen bilgisayar
virüsü çok büyük zararlara yol açmıştır. 11 Eylül saldırılarından
hemen sonra Nimda virüsü 2001 yılına damgasını vurmuştur. Nimda
aynı zamanda kendisini bulaştığı bilgisayardaki adres defterindeki
herkese gönderen ilk virüstür.
Slammer, MyDoom virüsü derken artık her gün yeni bir virüs türüyle
karşılaşır olduk. Sunucu istemci mimarisindeki hatalardan
kaynaklanan problemler yüzünden bilgisayar virüslerinin bu hızlı
yayılışına çözüm bulunamamıştır. Bilgisayarınızı güvenliği için
tanımadığınız kişilerden gelen e-postaları açmayın ve her zaman
yazılımlarınızı güncel tutun. Hatta belki siz şu an bu yazıyı
okurken bilgisayar virüsleri bilgisayarınızı istila ediyor
olabilir. Dikkat !!!
Kaynak: