Suriye’de Beşşar Esed yanlısı güçlerin son 5 ayda ülkenin farklı bölgelerinde 8 kez zehirli gaz kullandığının belgelendiği bildirdi. Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR) tarafından hazırlanan raporda, terör örgütü DAEŞ'in de rejim güçlerine benzer biçimde Halep'in Mari ilçesinde zehirli gaz kullandığı belirtildi.

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR) tarafından Beşşar Esed yanlısı güçlerin kimyasal silah kullanımına ilişkin yayımlanan rapora göre, 1 Ağustos - 31 Aralık 2015 tarihleri arasında çoğunlukla İdlib, Şam kırsalı ve Hama’da olmak üzere 8 defa zehirli gaz kullanıldığı belgelendi.

Birleşmiş Milletler'in (BM) 2013 yılında aldığı 2118 sayılı kararın ardından zehirli gaz kullanımı sonucu 87 kişinin hayatını kaybettiği ve en az bin 867 kişinin yaralandığı belirtildi.

SNHR’nin, Esed güçlerinin, yasaklanmış silahları kullanarak insan haklarına ilişkin uluslararası hukuku ihlal ettiğini belgelediği ve söz konusu saldırıların savaş suçu olarak kabul edildiği kaydedildi.

İŞTE RAPORUN DETAYLARI 

Raporda, “Klor gazı kullanımı Suriye hükümetinin 2013 yılında imzaladığı kimyasal gazları kullanılmaması ve imha edilmesine ilişkin 2118 ve 2209 sayılı kararların ikisinin de ihlalidir” ifadelerine yer verildi.

Esed güçlerinin kimyasal silah kullanan tek taraf olmadığı, terör örgütü DAEŞ’in de 21 Ağustos 2015’te Halep’in Mari ilçesinde kimyasal gaz kullanarak Esed güçlerine katıldığını bildirildi.

RAPOR GÖRGÜ TANIKLARI VE DOKTOR RAPORLARINA DAYANDIRILDI

SNHR ekibinin saldırıların çoğunda olay yerine gidemediğine, olay yerinden numune almaya imkan olmadığına değinilen raporda, kurtulanların ve görgü tanıklarının anlattıkları ile özellikle doktorların ve sivil savunma ekiplerinin tespitlerine bağlı kalındığı aktarıldı.

Olay yerinde çekilen fotoğraflar ile görüntülerin de incelendiği belirtilen raporda, Uluslararası Soruşturma Komitesi'ne söz konusu saldırılarla ilgili hemen soruşturma başlatma ve Suriye hükümetinin kimyasal silahların yasaklanması konusunda imzaladığı anlaşma göz önüne alınarak bu silahları kullananların tespit edilmesi için harekete geçme çağrısı yapıldı.

Ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden (BMGK) Suriye'de sivillerin korunması ve emniyetinin sağlanması konusunda üzerine düşen sorumluluğu üstlenmesi talep edilerek, Suriye hükümetinin yaptığı ihlallerin uluslararası barış ve güvenliği açıkça tehdit ettiği vurgulandı.

BM İnsan Hakları Konseyi'nin, caydırıcı adımlar atması konusunda BMGK'ya baskı yapılması için Suriye rejiminin BMGK'nın 2118 ile 2209 sayılı kararlarını ihlal etmesini gündemde tutması gerektiğine işaret edildi.