Bıçakçı: tek ölçüt televizyon değil

Futbol Federasyonu Başkanı Levent Bıçakçı, 'Teşvik Pirimi" iddialarıyla ilgili olarak sadece televizyonlara yapılan açıklamalara bakarak ceza vermelerinin söz konusu olamayacağını söyledi. İstanbul Üniversitesi'nde öğrencilerin sorularını yanıtlayan Bıçakçı, Milli Takımlar Teknik Direktörü Ersun Yanal'ın yıpratılmasına engel olmaları gerektiğini dile getirerek "Biz seri bir şekilde davrandık ve 'Teşvik Pirimi' iddialarıyla ilgili 2 günde ifadeleri alıp, 1 hafta içinde de soruşturmayı tamamlayıp dosyayı TBMM Araştırma Komisyonu'na gönderdik. Ama bu çalışmamızı dahi, 'Örtbas ediyorlar' şeklinde yorumladılar. Sadece televizyonlara yapılan açıklamalara bakılarak ceza verilemez. Bu yüzden ifadeler alındı. Mutlaka kanıt olması lazım. Kanıt olmadan da hiçbir şey yapılamaz. Ayrıca, Ersun Yanal'ın bilgisine başvurulmasıyla, diğer kişilerin ifadeleri alınması arasında bir fark yok. İfadesi alınanlardan da bir ayrıcalığı yok" dedi. Levent Bıçakçı, şike, rüşvet ve teşvik pirimi konularında daha kapsamlı bir ekip oluşturabilmek için İçişleri Bakanlığı'ndan eleman talebinde bulunduklarını söyledi. Bıçakçı, Hakan Şükür'le ilgili bir soru üzerine, "Tabii ki tekrar onu Milli Takım'da görmek isterim, ama konu tamamen teknik ve yeterince de konuşuldu" derken, ligde Beşiktaş'ın maçlarını yöneten hakemlerin çoğunlukla düşük not alma nedeninin sorulması üzerine ise "Tesadüf" demekle yetindi. Federasyon olarak amaçlarının 4 büyük takım dışında da şampiyonun çıkabileceği bir lig yaratmak olduğunu anlatan Bıçakçı, öğrencilere de ucuz bilet sağlamak için 4 büyük kulüple görüşeceği sözünü verdi. Tahkim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Samim Ünan ise kurul olarak tamamen kendi mevzuatları çerçevesinde karar verdiklerini kaydederek, "Tahkim Kurulu, herhangi bir kişi ya da kurumun etkisi altında karar almaz. Buna Futbol Federasyonu Başkanı da dahil. Gayet seçkin hukukçulardan oluşmuştur. Güven duyulması gerekir" dedi. Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu Başkanı Adnan Türkkan da öğrencilere şike ve teşviğin tarifini yaparak, "Şike ile teşvik eşit değerdedir. Şike, bir maçın neticesinin önceden belirlenmesidir. Teşvik ise 3. bir takım adına fayda sağlayacak şekilde teşekküle girmektir. Haksız rekabete yol açar" diye konuştu.