Beyaz Saray'da bir ayrılık daha yeni isim daha fena

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Korgeneral Herbert Raymond McMaster'ı görevden alarak yerine Bush döneminin "şahini" olarak bilinen neo-muhafazakar isim John Bolton'ı atadı.

Twitter'dan yaptığı açıklamada Trump, McMaster'a "harika bir iş çıkardığı" için teşekkür etti. Trump'ın bu hamlesi, Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ı görevden alarak CIA Başkanı Mike Pompeo'yu getirmesinden bir hafta sonra geldi.

Amerikan medyasında yer alan haberlerde, Beyaz Saray yetkilileri yakında emekliye ayrılması beklenen McMaster'ın, Trump ile uzlaşı içinde görevden ayrıldığını, görevden uzaklaştırılmadığını belirtti. Yetkililer, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile Mayıs ayında görüşmesi beklenen Trump'ın, görüşmeden önce ulusal güvenlik ekibini oluşturmak istediğini söyledi.

'SIRADAKİ' DENİLİYORDU: Trump'ın görevden aldığı McMaster’ın kovulacağı konuşuluyor ve sıradaki olacağı değerlendiriliyordu.  ABD basınında McMaster'ın görevinden alınacağına dair çıkan haberlere rağmen Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders, geçen hafta Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Herbert Raymond McMaster'ın gönderileceği iddialarını yalanlamıştı.

Trump tarafından Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak atanan John Bolton'un 9 Nisan'da görevi devralması bekleniyor.

KUZEY KORE VE İRAN'A AKSERİ GÜÇ KULLANILMASINI İSTİYOR: Bolton, İran ve Kuzey Kore’ye karşı askeri gücün kullanılması gerektiğini, Rusya’ya karşı ise daha sert önlemler alınması gerektiğini düşünen bir isim.

IRAK'IN İŞGALİNİ SAVUNDU: George W. Bush döneminde Dışişleri Bakanlığı’nda görev yapan Bolton, 2003’te ABD’nin Irak’ı işgalini de savunmuştu. Bolton, Trump’ın 14 ay süreli başkanlığında, göreve gelen 3’üncü Ulusal Güvenlik Danışmanı olacak.

Hukuk okuduğu Yale Üniversitesi'ndeki günlerini yazdığı anılarında, Vietnam Savaşı'nı protesto eden aynı kampüsteki aktivistler arasında kendisini bir "uzaylı" gibi hissettiğini yazmıştı. Aşırı muhafazakar yorumcuların el üstünde tuttuğu Bolton, sözünü esirgemeyen bir "dış politika şahini" olmakla övülüyor.