Bilecik'in İnhisar ilçesine bağlı 1073 metre rakımlı Muratça köyünde dünyaya gelen ve 11 yaşında akrabasıyla meslek öğrenmek için İstanbul'a göç eden Nevzat Demir, mobilyacılık sektöründe geçirdiği 53 yıllık yoğun iş hayatının ardından 2017'de köyüne yerleşti.O güne kadar sadece fotoğraflardan tanıdığı İstanbul'a 11 yaşında ayak basan ve 24 yaşına kadar marangoz çırağı, daha sonra da usta olarak çalışan Demir, mobilyacılık sektöründe özel tasarladığı mobilyalarla sanat ve iş dünyasının tanınmış isimlerinin evlerini süsledi.Bir akrabası aracılığıyla tanıştığı eşi Serpil Demir ile emekliliğe ayrılan Demir, 27 haneli köyüne dönmesinin ardından muhtar seçildi.Çok sevdiği mesleğini geride bırakan Demir, şimdi bahçesindeki bağ ve bahçesiyle ilgileniyor, odun kırıp, soba yakıyor.Köyünde kendisine ait bahçeli bir evde yaşayan Demir, bahçesindeki arı kovanlarına ve tavuklara bakıyor. Demir, yetiştirdikleri doğal gıdaları hem kendileri tüketiyor hem de eş ve dostlarına ikram ediyor.Nevzat Demir, İstanbul'da 53 yıllık çalışma hayatının ardından memleketine döndüğünü söyledi. Köyde bir evi ve bahçesi olduğunu belirten Demir, "Onlarla devam ediyoruz. Hanımla baş başa köyümüzde çok şükür huzur içinde yaşıyoruz." dedi.İstanbul'daki şehir hayatının son zamanlarda kendisini yorduğunu dile getiren Demir, "Eskiden çok iyiydi. Dostluklar, ahbaplıklar çok iyiydi. Son zamanlarda gerçekten değişince biz de artık köyümüze dönmeye karar verdik." diye konuştu.Köyde sakin bir yaşam sürdürdüğünü dile getiren Demir, "Sabah kalkınca bazen kahvaltımızı yapmadan önce bahçelere iniyoruz. Canımız ne isterse onu kendimiz yetiştirip kopartıyoruz. " dedi."Kahvaltımızı yaptıktan sonra da diğer işlerimize girişiyoruz" diyen Demir "Arılarımız var. Onlara bakıyorum. Bir taraftan bahçe işlerini yapıyoruz. Hanım da doğal olarak bütün ürünleri yapmaya çalışıyor." ifadelerini kullandı.Demir "Tarhanadan tutun da köyde yetişen ve yapılan aklınıza ne geliyorsa salçadır, kuşburnudur, alıçtır, bütün bunların marmelatlarını yapıyor. Ahbapla dostlarla paylaşıyoruz." diye konuştu.Serpil Demir ise emekli olduktan sonra köy hayatına geçtiklerini kaydetti. Demir, köye yerleştikten sonra İstanbul'a gidip geldikleri dönemler olduğunu fakat İstanbul'un kendilerine göre olmadığını anlayınca tamamıyla köyde kalmaya karar verdiklerini ifade etti.Son 5 yıldır dışarıdan hazır bir şey almadıklarını dile getiren Demir, "Ondan önce alıyorduk. Tavuk, yumurta gibi şeyler alıyorduk. 5 senedir dışarıdan hiçbir şey yemiyoruz. Kendimiz üretiyoruz." dedi.Demir "Kırmızı et ihtiyacımızı burada yetişen hayvanlardan karşılıyoruz. Alıp kışlık yapıp o şekilde değerlendiriyoruz. Bizim için kasabada markete gitmek diye bir şey yok." diye konuştu.