Beyoğlunda rekor anket!
Abone olYerel seçimler yaklaştıkça anketler önemini daha da hissettiriyor. Son anket Beyoğlu'ndan. Rekor bir sonuç çıkmış... İşte sonuç;
İNTERNETHABER
NUR AKMAN
Yüzde 54!.. Beyoğlu Belediyesi Ahmet Misbah Demircan’ın
tahmini oy oranı…. Yüzde 40 ile Beyoğlu’na başkan olan Ak Partili
Belediye Başkanı Demircan 4 bin kişi ile yapılan ankete göre geçen
5 senede oy oranını yüzde 14 çoğaltmış…
Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’la iki gün boyunca
hem bu yükselişin sırrını konuştuk, hem de önümüzdeki dönem için
düşündüklerini…
KASIMPAŞA'DA BİR KÜTÜPHANE
İlk gün Başkanın en gözde mekanı olan Kasımpaşa’daki
Türabibaba Kütüphanesi’nde buluştuk. Hemen Türabibaba Türbesi'nin
yanındaki bina restore edilerek bir semt kütüphanesine
dönüştürülmüş… Birçok Kasımpaşalı’nın ve onlarca çocuğun
kitap okumak için kütüphaneye geliyor oluşunu görmek itiraf etmek
gerekirse şaşırtıcıydı…
SEMT KONAĞI'NDA İSTER YEMEK YE, İSTER BANYO
YAP
Ertesi günkü randevumuz Tophane’deki semt konağındaydı… Orada da Beyoğlu’nun çok da tanık olunmayan bir resmi vardı. Beyoğlu’nun vazgeçilmez sakinleri entelektüel camianın hemen 500 metre altında yaşayan yoksul halk burada hizmet alıyordu… Onlar yemekhanede yemek yerken, çamaşırhanede çamaşırları yıkanıyor ve kurutuluyor, ardından da isteyen duşunu alıp evinin yolunu tutuyor. Üst katlarda ise günde 150 kişinin tedavi edildiği bir sağlık ocağı var. Konağın en üst katındaysa okuma yazma kurslarından iğne oyası kurslarına kadar birçok kurs almak mümkün. Tabii bunların hepsi ücretsiz…
HER SEMTE BİR KONAK
Başkan “Bu konaklardan 9 tane var. Amacımız bir şekilde
başını sokacak bir yer bulmuş halkın asgari ihtiyaçlarını
karşılamak” diyor… Tophane'nın dışında Piyalepaşa,
Örnektepe, Bademcik, Kadımehmet, Okmeydanı, Aynalıkavak, Dolapdere
semt konakları da aynı hizmetleri veriyor.
İSTİKLAL CADDESİ'NDE ÜCRETSİZ İNTERNET
İstiklal Caddesi’ne çıktığımızda ise burada çok uzun
süredir ücretsiz internet döneminin başladığını söylüyor
başkan… Yani bilgisayarınızı alıp bir cafeye girdiğinizde
ya da İstiklal Caddesi’nin çevresindeki apartmanlarda sürekli
'online’sınız… “Peki ya Beyoğlu’nun
tamamı? İnternet her yerde ücretsiz olabilecek mi?”
diyoruz… “Bunun altyapısını oluşturmak o kadar kolay değil”
yanıtını alıyoruz…
Tüm bu süreç içinde Ahmet Başkan en küçük ayrıntılarda dahi fikir
beyan ediyor. Yanında çalışan arkadaşlarına “Buraya bir
tablo asılsa daha güzel olmaz mı?” diyor, herkese ismiyle
hitap ediyor. Bir vatandaş önünü kesip “ufak ya da büyük” derdini
söylediğindeyse herkesi sonuna kadar dinliyor.
Ve başkanla röportajımız başlıyor:
MUSTAFA'YI İZLEDİM, ATATÜRK'Ü DAHA ÇOK SEVDİM! DİĞER
SAYFADA...
MUSTAFA'YI İZLEDİM! ATATÜRK'Ü DAHA ÇOK SEVDİM |
En son hangi filmi izlediniz? Mustafa’yı izledim. Atatürk’ün bir insan olarak, içimizden çıkan bir lider olarak daha sıcak yönünü ortaya koyuyor. Eleştirenler de var ama daha neyi eleştirdiklerini anlamış değilim. Bana çok daha insani, çok daha bize yakın bir insan portresi olarak gördüm. İnsan acılarıyla, tatlılarıyla, başarılarıyla, mutsuzluklarıyla bir bütündür. Bunlardan biri eksik olunca eksik olur. Dolayısıyla Atatürk de içimizden bir lider olarak orada gördük ve ona daha çok ısındık. |
5 sene bitti. Bu 5 sene size ne kattı?
Beyoğlu bana çok şey kattı. Beni olgunlaştırdı. Hayatın bilmediğim
birçok safhasını yaşar hale geldim. Bendeki değişiklik
olumludur. Beyoğlu’yla özdeşleştiğimi düşünüyorum.
Beyoğlu’nun her tarafını kucakladığımı düşünüyorum. Beyoğlu’nun
sevinçleri ve tasaları benim sevinçlerim ve tasalarım oldu.
Dolayısıyla Beyoğlu ilçesinin olgunlaştırdığı, belli bir
noktalarıyla getirdiği bir başkan profiliyle insanların
karşısındayım…
UMUDA YATIRIM YAPTIK
5 sene Beyoğlu’nda yaşayan insanlar için nasıl
geçti? Neler yaptınız?
Geçen 5 yıldaki başarımızın
temelinde vatandaşı dinlemek ve vatandaşın ihtiyaçlarına göre çözüm
bulmak vardı. Gelecek planlarımızda da vatandaşın bizden istediği
ve ona göre planlayıp da yapamadığımız projeler var. Biz
Beyoğlu’nda kentsel dönüşümden park bahçeye meydanlardan
kütüphaneye okullara yaptığımız yatırımlara, Kefken Kampına, yol
standartlarımıza, Yeşilçam Ödülleri’ne kadar hayatın her alanında
çocuklardan yaşlılara kadar geniş bir skalada çalıştık.
Umuda yatırım yaptık. ‘Beyoğlu nasıl bir kabuk değiştirir”
diye düşündük ve 2010 Avrupa başkentine yakışır bir Beyoğlu için
çalıştık. Toplumda yaşayan her kesimini, her mekanını
kucaklayarak çalıştık. Eğitime çok destek verdik, insanların
vizyonlarını geliştirmeye yönelik eylemlere çok destek verdik.
Kişiye özel hizmet verdik; Kütüphane gibi, okullara yapılan
yatırımlar gibi, kent konaklarında, festivaller gibi!..
SANA BELEDİYE BAKSIN
Kişiye özel hizmet sizin için neden bu kadar
önemli?
Özelde yıllarca turizm sektöründe çalışan bir insan olarak kişiye
özel hizmeti çok benimsedim. Ben herkese tek tek hizmet etmeye
çalışıyorum. Mutluluğun orda olduğunu düşünüyorum…
Vatandaşın belediyeciliği tarif etmek için güzel bir
cümlesi vardır. Aklına sığmayan her ne kadar iş varsa 'sana
belediye baksın' der. Bir şeyle karşılaşıp bunun sahibi
kim diye düşündüğü andan itibaren ona belediyenin bakacağını
düşünür. Belediyeciliğin tarifi budur.
ERDOĞAN GİBİ KASIMPAŞA'LI BAŞKAN... DİĞER SAYFADA!
[PAGE]Siz de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gibi
Kasımpaşalı’sınız… Onunla küçüklükten itibaren tanışıyor
musunuz?
Evet, tabii… Başbakanımız herkesle diyaloğu olan
bir insandı. Biz onu tanıyor, seviyor, yakın buluyor ve hayranlıkla
izliyorduk. O hep siyasetin içindeydi. Siyaset bir halkla
ilişkilerdir. Bir iletişimdir. Her zaman toplum önderliğine talip
olmuş bir kişiydi.
GİTTİĞİM ÜLKELERDE YEMEK SEÇMEM |
Ya müzik, kitap, resimle aranız nasıl? İçtenlikle, samimiyetle içi doğru doldurulmuş her eylem bana sıcak geliyor. İş olsun diye yapılmış her şeyden uzak durdum. Çünkü şunu gördüm, ilgilenmediğim, hiç ilgilenmeyeceğimi düşündüğüm alanlarda doğru yorumcuyla karşılaştığımda onu sevdiğimi fark ettim. Onun için bir sınırlama yok benim alanımda. Yabancı bir ülkeye gittiğimde de yemek seçmem, onları anlamaya ve tatmaya çalışırım. Hayat böyle bir şey kendinize sınır koymayacaksınız. |
VATANDAŞLA DOKTOR HASTA İLİŞKİSİ
Peki siz nasıl bir
başkansınız?
Beyoğlu’nda yaptığımız en önemli iş vatandaşla bütünleşmek oldu.
Benim haftada iki kere ya da üç kere vatandaşla toplantım
olur. Sivil toplum örgütleri, hanımefendiler ve beyefendilerle
buluşuyorum. Burada bir yönetişim modeli yapıyoruz.
İnsanlarla sürekli temas halinde onların ihtiyaçlarını dinleyip o
ihtiyaçlara göre model üreten bir politikamız var. Yani doktor hasta ilişkisi gibi… İyi bir doktor olabilirsiniz
ama hastanızın hastalığını bileceksiniz.
Sabahın erken saatlerinde kalkıp temizlik elemanlarını
kontrol etmek de vardır, gecenin bir vakti Yeşilçam’da ödül vermek
de vardır. Sanatçılarla kol kola onlar adına bir işin
takibini yapmak da, hastaneye düşmüş bir vatandaşa yardım etmek de,
sevgililer gününde insanlara karanfil dağıtmak da vardır. Bunların
hepsi hayatımızın içinde… Bunları sevmeden yapamazsınız. Doğal
olacaksınız… Bu işin en keyifli tarafı stabil olmaktan
kurtulup kapınıza gelen çocukla çocuk, gazeteciyle gazeteci,
fakirle fakir, işadamıyla işadamı olmaktır. Bu hayatı
temsil eden bir profil çizerek yaşamımızı anlamlandırıyor.
NE OLACAK BU TARLABAŞI'NIN HALİ? DİĞER
SAYFADA!
Eleştirildiğiniz projeler de var: Tarlabaşı gibi!..
Seçkinci olmakla eleştiriliyorsunuz…
DÜNYANIN EN GÜÇLÜ VİTAMİNİ GİBİ |
Kütüphaneyi yaptırırken, inşaat esnasında anlamlı bir olay
yaşadım. Bir gün inşaat devam ederken, benim çok gergin olduğum,
üzgün olduğum bir gündü. Akşam belediyeden çıktım. O gerginlikle
‘inşaatta ne oluyor gidip bir bakalım” dedim. Yaz akşamıydı, hava
çok sıcaktı. Beni orada inşaatın çevresinde dolaşırken küçük bir
kız çocuğu gördü. Terliydi. Koşarak yanıma geldi. “Başkanım
nasılsın?” dedi. “İyiyim” dedim. Çocuk beni öptü, ben onun
saçlarını okşadım. Güzel bir sohbet ettik. Onu uğurladım. İşim
bitmişti, arabaya bindim. Tüm gerginliğimin geçtiğini rahatladığımı
hissettim. Orada şunu düşündüm: İnsanın insana verebileceği en
güzel hediye içtenlikle söylenmiş bir çift güzel söz… Belediye
başkanlığının anlamı işte burada. Vatandaşla, insanlarla kurduğunuz
duygusal bağ. Dünyanın en güçlü vitaminlerini gibi insanı ayağa
kaldırabiliyor ve güçlü yapabiliyor. Ve vatandaşla kurulan bu güçlü
bağ dünyada iş yapabilmenin en güçlü zeminini de
oluşturuyor. |
Bunun neden seçkincilik olduğunu henüz anlamış değilim. Ben
orada her an çökmekte olan binalarda yaşayan insanlara TOKİ
marifetiyle, kiracılar dahil onları ev sahibi yapma gayreti
içindeyken neden seçkinci olduğumu anlamış değilim. Burada ters bir
paradoks var. Ben 5 sene evvel Beyoğlu’nda başkan olduğumda karşıma
gelen insanların ilk sorusu şu olurdu. ‘Ne olacak
Beyoğlu’nun terk edilmiş binalarının hali?’ Tarlabaşı
projesi bu sorunun cevabı. Biz bu sorunun cevabını ve projesini
hazırladığımız noktada bir anda sorunun buraya dönmesini ben
anlamıyorum. Bu binaların çoğu terk edilmiş ve metruk
binalardı. Ne oldu da birden seçkin oldu? Olan şudur, orada
çökmekte olan bölgede bir restorasyon ve rehabilitasyon projesi
vardır ve bu proje hem maliki hem orada yaşayana fırsatlar
sunuyor.
Beyoğlu için hayalini kurduğunuz ama yapamadığınız bir
proje var mı?
Hayalini kurduğumuz her şeyi ya başladık, ya yapıyoruz, ya
tamamladık. Kafasına koyduğumuz her şeyi yaptık.