Bıçaksız kalp ameliyatı
Abone olKalp tedavisinde müthiş buluş. Türk doktor ameliyatsız kalp kapağı değişimini başarıyla uyguladı.
Dünyanın en önemli kalp merkezlerinden biri olan ABD'deki
Cleveland Clinic'te görev yapan başarılı Türk doktoru Prof. Dr.
Murat Tuzcu, ABD'de sadece 3 merkezde yeni yapılmaya başlayan kalp
kapağı değişimindeki en yeni yöntemi Milliyet'e anlattı.
Cleveland Clinic Intravasküler Ultrasonografi Laboratuvar Başkanı
Prof. Dr. Murat Tuzcu, ameliyata gerek kalmadan, kalbi açmadan,
kasıktan aynı ajiyo yapılır gibi uygulanan 'kateterle kapak
değişimi' yönteminin merkezlerinde iki hastada başarıyla
uygulandığını söyledi.
Dünyada toplam 40 hastada uygulanan yöntemin özellikle yüksek
riskli ve belli yaş üstü hastalarda uygulanacağı müjdesini veren
Prof. Dr. Tuzcu, araştırmaları kendi merkezinde de süren bu yeni
yöntemle ilgili sorularımızı yanıtladı...
Yöntem nasıl ortaya çıktı?
Kateterle kapak değiştirme fikri ve yöntemi nasıl ortaya çıktı?
30 yıl önce başlayan kateter yoluyla kalp hastalıklarını düzeltme,
kalbi besleyen damarların genişletilmesiyle ortaya çıktı. Daha
sonra birtakım doğumsal kalp hastalıklarının, kalp deliklerinin
tamir edilmesi, daralmış bazı kapakların balonla açılması amacıyla
gündeme geldi. Son bir iki yıl içinde de daha önceden hiç aklımıza
gelmeyen bazı kapakların yetersiz kapanması, bazı kapakların
kireçlenip daralması durumunda ve ameliyatsız hallolmayan hastalara
acaba kateter yoluyla yardım edebilir miyiz düşüncesi ortaya
çıktı.
Bu bağlamda bizim de içinde bulunduğumuz önder araştırıcı grupları
bu onarımı sağlayıcı tedbirlerin yanında son 2 - 3 yıl içinde
geliştirilen bir teknikle aort kapağı dediğimiz kalbin çıkış
kapağını kateter yoluyla acaba yerine yeni kapak yerleştirebilir
miyiz çalışmalarını yaptı. Şimdi insanlarda da uygulanan bir yöntem
geliştirildi.
Cleveland'da bu çalışmalara ne zaman başladınız?
ABD'de son bir aydır başlandı çalışmalara. Cleveland, Detroit ve
New York olmak üzere toplam üç merkezde yapılıyor. Fransa ve
Kanada'da da birer merkezde yapılıyor. Yöntemin uygulandığı toplam
hasta sayısı henüz dünyada 40'ı geçmedi.
Merkezinizde kaç hastaya uygulandı? Sonuç başarılı oldu mu?
Biz geçen ay içinde biri 90, biri 91 yaşında ameliyat olması mümkün
olmayacak derecede yüksek riskli iki hastamızda bunu yapıp çok daha
rahat bir şekilde sağlıklı bir hayata döndürdük. İki hastanın da
hem fiziki hem de zihni aktiviteleri yerinde.
Kimlere yapılıyor?
Ameliyata alternatif diyebilir miyiz?
Bu hiçbir zaman ameliyata alternatif bir yöntem değil. Hiçbir
hastanın makul bir riskle ameliyat olabilecekken bunu yaptırması
söz konusu değil. Ancak nüfus yaşlanıyor. Nüfus yaşlandıkça aort
kapağının kireçlenmeye bağlı darlığı giderek artıyor ve insanlar 80
- 85 yaşının üzerine çıktığı zaman ameliyattan sonra dolu dolu bir
hayata dönememe tehlikeleri artıyor.
Örneğin böbrek yetmezliği gibi durumlar ortaya çıkıyor. Başka da
bir çaresi olmadığı zaman belki bu hastalara cerrahinin o
hastalarda yerini tutabilecek bir yöntem yaratmış olacağız. Şu an
çok yüksek riskli hastalarda yapılıyor.
Ameliyatla karşılaştırıldığında avantajları neler?
Normalde ameliyat 5 saat kadar sürüyor. Ameliyat olan hasta 5 - 7
gün hastanede kalıyor, uzun süre iyileşme süresi var. Ama ölüm
riski yüzde 2. Kısacası ameliyatlar iyi merkezlerde çok güvenli
yapılıyor ama hastaların başka problemleri varsa, örneğin 85
yaşında ağır kalp yetmezliği olan bir hastayı ameliyat ettiğiniz
zaman bunun hastaneden çıkamama riski yüzde 25 - 30 oluyor. Böyle
bir hastaya iki saatte kateterle yapacağınız bu tür bir müdahale
çok cazip olabilir.
Ameliyat riskli hastalara yapılıyor
Ne zaman rutin uygulamaya geçebilir ve daha geniş bir hasta
grubunda uygulanabilir?
Tabii bu yöntem çok yeni. Daha araştırma aşamasında olan bir yöntem
ve olgunlaşması için birkaç seneye ihtiyacımız var. İlk aşamada
ameliyat olamayacak hastalarda yapılıyor. Unutmamak lazım ki,
ameliyatla yapılan kapak müdahaleleri ehil ellerde ve iyi
merkezlerde yapıldığı zaman bu hastaların uzun vadeli çok iyi sonuç
aldığını biliyoruz. Başka yöntemlerle yapacağımız kapak
müdahalelerinin, kapak değiştirmelerin aynı sonucu verip aynı
güvenlikte yapabileceğimizi göstermemiz lazım ki, o zaman buna
diyelim ki sen ameliyat olma, kasıktan kateterle girelim. Aynı ilaç
kaplı stentlerde olduğu gibi. Bazı hastalık gruplarında diyoruz ki,
senin ameliyat olmana gerek yok, biz bunu ameliyat kadar iyi
yapabileceğiz.
Yönteme nasıl karar veriliyor?
Bir yöntemin güvenli olduğuna nasıl karar veriliyor?
Önce bir fikirden yola çıkılarak deney masasının üzerinde
çalışılıyor. Sonra deney hayvanlarında çalışılıyor. Daha sonra bu
işin güvenli olup olmadığı hastaya ayrıntısıyla açıklandıktan sonra
küçük bir hasta grubunda çalışılıyor. Daha sonra da klasik altın
standart dediğimiz yöntemle randomize karşılaştırma yapıyoruz.
Örneğin 100 hasta alıyoruz, 50'sini kateter yoluyla yaptığımız
kapak değişimiyle tedavi ediyoruz ve standart tedaviyi birbiriyle
karşılaştırıyoruz. Hangi hastaya hangi yöntemi uygulayacağımızı
rasgele yöntemle, yani kura çekerek saptıyoruz. Ancak bu şekilde
kateterle yaptığımız hastalarda diğer hastalara göre aynı
güvenlikte ve aynı uzun vadede sonuç alabilirsek, o zaman diyeceğiz
ki biz bu çalışmayı yaptık, bunda size ameliyat kadar iyi bir sonuç
vaat ediyoruz. Kaldı ki yaşınız vs. nedeniyle bunu daha da tavsiye
ediyoruz.
Nasıl uygulanıyor?
Hastaya aynı anjiyografide olduğu gibi kateterle kasıktan
giriliyor. Aorta ulaşıldıktan sonra kateterin ucu açılarak yaklaşık
2,5 santimetre çapındaki kapak eski kapakla değiştiriliyor.
Şimdilik biyolojik kapak denilen at dokusundan yapılmış kapaklar
kullanılıyor. Yakında inek kapağından yapılmış kapaklar da
kullanılacak.
Prof. Tuzcu kimdir?
İstanbul Tıp Fakültesi'nden 1977 yılında mezun oldu. 1981 yılında,
aynı fakültede İç Hastalıkları İhtisası'nı bitirdi. 1983-1985
yılları arasında Elazığ'da Dahiliye Uzmanı olarak çalıştı.
1985-1989 yılları arasında Cleveland Clinic'te Kardiyoloji Yüksek
İhtisası'nı yaptı. 1989-1990 yılları arasında Boston'daki
Massachusetts General Hospital'da özel ihtisas yaptı. Ardından
1990-91 yılları arası Harvard Tıp Fakültesi'nde öğretim üyesi
olarak görev yaptı. 1992 yılından bu yana Cleveland Clinic'te
çalışıyor ve aynı zamanda öğretim üyeliği yapıyor.
Söyleşi: Ayşegül Aydoğan
Kaynak: www.milliyet.com.tr