Beykoz Adıyamanlı işadamlarını ağırladı
Abone olAdıyamanlı İş Adamları Derneği tekstilin geleceğini Beykoz'da düzenlenen "2010 İhracat Hedefi ve Yeni Pazarlar" panelinde masaya yatırdı.
AGİD (Adıyaman Genç İşadamları Derneği) 2010 yılı etkinlikleri
kapsamında düzenlediği ‘2010 İhracat Hedefi ve Yeni Pazarlar’
konulu panel yaptı.
Adıyamanlılar Vakfı Kültür Merkezinde düzenlenen panele oturum
başkanı olarak Vakıf Başkanı ve İBB Kültür A.Ş Genel Müdürü Nevzat
Bayhan katılırken konuşmacı olarak ise, İstanbul Hazır Giyim ve
Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı (İHKİB) Hikmet Tanrıverdi
ve patent-marka konusunda uzman Avukat Adem Umur katıldı.
İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi ise "Cumhuriyet tarihinin rekoru
132 milyar dolarla 2008 yılına ait. Kriz yılı 2009'da ise
psikolojik sınır olan 102 milyar dolara geriledik. Bu yılda yıllık
bazda en az yüzde 10'luk bir artış bekliyoruz. Mart ayı rakamları
da bunun açık ispatı" dedi.
İMAJ HER ŞEYDİR!
Tekstilin son yıllarda can
çekiştiği ancak insanoğlu var oldukça bu sektörün de devam
edeceğinin altını çizen Hikmet Tanrıverdi, şöyle devam etti: "Bugün
dünyanın neresine giderseniz gidin 'Made in Turkey'e rastlarsınız.
Dünyanın en ucuzu Çin, Endonazya, Mısır gibi ülkelerse en pahalısı
da İtalya... Türkiye İtalya'ya yakın olarak kabul ediliyor. Yani
marka imajımız son yıllarda yükseliyor. Ağzınızla kuş tutsanız bile
imajınız iyi değilse mal satamazsınız. Hele hele Müslüman ülkelerde
bir numarayız. Bunun arkasında da ister komşularla 'sıfır kavga',
ister Başbakan'ın 'one minute' çıkışı var deyin. İlerde AB ile
ilişkiler geliştikçe herkes bizden mal alacak. Örneğin tekstilde şu
ana yıllık 30 milyar dolar olan ihracatımızı, 2023 yılında 60
milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz."
SARAR ÇİN'DE YOK SATAR
Rekabet için devlet
desteğinin şart olduğunu da belirten İHKİB Başkanı Tanrıverdi,
sözlerini şöyle tamamladı: "Mesela ben diyorum ki Sarar diye bir
markamız var. Hem ucuz, hem de pahalı mal üretebiliyor. Gitsin
Çin'in lüks semtlerinde 200 tane mağaza açsın. Peynir ekmek gibi
elbise satar. Çünkü müşteri çeşitliliği dünyanın her yerinde var.
Böyle bir girişim için devletin önayak olması gerekir. En azından
firmanın aldığı riskin %50'sini karşılamalı. Önümüzdeki 10 yılda en
az 10 Türk firmasının dünya çapında marka çıkaracağını tahmin
ediyorum. Yeter ki biz isteyelim."
Panel, konuşmaların ardından plaket takdimi, çiğöfte ikramı ve
Adıyaman’ın yetiştirdiği önemli sanatçılardan Tuncay Okutan’ın
türkü resitali ile sona erdi.