Beyinde bir felç kalkanı tespit edildi
Abone olBilim insanları, beynin bir bölümünü inmenin yıkıcı etkisinden koruyan bir savunma kalkanı bulduklarını açıkladı.
Bilim insanları, beynin bir bölümünü inmenin yıkıcı etkisinden koruyan bir savunma kalkanı bulduklarını açıkladı.
Bazı beyin hücrelerinin oksijen yoksunluğuna karşı dayanıklılık gösterdiği 85 yıldır biliniyordu.
Nature Medicine adlı dergide yayımlanan bir makale, bu hücrelerin nasıl hayatta kalma moduna girdiğini ortaya koydu.
Araştırmacılar, aynı yöntemi kullanarak bütün beyni koruyacak bir ilaç geliştirmeyi ümit ediyor.
İnme tedavisinde erken müdahale büyük önem taşıyor. Kan akışını engelleyen pıhtılar, beyin hücrelerini oksijen ve şekerden yoksun bırakarak hızla ölmelerine neden oluyor.
1926'da, hipokampüs adı verilen ve hafıza ile ilgili bölümü oluşturan beyin çıkıntısında bu hasarların oluşmadığı tespit edildi.
Oxford Üniversitesi'nden Profesör Alastair Buchan, bu hücrelerin nasıl hayatta kaldığını araştırdı.
Hamartin proteini
Sıçanlar üzerinde yapılan deneylerde, bu hücrelerin, hücreyi enerji tasarrufuna zorlayan hamartin adlı proteini üretmeye başladığı tespit edildi. Böylece yeni protein üretimi duruyor ve besinlere ulaşmak için mevcut proteinler kullanıma sokuluyor.
Araştırmada, bu hücrelerin hamartin üretimi engellendiğinde onların da diğer hücreler gibi öldüğü tespit edildi.
Profesör Buchan, "Beynin kendisini korumak ve hücrelerini canlı tutmak için belli mekanizmalara sahip olduğu gerçeğini ilk kez ortaya çıkardık" dedi.
Bu bulgulara dayanarak hamartin üretimini sağlayacak bir ilaç geliştirilmesi hedefleniyor. Böylece inme durumunda ilk müdahalede verilecek bu ilaçla, hastanede pıhtı giderici ilaçlar verilinceye kadar zaman kazanılmış olacak.
Araştırmacılar bu hücrelerin hamartin proteini ürettiği halde, hipokampüs'te yakın civarda bulunan diğer hücrelerin neden üretemediği sorusunu cevaplayabilmiş değil.
Profesör Buchan hücreleri canlı tutmanın yollarını aradıklarını ve elde edilen bulgulardan sadece inme hastalarının değil, Alzheimer ve omurilik hasarından muzdarip hastaların da yararlanabileceğini belirtiyor.