Bilal Erdoğan milli sporlar için destek istedi
Abone olDünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, geleneksel sporlarda madalya almayı sürdüreceklerini söyleyerek geleneksel sporlar için destek istedi.
İZMİR'de düzenlenen toplantıda 'Sporun Kültür Taşıyıcı Fonksiyonu ve Geleneksel Sporların Önemi' konulu bir konuşma yapan Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, milli sporun halk tarafından daha çok desteklenmesiyle başarıların da artacağını ifade ederek, "Yeter ki milletimiz okçuluk ve güreşe de diğer sporlara gösterdiği ilgiyi göstersin. O zaman madalyalar alacağız" dedi.
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MÜSİAD 100'üncü Genel İdare Kurulu Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı'na katıldı. Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, MÜSİAD İzmir Başkanı Ümit Ülkü, MÜSİAD Kurucu Başkanı Erol Mehmet Yarar'ın bulunduğu toplantıda dünyanın içinde bulunduğu dönüşümde spor endüstrisinin yeri ve önemi konuşuldu. Toplantı öncesi Bilal Erdoğan ve beraberindekiler, maçlarda kullanılan formalar ve çeşitli spor malzemelerinin bulunduğu sergi alanını gezdi. Erdoğan adının yazılı olduğu, Türkiye'de üretilen ilk yarış otomobili altın rengi Volkicar'ı inceledi.
LİSANSLI OKÇU SAYISINDA ARTIŞ
İlk oturumun moderatörlüğünü 10 kez motor sporları şampiyonu olan MÜSİAD İzmir Başkanı Ümit Ülkü, yaptı. 'Sporun Kültür Taşıyıcı Fonksiyonu ve Geleneksel Sporların Önemi' konulu bir konuşma yapan Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, okçuluğu geliştirmek için çalışmalar yaptıklarını, lisanslı okçu sayısının 5 yılda 20 binin üzerine çıktığını söyledi. Okçuluk branşında sporcuların madalya alma aşamasına geldiğini ifade eden Erdoğan, "Spor kulubü olarak yaptığımız pratikler dikkate alınıyor. Bir yandan teknolojiyi kullanırken diğer yandan Türk- Osmanlı yayının imalatını hayata geçirmeye çalıştık. Okçulukta da başarılı olduk. Geleneksel sporlarla ilgili serüven dünya için de değerlidir. Yerel sporlar dünyanın başka bölgelerinde de ilgi çekmektedir" dedi. Dünyada geleneksel sporlarla ilgili ciddi bir taban olduğunu vurgulayan Bilal Erdoğan, kültürel anlamda ikili ilişkilerin gelişmesinde de sporun payı olduğunu dile getirdi. Erdoğan, dünyada kültürel eşitsizlik, adaletsizlik çağı yaşandığına dikkat çekerek, şöyle konuştu:
"Ekonomik olarak Batı'nın tahkim ettiği 200 yılın sonucu olarak şunu görüyoruz; Batı'nın ekonomik alandaki hegemonyası ekonomik alanla sınırlı kalmıyor. Askeri alanda da kendini gösteriyor, birbirini tahkim ederek yürüyor. Kültürel alanda da yansımalarını görüyoruz. Nasıl ki daha önce Kamboçya'da çok gelişmiş kültürler tarihini karanlık sayfalarına gömüldülerse yaşadığımız tarihte de kültürlerin gömülmeye, yok edilmeye çalışıldığını görüyoruz. Biraz kurcaladığımızda ekonomik sebepler görüyoruz. Batı kendi ürettiklerini satarken kendi kültürünün reklamını yapıyor. Kültürel adaletsizlikle mücadele etmek için kitlesel metodları bulmak lazım."
GELENEKSEL SPORLARA DESTEK
Bilal Erdoğan, Türkiye'de yerli ve millilik vurgusunun genç nesillerde karşılık bulduğunu söyledi. Farklı kültürlerin farklı renkler olarak düşünülmesi gerektiğini anlatan Erdoğan, "Dünyada bu kadar çatışma potansiyeli olan yer varsa düşmanlık yaşatılıyorsa bunlar, ben inanıyorum ki kültürel adaletsizlik ve zorbalık düzeninden kaynaklanıyor" dedi. Sporun bir kültür olarak tanıtılmadığını, oysa bütün kültürel öğeleri içinde taşıdığını dile getiren Erdoğan, geleneksel sporların desteklenmesinin kültürel bir uyanışın vesilesi olduğunu belirtti. Milli sporların ihmal edilmemesini isteyen Bilal Erdoğan şunları söyledi:
"Nasıl sanata rengini veren insansa spora rengini veren de insandır. Bir Batı firması yüksek fiyatlı pizza markasını bize satıyor. Türk milleti olarak aşağılık kompleksinden kurtulduğumuzda lahmacunu rahatlıkla yiyebileceğiz. Ne yazık ki para sahibi olan, aydın ve entelektüel insanlar başka kültürlerin esiri olmuş. Millet olarak müzik ve mutfak kültürü olarak da çok zengin bir birikime sahibiz. 'Batı bizi ezdi' diye düşünmemeliyiz. Kafamızdaki komplekslerden sıyrılmalıyız. Bizim sporlarımızın da geliştiğini görüyoruz. Yeter ki milletimiz okçuluk ve güreşe de diğer sporlara gösterdiği ilgiyi göstersin, o zaman madalyalar alacağız. Dünyada hiçbir medeniyet ilelebet güçlü olmamış. Batı medeniyetinin de bir yerde düşüşe geçeceğini biliyoruz. Bütün kültürlerin özgüven kazanması ve birbirine saygılı olması lazım."
"GELENEKSEL SPORLARDA MADALYA ALMAYI SÜRDÜRECEĞİZ"
Bilal Erdoğan, Türkiye'nin teknolojide ve kültürde zirvede olduğunu söyleyerek sporun yeme, içme, giyim ve müzik kültürleriyle de ilgili olduğunu ifade etti. Erdoğan, Türk milletinin dünyanın en zengin mutfağına sahip olduğunu, dünyanın bu zenginliğe erişmesinin güç olduğunu, bu nedenle Batı'nın yemesine, içmesine, giyinmesine esir olmamak gerektiğini vurgulayarak, "Bunları giyiyoruz ama neden. Şu kravat çok işe yaradığı için giyilmiyor. Kafamızdaki kompleksten sıyrılmamız lazım. Ben de giyiyorum ama kafamdakileri de söylemem lazım" dedi.
Geleneksel sporlarda madalya almayı sürdüreceklerini vurgulayan Erdoğan, "Yeter ki milletimiz ilgi göstermeye başlasın, madalya olarak da sonucu almaya başlayacağız. Güreşte yendiğimiz zaman onun mesajı çok daha fazla yankı bulacak" diye konuştu. Bilal Erdoğan, dünyada hiçbir medeniyetin ilelebet yaşamadığını, Batı medeniyetinin de düşüş yaşayacağını, geçişin sancısız olması için diğer kültürlerin biraz özgüven kazanması gerektiğini söyledi.
SPOR ENDÜSTRİSİNİN BÜYÜKLÜĞÜ KONUŞULDU
MÜSİAD İzmir Başkanı Ümit Ülkü, bugüne kadar 99 özel idare kurulu toplantısı yaptıklarını belirterek bütün dünyanın ekonomik olarak Türkiye'ye savaş açtığı bir dönemde sporu konuşmayı neden tercih ettiklerini açıkladı. Ülkü, "Tüm iş insanları, idareciler ve bakanlar ülke ekonomisi için var gücüyle çalışıyor. Oysa spor sadece hafta sonu boş zamanlarını değerlendirmek için yapılan bir aktivite değildir. Spor ülkenin kalkınması, ekonomisi ve tanıtımına ciddi katkılar verir" dedi.
MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan ise konuşmasında, iş dünyası olarak sorunların tespit edilmesi ve doğru analiz edilerek raporlanması noktasında sektörlere katkı verdiklerini dile getirdi. Her gencin mutlaka yüreğinde hissettiği bir spor dalı bulunduğunu vurgulayan Kaan, "Bu toprakların bize sunduğu fırsatları değerlendirmek için çalışıyoruz. Biz sanayiciler olarak daha çok üreteceğiz. Dünyada değişimin oyun kurucularından olmak için çaba göstereceğiz. Bugün de spor endüstrisinin büyüklüğünü yakından inceliyoruz" diye konuştu.
'Sporun Endüstri Değeri ve Ülkemizde Kamp Turizmin Fırsatları' konulu konuşmayı yapan MÜSİAD Kurucu Başkanı Erol Mehmet Yarar, spor yapmayı herkesin farklı nedenlerle tercih ettiğini söyledi. Yarar, "İş camiamızın spor ekonomisini nasıl büyütürüz diye fikir üretmesi gerekir. Dünyada sadece 100 milyar dolar kayak turizmi geliri var. Biz bundan hiç pay alamıyoruz. Türkiye gibi bir turizm ülkesi bu pastadan pay alamıyor. Dağların yapısı itibarıyla kış sporlarında Türkiye lider olabilir" dedi.