Bilği toplumunda sanayinin yeri
Abone olEOÜ TEKAM Müdürü Prof. Dr. Kaya, bilgi toplumlarında sanayi sektörünü bekleyen ana sorunun, işletmelerin pazardan gelen talepleri ve üretim teknolojilerindeki...
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Teknoloji Araştırma
Merkezi (TEKAM) Müdürü Prof. Dr. Muammer Kaya, bilgi toplumlarında
sanayi sektörünü bekleyen ana sorunun, işletmelerin pazardan gelen
talepleri ve üretim teknolojilerindeki yeni gelişmeleri hızlı bir
şekilde üretim hattına yansıtma ve uygulamaları başarmalarıyla
ilgili olacağını söyledi.
Prof. Dr. Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bugün
Türkiye'de
toplumda yaşanan ekonomik, siyasal, kültürel ve toplumsal
sorunların
en önemli sebeplerinden birinin tarım ve sanayi toplumundan
bilgi
toplumuna geçişin sancıları olduğunu belirterek, Türkiye'nin
eğitim,
sağlık ve adalet sisteminde yaşanan bazı aksaklıkların
toplumsal
evrimin gerçekleşmesini geciktirdiğini bildirdi.
Bilgi toplumunda, bilgi, emek, sermaye ve doğal kaynaklar
(hammadde) gibi üretim faktörlerinin ikame edebildiğini anlatan
Prof.
Dr. Kaya, şöyle konuştu:
''Ayrıca bilginin sürekli üretilmesi, iletişim ağları içinde
taşınabilmesi, bölünebilir ve paylaşılabilir olması diğer
üretim
faktörlerine göre bilgiye avantaj sağlamaktadır. Bilgi
toplumlarında
bilgi ve bilişim teknolojilerinin yarattığı ortam içinde
ekonomik
faaliyetler küreselleşme eğilimi içine girmiştir. Bilginin
temin
edilmesi, işlenmesi, aktarılması, sınıflandırılması, kullanımı
ve
üretilmesine yönelik ortaya çıkan teknolojiler son yıllarda
büyük
gelişmeler göstermektedir. Bilgi toplumu ile yeni çağa giren
insanlık,
sanayi devriminin yarattığından daha büyük bir değişim ve evrim
süreci
yaşamaktadır. Bilgi toplumu ile insanlık, sanayi toplumunun
mekanik
evresinden bilgi toplumunun mikro elektronik ve mikro-biyolojik
evrelerine geçiş sürecindedir.''
SANAYİ SEKTÖRÜNÜ ETKİLEYECEK KONULAR
Prof. Dr. Kaya, ''bilgi toplumlarında sanayi sektörünü bekleyen
ana sorunun, işletmelerin pazardan gelen talepleri ve üretim
teknolojilerindeki yeni gelişmeleri hızlı bir şekilde üretim
hattına
yansıtma ve uygulamaları başarmalarıyla ilgili olacağını
belirterek,
bunu başaran sanayicilerin sektörlerinde öne çıkacağını ve
rakiplerine
göre avantajlı olacağını savundu.
Küreselleşme sürecinde esnek üretime dayalı, yaratıcı, daha
küçük
ölçekli, belli konularda uzmanlaşmış işletmelerin ön plana
çıkacağını
ifade eden Prof. Dr. Kaya, şöyle devam etti:
''Entegre, büyük tesisler önemini yitirecektir. Yan sanayinin
önemi artacaktır. Uluslararası pazarda ayakta kalabilmek için
hızla
değişen bilim ve teknolojiyi rakiplerden önce üretime yansıtmak
ve
ürünleri uygun kalite, hız ve maliyetle öncelikle piyasaya
sürmek
gerekecektir. Küresel rekabet pazarında fiziki sermayeden çok
sosyal
sermayenin önemi artmıştır. Rekabet, bilim ve teknolojiden
geçmektedir. Pazar ve üretim geliştirme için yenilik, keşif ve
icatların yapılması şarttır. Türkiye'nin hedefi birim maliyeti 5-
10
doların altında olan ürünlerin üretiminden vazgeçip, katma
değeri
yüksek ürünler üretmenin yollarını aramak olmalıdır.''