Bu aptalca açıklamaya ne muhalefet, ne de iktidar uzun süre cevap vermemiş, görmemiş ve olayı iktidar farkedince de kıyamet kopuyor…
Donald Trump’ın ifadesi ile Sleepy Joe (uykucu Joe) Biden, şu anda 78 yaşında. Sekiz yıl Obama’nın başkan yardımcılığını yaptı, ondan önce de senatör idi. İlk senatörlüğe seçilişi 1973 yılında… Öteden beri Türkiye karşıtlığı ile bilinir. 15 Temmuz Darbe girişimi onun ABD Başkan Yardımcılığı döneminde oldu. Gelişmeler gösterdi ki, darbe girişiminden haberleri vardı, hatta darbecilerin arkasındalardı…
Açıklamayı yaptığı günlerde, Demokrat Parti adına başkan adayı olarak yarışacak aday adaylarından birisi idi ve açıklamaları şu andaki kadar önem taşımıyordu. Her ne kadar Anadolu Ajansı konuyu İngilizce bültenlerinde o günlerde işlemiş olsa da, bu kimsenin dikkatini çekmemiş.
Şimdi ise açıklama eski olsa da, açıklamayı yapanın yeni bir statüsü var: Başkan adayı ve muhtemelen 3 Kasım 2020 seçimi ile ABD başkanı olacak isim. Dolayısıyla, geçmişteki bu açıklamasına kimsenin kayıtsız kalması, işi akışına bırakması söz konusu olamaz.
Ağızlarındaki baklayı çıkarmış oldular. Gerçek niyetlerini açık ettiler. Zaten Cumhur ittifakı’nın birinci varlık sebebi ABD’nin açık açık söylemediği bu neviden niyetlerine karşı milletin birlik ve beraberlik içinde mücadele verebilmesi içindir.
PKK/YPG terör örgütü de, FETÖ’de, DAİŞ’de görülüyor ki tamamıyla bölgede ABD çıkarlarını en üst düzeye eriştirmek üzere kurulup kullanılan aparatlardır.
15 Temmuz kanlı darbe girişimi tam olarak böyle bir çıkar yapısının, Türkiye’nin demokratik ilerlemesini, ekonomik ve sosyal kalkınmasını, birlik ve bütünlüğünü, kardeşliğini ortadan kaldırmak üzere gerçekleştirilmek istenmiş ama aziz Türk milletinin çelik gibi göğsüne çarparak önlenmiştir.
Biden’ın açıklamalarını gördüklerinde hemen, derhal böyle bir saçmalıkla Türk muhalefetini birlikte anmaya, kendi çıkarlarınız için kullanmaya cüret edecek kadar sizi hadsiz hudutsuz hale getiren nedir? diye, hesap sorması gerekenler iktidarı aylarca sonra konuyu gündeme taşımakla itham ediyorlar.
Aylar öncesinden şayet muhalefet konuyu ele alıp cevaplamış olsaydı, bu ülkenin milli ve yerli siyasal kurumları olduklarını ortaya koyarak, Sleepy Joe’ya haddini bildirselerdi konu zaten kapanmış olur ve iktidar ve muhalefet arasındaki bu denli uzaklık ortadan kalkardı.
Biden’in töhmet altında bıraktığı kesim muhalefettir. Bu söylemi ile muhalefeti işbirlikçileri olarak ilan etmiştir. Elbette Biden’in açıklamalarına ilk başta cevap vermesi gerekenler, O’nun ümit bağladığını açıkladığı muhalefettir.
Ortadoğu diktatörlerinin hamisi anlayışın dünyanın herhangi bir yerinde demokrasi ve insan hakları gibi kaygısı olabilir mi? Demokrasi götürdükleri Irak’ın, Suriye’nin, Libya’nın içinde bulundukları durum yeterince aydınlatıcı olmuyor mu bizler için?
İşin esas önemli yanı şu, Uykucu Joe kamu oyu yoklamalarına göre Trump karşısında 6-7 puan kadar önde götürüyor yarışı. Yardımcı olarak belirlediği Kamala Harris’de yine ne yazık ki Türkiye’ye karşı önyargılarını kamu oyu ile paylaşmış birisi.
Böyle bir gelişmeye karşı Türkiye’nin iktidarı ile muhalefeti ile hazırlıklı olması lazım. Bunların karşı oldukları şey, güçlü, bağımsız ve büyük Türkiye’dir. Tayyip Erdoğan’a karşıtlıkları, düşmanlıkları ise güçlü ve bağımsız, büyük Türkiye’yi temsil etmesindendir.
Edilgen, kukla, her dediklerini yapacak yönetimler istemektedir bunlar. Tıpkı Arap ülkelerinde olduğu gibi. Mısır’da olduğu gibi. Eli kanlı katil diktatörleri iş başında tutmak için çaba gösteren bu anlayışın Türkiye’yi kendilerinin istediği çizgiye çekmeye izin vermeyen bir yaklaşıma tahammülleri olabilir mi?
Son söz, Türkiye ve ABD ilişkilerini önemseyelim, iyi müttefiklik ilişkilerinin sürdürülebilir ilkeler çerçevesinde yürümesine çaba gösterelim, ancak ülkemizin ve demokrasimizin böyle yaşlı, bunak şapşalların önyargılarıyla oyuncak hale gelmesine asla izin vermeyelim.
Mesele Ak Parti ve iktidar meselesi değildir. Mesele Recep Tayyip Erdoğan meselesi değildir. Yarın Recep Tayyip Erdoğan gibi bunların dediğini yapmayacak bir başkası olduğunda yine aynı tavırların, tutumların uygulamaya konulacak olmasıdır.