Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'nin evinin de bulunduğu, Beyler Beşiği Vadisi'nde halk arasında "Yanık Şehir" olarak bilinen bölgede zarar gören yapıların izi sürülüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle başlatılan çalışmalar, Bursa Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu nezaretinde ve Bilecik Müze Müdürlüğü kontrolünde yürütülüyor.İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Hazel Deniz Toktay, öncelikle tamamen yıkılan Osman Gazi'nin evi ve Zaviye-i Edebali'nin izlerini araştırıyor. Jeoradar çalışmasında ayrıca alanların yer altı fotoğrafı çekiliyor. Vali Bilal Şentürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kentin simgesi olan "Yanık Şehir"de yeni bir çalışmaya başladıklarını söyledi. Yunan işgalinde yakılmış Bilecik'in, "Kuruluş'un ve Kurtuluş'un Şehri" olarak anıldığını hatırlatan Şentürk, "Burası hem Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluş yeri hem de Kurtuluş Savaşı döneminde kritik adımların atıldığı yer. Burada bunların izlerini çok net görüyor ve yaşıyoruz. Şeyh Edebali Türbesi ve bu vadi, Osmanlı'nın kuruluş yeri ve ilk başkenti. Burası Kurtuluş Savaşı Dönemi'nde Yunanlılar tarafından üç defa yakılmış." dedi. Şentürk, vadide yer alan ipek fabrikaları, ev, cami, medrese ve diğer üretim yerlerinin yaklaşık bir asır önce Yunanlar tarafından yakıldığının tespit edildiğini aktardı.Bugün bile o yangının izlerinin görülebildiğini vurgulayan Şentürk, "Burada Kuruluş'tan Kurtuluş'a Yanık Şehir olarak bir açık hava müzesi düzenlenebilir mi diye düşünüyoruz, böyle bir arayışımız var. 1800'lü yılların sonlarına, şehrin yakılmadan önceki haline ait fotoğraflar var." bilgisini paylaştı. Vali Şentürk, alanda başlayan çalışmaların titizlikle sürdürüldüğünü anlatarak şunları kaydetti:Dijital olarak inşa edilebilir "Hocalarımızla burada jeoradar çalışması yapıyoruz. Yakılan şehirde yer alan yapıları tespit edip bunun üzerine fiziki olarak değil belki ama dijital olarak bir müze inşa edebilir miyiz diye çalışıyoruz. Burayı daha etkili şekilde anlatmak istiyoruz. Ortaya çıkacak olan yakılmış şehrin temelinin üzerine, o haliyle, yeniden, dijital olarak inşa ederek burayı cazibe merkezi haline getirmek arzusundayız." "İleride planlanacak kazılara ön ayak oluyoruz" Dr. Hazel Deniz Toktay da alanın çok değerli olduğunu, burada çalışmaktan heyecan duyduğunu belirtti. Çalışmanın başlangıçta üç bölgeyi kapsadığını dile getiren Toktay, şunları kaydetti."Verileri toplama aşamasındayız" "Jeoradar sistemiyle yer altındaki yapı ve yapı kaidelerinin varlığını, yokluğunu test ediyoruz. İleride planlanacak kazılara ön ayak oluyoruz. Verileri toplama aşamasındayız, buradan umutluyuz. Çok büyük bir tarihin üstünde yer alan bir şehir burası. Tüm alanları bilimsel olarak inceleyerek yorumlayacağız. Burası Yunan işgali sırasında büyük bir yangına uğramış, böylece zaviyenin kaideleri kaybolmuş. Burada bilimle tarihi birleştirip değerlerimizi günümüze taşıyacağız inşallah."Toktay verilerin bilgisayar ortamında işlenip üç boyutlu modelleme oluşturulacağını sözlerine ekledi.Her yıl 1 milyon kişiyi ağırlıyor "Beyler Beşiği" ismiyle anılan ve tarihi yapıları barındıran, Eskişehir Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğünce birinci derecede sit alanı olarak tescillenen vadide, Şeyh Edebali Türbesi, Mal Hatun Türbesi, Orhangazi Camisi, Osmanlı Padişahları Tarih Şeridi, Belekoma Kalesi, tarihi yarım minareler, saat kulesi ve şu an belediye binası olarak hizmet veren rüştiye mektebi yer alıyor. Üç kez Yunan işgaline uğrayan kentin simgesi olan ve açık hava müzesini andıran vadi, tarih ve inanç turizmi bakımından her yıl yaklaşık 1 milyon kişiyi ağırlıyor.