Beyaz Hoca Cübbeli Ahmete karşı
Abone olÇok eski de kalsa da bir dönemin hit ismi Beyaz Hoca, bugünlerin liste başı olan Cübbeli'ye neler söyledi neler...
Fatih Altaylı ile Teke Tek'te bu hafta "Dinde reform"
tartışıldı. Prof. Zekeriya Beyaz ve Prof. Muhammet Nur Doğan'ın
konuk olduğu programda Cübbeli Ahmet Hoca'nın daha önce Teke Tek'te
yaptığı açıklamalar da eleştirildi.
Cübbeli Ahmet Hoca'yı "Deveye boynun neden eğri diye sormuşlar,
'Nerem doğru ki..' demiş. Kendisini fazla tanımam. Saçını
ebedi idama mahkum etmiş, sakalını anarşist olacak derecede serbest
bırakmış adaletsiz bir adam" şeklinde tanımlayan Prof.
Beyaz, şöyle konuştu:
"Anlattığı şeylerin tamamı hadis olarak öne sürülmüş şeyler.
Hadislerin hüküm ifade edip etmedikleri ayrı bir araştırma
konusudur. İnançla, imanla ilgili konulara hadisle karar verilemez.
En hakiki hadis kitabı olarak bildiğimiz kitap, Peygamberimizin
ölümünden yıllar sonra yazılmıştır. Son hadisin kaynağı Ahmet
Efendi ölmüş, o Mehmet Efendi'den almış o da ölmüş... Dinde,
hukukta tek kişinin şahadeti yeterli değildir. Hadislerin
içinde çok güzel öğütler var. Ama dinde vahiye dayanan kesin
hükümler olması gerekir. Hadisler içinde Kuran-ı Kerim'in
çok iyi anlaşılması için güzel metinler vardır. Ondan
yararlanılmalıdır. Uydurma hadis bile olsa mana güzelse baştacıdır.
Mutlaka hadisler yanlış demek de doğru değildir."
"Hadisler olmazsa din eksik kalır. Alllah kimseye bu dinini
tamamlama ya da ondan bir şey çıkarma yetkisini vermemiştir. Hz.
Peygamber bir postacıydı. Allah'ın postacısı, elçisi olmak bir
şeref değil midir? Hadislerin tamamını reddetmek de doğru değil.
Hz. Peygamberin yaşantısını, hikmetli konumunu bize aktaran
hadisler elbette bir kaynak olarak çok önemlidir." diyen Prof.
Nur Doğan da, Cübbeli Ahmet Hoca'nın dine yaklaşımını
eleştirdi ve "Dinin kendisini espri konusu haline getirirseniz,
buna 'Dur' denilmelidir." dedi.
DİNDE REFORM
Prof. Nur Doğan "Dinde reform" konusunda da şunları söyledi: "Allah
Resulü'ne gönderilmiş olan Kuran'ın temsil ettiği İslam ile bugün
yaşadığımız İslam arasında dağlar kadar fark vardır. Biz zaten
İslam'ı değiştirdik, aslına benzemeyen bir şeye soktuk. Biz zaten
dini negatif anlamda reforme ettik. Aslı astarı belli olmayan
düşüncelerle İslam dininin temel çizgileri kayboldu. İslam bugün
bir kültür meselesi haline dönmüştür. Din ile kültür özdeş haline
getirilmemelidir. Dinin asıl meselelerini bir kenara koyup
detaylara takılıyoruz."
Prof. Beyaz da, "Form bozulmuştur. Reform, o bozuk düzeni yıkıp
aslını ortaya çıkarmaktır. Bu kavram 2. Meşrutiyet döneminde daha
çok konuşulmuş, Cumhuriyet döneminde de 60'lardan sonra "Dinde
Reform" diye bir dergi çıktı. Çok abuk sabuk şeyler yazıldı.
Dolayısıyla bu yayınlar üzerine bu kavram lekelendi. Dolayısıyla
"dinde reform" kelimesini kullanacak kimse kalmadı. O günden beri
bu kavramı redderiz. Onun yerine dinin içine sokulmuş yanlış
şeyleri ayıklamayı tercih ederiz." şeklinde konuştu.