Bila vekil transferini ele aldı

Abone ol

CHP'den AK Parti'ye geçen milletvekilleri tartışması bitmiyor. Konuyu köşesine taşıyan Fikret Bila, ticaret-siyaset ilişkisine değindi.

CHP'den istifa ederek AK Parti saflarına geçen milletvekillerinin yarattığı tartışma tüm hızıyla sürüyor. Transfer tartışmalarını kaleme alan Milliyet Gazetesi Ankara temsilcisi Fikret Bila, olayın ticaret - siyaset iç içeliğinin bir göstergesi olduğunu savundu. İşte Bila'nın köşe yazısı... Seçimlerden bu yana CHP'den AKP'ye geçen 4 milletvekilinden 3'ünün işadamı olması, herhalde tesadüf değildir. Ticaret - siyaset iç içeliğinin bir göstergesi olsa gerek. Siyasi ahlaka sığmayan transferler bunlar. Özellikle Adana milletvekili Atilla Başoğlu'nun, CHP'den AKP'ye geçişi, üzerinde durulması gereken bir örnek oluşturuyor. Başoğlu'nun AKP'ye "transfer"i iki yönüyle dikkat çekiyor. Birincisi, siyasi tutumundaki "hızlı" dönüş. Daha birkaç gün önce, CHP lideri Deniz Baykal'ı yeterince Atatürkçü bulmayan, 'Bunlar 6 oku 5'e indirirler' diye ağır eleştiriler yönelten, Baykal'a karşı muhalefet hareketinin öncülerinden görünen Başoğlu'nun, bu siyasi çizgisini bir günde reddedip AKP'li olması sırıtıyor. Başoğlu'nun bu siyasi "dönüş"e siyasi gerekçe bulması kolay değil. Siyasi ahlaka sığdırması da öyle... İkincisi, işin ticari yönü... Başoğlu, bir işadamı. Tekstilci... Bunun siyasetle ne ilgisi var denilebilir. İlgiyi bizzat CHP lideri Baykal, sorularıyla ortaya koydu: "Bu arkadaşımızın şirketi haziranda Maliye tarafından basılmış mıdır? Vergi incelemesi başlatılmış mıdır? Sahibi olduğu şirketin banka kayıtları ve defterleri incelemeye alınmış mıdır?" Bunlar ticaret - siyaset ve devlet baskısı ilişkisini ortaya koyan sorulardır. Baykal'ın şu sorusu hepsinden önemlidir: "Bu incelemenin bundan sonraki akıbeti nasıl gelişecek? Onu da öğrenmek istiyorum." Bu sorulara bir yandan Maliye Bakanı'nın, diğer yandan da Başoğlu'nun yanıt vermeleri gerekiyor. Başoğlu'nun ticari faaliyetleri zora girmiş midir? Maliye denetim elemanları, Başoğlu'nu vergi incelemesiyle daha da zor duruma sokmuşlar mıdır? Başoğlu, ticari zorluk ve bu kıskaçtan kurtulmanın yolunu AKP'ye transfer olmakta mı bulmuştur? Başoğlu bir çeşit "şantaj"a mı muhatap olmuştur? Tabii, Başoğlu, Maliye Bakanı ve AKP yöneticileri, bu soruları doğuran "durumu" kabullenmeyecek, reddedeceklerdir. Belki denetimin rutin olduğunu, şirketin zorda olmadığını, Başoğlu'nun "özgür iradesiyle" siyasi bir tercih yaptığını söyleyeceklerdir. Ama kılıf yanıtlar kamuoyunu tatmin etmeyecek ve gerçek er geç su yüzüne çıkacaktır. Bu ve benzeri transferler, Baykal ve CHP'ye zarar vermez. Aksine transferi gerçekleştiren partiye, AKP'ye zarar verir. AKP lideri Erdoğan'ın imajını zedeler. Geçmişte hep böyle olmuştur... Milletvekili transferi, liderlere ve partilere hiçbir şey kazandırmamıştır. Ama siyaset kurumuna hep kaybettirmiştir. Kaynak: Fikret Bila

Günün Önemli Haberleri