Bilgin, bankaların zararlarını açıkladı

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı Tevfik Bilgin, Türkiye'de yaşanan ekonomik krizde özel ve kamu bankalarının görev zararlarıyla birlikte GSMH'daki payının 55 milyar dolar olduğunu bildirdi. TEBİAT'ın düzenlediği 6. EkonomiZirvesi'nin ''İstikrarlı Büyümeye Geçiş Zorunluluğu ve Finans Sistemimiz'' konulu ikinci oturumunda konuşan BDDK Başkanı Bilgin, Türk bankacılık sistemini anlattı. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu tarihten bu yana hükümetlerin ortalama ömrünün 1.4 yıl olduğunu belirten Bilgin, milli gelirde de istikrar bulunmadığını söyledi. Bankaların kredilerinde de istikrar yaşanmadığını anlatan Bilgin, krizlerin temel nedeninin, bankaların yükümlülüklerini yerine getirmemesi, yüksek enflasyon, dış ticaret açığının yüksekliği, reel kurdaki dalgalanmalar, siyasi istikrarsızlık ve otorite ile hukuksal altyapı sorunlarından kaynaklandığını kaydetti. Son 10 yılda ülke ekonomisinde sürekli dalgalanmalar yaşandığına, bunun 2001 yılından sonra bittiğine işaret eden Bilgin, ''Bankacılık sektöründeki krizler, makro ekonomik nedenler arasında bankaların öz kaynak yetersizliği, düşük karlılık performansı, kamu bankalarının yarattığı olumsuz etkilerden kaynaklanmıştır. Aracılık hizmetleri maliyetleri, düşük olsa kimse körfezde ya da başka yerde banka açmaz.'' Bankaların kredi payının GSMH içindeki payının istenilen düzeye ulaşmadığının altını çizen Bilgin, şöyle devam etti: ''Türk bankacılık sistemi Türkiye'ye dar gelmektedir. City grubunun 1 trilyon dolar aktif büyüklüğü var. Türkiye'deki bankaların toplam aktif büyüklüğü ise 178.9 milyar dolar. Bu yetersizdir. Türk bankacılık sistemi sığdır. Bankacılık sistemi reelde büyümemiştir. Türkiye'de banka sayısı 2001 yılından sonra azalmaya başladı. Banka sayılarının azalması, istikrarsızlıktandır. Bu arada kamu bankalarının payı da artmaktadır. Kamu bankaları büyütülmek zorunda kalınmıştır.'' Halk Bankası ve Ziraat Bankası'nın büyüklüğünün devlet tahvillerinden kaynaklandığını anlatan BDDK Başkanı Bilgin, halen Türkiye'de 48 banka ve 5 özel finans kurumu bulunduğunu, holding bankalarının payının arttığını bildirdi. Ekonomik istikrarsızlığın gerçek bankacılığı engellediğini ifade eden Bilgin, ''Bankalarımız sermayelerini iyi şekilde kullanamıyor. Ekonomik dalgalanmalarda bankalar aşırı risk almıştır. Bazıları BDDK'nın çizdiği yolu aşmıştır. Şu anda banka şube sayısı, personel sayıları artmaktadır. Bunun nedeni son iki yılda yaşanan istikrardır. Bu arada bankaların karlılıkları da artıyor'' dedi. Türkiye'de ekonomik ve siyasi krizler yaşandığını, bu krizlerin ne ilk ne de son olacağını vurgulayan Bilgin, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Krizlerde, GSMH'da bankacılık maliyetleri Şili'de yüzde 41, Rusya'da yüzde 5, ülkemizde görev zararlarını da sayarsak, bu rakam 55 milyar dolardır. Bizdeki maliyetler oldukça yüksek. Lisans ve lisans verecek otoritenin bağımsızlığı çok önemlidir.'' ÖFK BİRLİĞİ GENEL SEKRETERİ Özel Finans Kurumları (ÖFK) Birliği Genel Sekreteri Osman Akyüz de, özel finans kurumlarının Türkiye'deki gelişim sürecini anlattı. İstikrarlı büyüme ve kalkınma için ÖFK sektörünün önemli olduğunu belirten Akyüz, şunları söyledi: ''ÖFK'lar bankacılık sektörüne alternatif değildir. ÖFK, ekonomik ve siyasi istikrarsızlık sonucu büyüyemedi. ÖFK olarak mali sistemin tamamlayıcısıyız. Bankacılık sisteminde kredi kullanmayan sanayiciye alternatif finansman sağlıyoruz. Körfez sermayesinin Türkiye'ye çekilmesi çok önemli rol oynayabilir. Çünkü 11 Eylül olaylarından sonra burada, bu bölgede atıl bir sermaye ortaya çıkmıştır. ÖFK'lar bankalarla birlikte mali sistemin vazgeçilmez kurumları olmuştur.'' Öte yandan, zirve toplantısına katılan Devlet Bakanı Güldal Akşit'in konuşmasını yarın yapacağı bildirildi.