Bilgi sızdıran asker ajana ne oldu?

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın oturduğu Çuburambar'da iki subayın yakalanmasından sonra yaşananlar, "cevabı bilinen ve bilinmeyen" birçok soruyu gündeme getirdi.

Cevabı bilinmeyenlerin başında "Darbe soruşturması mı başladı?" sorusu var. Seferberlik Ankara Bölge Başkanlığı'nda yapılan arama ve subayların görev emrinin dışındaki belgelerin de incelenmesi ise, soruşturmanın "Arınç'a suikast" iddiasıyla sınırlı tutulmadığını gösteriyor.

İŞTE YANITI BİLİNEN SORULAR: 

SORU: Süreç nasıl başladı? 

CEVAP: 19 Aralık'ta, bir ihbarla, Arınç'ın evinin yakınında iki subay yakalandı. Arınç'ın oturduğu binanın ve bu binanın bulunduğu sokağın adının yer aldığı not kağıdını iki subaydan birinin yutmaya çalıştığı iddia edildi. 8 asker gözaltına alındı. Suikast ihtimali üzerinde durulmasında, emniyete yapılan ihbarın niteliği etkili oldu. Albay ve binbaşının kiralık araba kullanmaları da akla ilk olarak suikast ihtimalini getirdi. 

SORU: İzleme iddiası nasıl ortaya atıldı? 

CEVAP: Genelkurmay, 5 gün sonra açıklama yaptı ve bu iki subayın karargahtan bilgi sızdırdığı iddia edilen bir askeri personeli izlediğini duyurdu. 

SORU: Asker ajana ne oldu? 

CEVAP: Açıklamada bu "ajan"ın kime bilgi sızdırdığına ilişkin ipucu yer almadı. Genelkurmay daha sonra da bir açıklamada bulunmadı. 

SORU: İlk gün niçin arama yapılamadı? 

CEVAP: Özel Yetkili Savcılar, 25 Aralık'ta, yakalanan iki subayın görev yaptığı Seferberlik Bölge Başkanlığı'na aramaya gitti. Ancak mahkeme kararı genel nitelikli olduğu için savcıların bazı bölümlere girmesine izin verilmedi. O gün sadece iki subayın odalarında arama yapılabildi. Hakim Kadir Kayan'ın gelmesi de kapıları açtıramadı. 

SORU: İkinci arama nasıl başladı? 

CEVAP: Bu kez daha önce girilemeyen yerleri de kapsayacak şekilde "inceleme yapma" kararı çıkarıldı. Bunun üzerine Hakim Kadir Kayan 26 Aralık akşamı, savcılarla yeniden Seferberlik Bölge Başkanlığı'na gitti ve incelemeye başladı. 

SORU: Seferberlik Tetkik Kurulu ve personeli dinleniyor mu? 

 CEVAP: İkinci aramanın dayanağı olarak, olayların merkezindeki iki subayın şoförü olduğu ileri sürülen Er S.T.'nin babasıyla yaptığı telefon görüşmesi gösteriliyor. Er S.T. bu görüşmede babasına, evrak yaktıklarını anlatıyor. Bu bilgi doğru kabul edildiğinde Seferberlik Bölge Başkanlığı'ndaki er seviyesine kadar her personelin ve ailelerinin telefonlarının dinlenmiş olabileceği iddiası gündeme geliyor. 

SORU: Hâkim neyi inceliyor? 

CEVAP: Arınç'ın evinin yakınlarında yakalanan iki subayın görevlendirme evrakının arandığı kamuoyuna yansıtıldı. Ancak aramanın bu kadar uzun sürmesi, burada daha kapsamlı evrak incelemesi yapıldığının kanıtı olarak gösteriliyor.

'DARBE GİRİŞİMİ' SORUŞTURMASI MI BAŞLADI?

Kulislerde yoğun olarak konuşulanlar, "Darbe girişimi soruşturması mı?" sorusu üzerinde odaklanıyor. Bu şüpheyi oluşturan sorular ve bundan sonra ortaya çıkacak yanıtlarının önemi şöyle sıralanıyor: 

SORU: Soruşturma ne zaman başladı? 

ÖNEMİ: Soruşturmanın, Başbakan Yardımcısı Arınç'a yönelik suikast iddiasının ortaya çıkmasından sonra başladığı ifade ediliyor. Bu durum, daha önce başlamış bir darbe soruşturmasının olabileceği şüphesini azaltıyor ancak Seferberlik Bölge Başkanlığı'nın kurumsal olarak aranması, bu noktadan hareketle genel bir soruşturmanın başladığının işareti olarak algılanıyor.

NEDEN ÖZEL YETKİLİ SAVCI? 

SORU: Olayı ilk günden itibaren neden özel yetkili savcı soruşturdu?
 
ÖNEMİ: Bu durum, Arınç'a yönelik eylem hazırlığı iddiasının yargı tarafından en başından bu yana, "cebir ve şiddet kullanılarak hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" olarak algılandığını gösteriyor. Bu da "darbe soruşturması yapıldığı" iddiasını güçlendiriyor. 

SORU: Savcılık, Seferberlik Bölge Başkanlığı'nda, Arınç'ın evinin yakınında bulunan iki askerin görev emri gibi belgeleri arıyorsa bunu TSK'dan yazıyla neden istemedi de arama yoluyla Seferberlik Bölge Başkanlığı'ndaki diğer belgeleri de inceliyor? 

ÖNEMİ: Bu da, soruşturmanın "Arınç'a suikast iddiasıyla sınırlı tutulmadığı"nı gösteriyor. (Sabah)