Bilgin ve Çağlar 'kasıtlı soymuşlar'
Abone olEtibank davasının 400 sayfalık gerekçeli kararında Dinç Bilgin ve Cavit Çağlar'ın suçta 'kasıtlı olduğu' belirtirilirken devlete olan maliyetin korkunç boyutu da ortaya ko
Bilgin ve Çağlar 'kasıtlı soymuşlar' Etibank davasının 400 sayfalık gerekçeli kararında Dinç Bilgin ve Cavit Çağlar'ın suçta 'kasıtlı olduğu' belirtirilirken devlete olan maliyetin korkunç boyutu da ortaya kondu. 05 Eylül 2005 21:03 El konulan Etibank'ın zarara uğratılmasına ilişkin 9 sanığın mahkumiyeti ile sonuçlanan davaya ilişkin, İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararını hazırladı. İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi, 3 ayrı mahkemede yaklaşık 5 yıl süren davaya ilişkin hazırladığı gerekçeli kararında, ''sanıkların suçlu bulunduğu''na ilişkin kanaatin açıklandığı bölümde, şu görüşlere yer verdi: ''Sanıklar Dinç Bilgin, Cavit Çağlar ve haklarında mahkumiyet hükmü tesis edilen arkadaşları, suça konu eylemleri bilerek ve isteyerek bilinçli şekilde suç kastı içerisinde hareket ederek, bankadaki mevduatların sınırsız devlet garantisinden istifade ile mahkumiyete konu suçları işledikleri, yapılan yargılama sonucunda tüm deliller ve tam bir vicdani kanaatla subuta erdiği kabul edilmiştir. Hakkında mahkumiyet kararı verilen sanıklar, iyi niyetli hareket etmeyerek, banka kaynaklarını, bankanın özelleştirilmesinin hemen akabinde ve hatta özelleştirme bedellerinden başlamak üzere kendisine ve grup firmalarına aktarmanın gayreti içerisinde olduğu anlaşılmıştır. Suça konu eylemlerin ticari ilişkiler kılıfı altında bankanın kaynaklarının iç edilmesi hareketi olduğu ve birden fazla metod kullanılarak gerçekleştirildiği, baştan beri dönmeyeceğini bile bile grup firmalarına bankacılık usul ve temayüllerine aykırı olarak kaynak aktarıldığı ve sonuçta bankayı milyonlarca dolar zarara uğratarak uğranılan zararı toplumun üzerine bıraktığı anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamından ve sanıklar ile müdafilerinin savunmalarından da anlaşılacağı gibi, suça konu uğranılan haksız zararın bir miktarının Bilgin grubu tarafından ödendiği veya iade edildiği belirlenmiş ise de bu gerçeğin suçu ortadan kaldırmayacağı açıktır.'' Mahkemenin gerekçeli kararında, ''TMSF tarafından mahkemeye bildirilen, bankanın özelleştirilmesinden el konulmasına kadar olan dönemde yalın şekilde uğradığı zararın, 290 trilyon 249 milyar 988 milyon 503 bin 936 Türk lirası olduğu'' belirtildi. Mahkeme heyeti, gerekçeli kararın ''tüm dosya karşısında mahkemede uyanan vicdani kanaat'' başlıklı bölümünde, ''tüm delillerin yasak sorgu veya yargılama yöntemleri ile elde edildiği yolunda herhangi bir tespit yapılmadığı, delil elde edildiği sırada yürürlükte bulunan usulhükümleri uygulanarak alındığını'' ifade ederek, ''yasallıklarından'' şüphe duyulmadığını vurguladı. Yeni ve eski Türk Ceza Yasası'nın bir karşılaştırması da yapılan gerekçeli kararda, sanıklar hakkında lehe olan hükümlerin uygulandığı bilgisine de yer verildi. Ayrıca, gerekçeli karara, Dinç Bilgin ile Şevket Önay Bilgin'in, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığı'nda görülmek üzere 20 Haziran 2005 tarihinde İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mustafa Akın ile üyeler Sevil Tosun ve K. Meral Yorulmaz aleyhine açtığı 25 milyar lira tazminat istemiyle açtığı davanın dilekçesi de eklendi. İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi 22 Temmuz 2005 tarihinde görülen duruşmasında, Etibank'ın zarara uğratılmasına ilişkin, bankanın eski sahibi Dinç Bilgin, ''zimmet'' suçunu düzenleyen Bankalar Kanunu'nun 22. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 14 yıl hapis ve 499 milyon 977 bin YTL, Şevket Önay Bilgin de 9 yıl 4 ay hapis, Şükrü Karahasanoğlu ile Zeki Ünal 9 yıl 26'şar gün hapis, Mustafa Dinçer ile İsmail Hakkı Karakaya 7 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasına çarptırılmıştı. ''Nitelikli dolandırıcılık'' suçundan Cavit Çağlar'ın 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldığı kararda, Mustafa Çağlar 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezasına çarptırılmış, Hakkı Cengiz Kırgül hakkında da, ''özel belgede sahtecilik'' suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası verilmişti. Mustafa Çağlar ile Kırgül'ün cezasının ertelenmesi kararlaştırılmıştı. Mahkeme heyeti, Dinç Bilgin, Cavit Çağlar, Mehmet Nail Keçeli, Şevket Önay Bilgin, Mustafa Çağlar, Türker İnanoğlu ile Nevzat Ak'ın da aralarında bulunduğu 23 sanığın, ''cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak, bu teşekküle üye olmak ve teşekkül üyelerine yardım yataklık'' suçlarına ilişkin beraatini öngörmüştü.