Bildiri dağıttılar diye mi uzaklaştırıldılar?
Abone olCHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, İstanbul Üniversitesi Avcılar Yerleşkesi'nde öğretim gören öğrencilerin, bildiri dağıttıkları, afiş astıkları ve pankart açtıkları için disiplin cezaları verilerek, okullarından uzaklaştırıldıkları, haklarında
İNTERNETHABER- Tanrıkulu, Başbakan’ın
yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde
“Türkiye’ye yerleştirilen Patriot hava savunma silah sistemleri
için seçim sandıkları oluşturarak, üniversite öğrencilerinin
görüşlerini demokratik teamüllerde oylamaya açtıkları için uyarı
dahi verilmeden 8 (sekiz) öğrenci hakkında soruşturma açıldığı
iddiası doğru mudur?” sorusunu yöneltti. Soruşturma açılan
üniversite öğrencilerine kendilerini sözlü veya yazılı olarak
savunma hakları verilip verilmediğini soran Tanrıkulu, öğrencilerin
hangi suçu alenen işlediklerini öğrenmek istedi. Tanrıkulu şu
sorulara da yer verdi:
“Üniversite öğrencilerinin insan ve vatandaş olma sorumluluk ve görevlerinden birisi olan düşünce ve ifade özgürlüklerini ortaya koyma haklarını kullanmalarından ileri gelen eylemlerinden dolayı cezalandırılmaları hangi temel hukuk ilkelerine uygundur?
18 Aralık 2012 tarihinde ODTÜ öğrencilerinin, şimdiden tarihe onur ve büyük mücadele günü olarak geçen gösterilerine destek vermek için İstanbul Üniversitesi Avcılar Yerleşkesinde afiş açan 8 (sekiz) üniversite öğrencisi hakkında toplam 48 ay okuldan uzaklaştırma cezası verildiği doğru mudur? Uzaklaştırma cezaları hangi gerekçelerle verilmiştir? Ceza verilen öğrencilere kendilerini sözlü veya yazılı olarak savunma hakları verilmiş midir?
Türkiye’de üniversite öğrencileri üzerinde tahakküm oluşturarak, yıldırma ve korkutma girişimlerinde bulunarak yüksek öğretim gençliğine sağlanabilecek faydalar nelerdir?
26 Aralık 1995'te Manisa'da, çoğu lise öğrencisi olan 16 genç
vatandaşımız hakkında sadece, bir tren vagonuna parasız eğitime
hayır yazısı yazdılar diye başlatılan linç kampanyası sonucu tüm
ülkemizin derin bir travma geçirmesine ve uluslararası alanlarda
ülkemiz itibarı açısından hala kapanmayan bir yara almasına neden
olan Manisalı gençler vakası benzeri olayların tekrar tekrar
yaşanmasını, tarihten ders almanın doğru sonuçlar doğuracağından
hareketle, hükümet olarak ne zaman durduracaksınız?
Hükümet olarak, üniversite gençliğinin kendini ifade etme, algıladıkları sorunları tartışma zeminlerinde ülke yararına çözme isteklerini kaba güç ve haksız cezalarla baskılamanın aslında sadece ülkemizin temel enerjisini oluşturan gençleri değil beraberinde ülkemizi ve tüm yurttaşlarımızı da cezalandırmak olduğunu ne zaman fark edeceksiniz?”