Beşir Atalay'dan Uludere itirafı!
Abone olBaşbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın MİT Kanunu'yla ilgili yaptığı açıklama Uludere'deki sis perdesini aydınlatır mı?
Hürriyet gazetesi yazarı Mehmet Y.
Yılmaz, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın öncesi gün MİT
Kanunu'yla ilgili söylediği bir cümleyi bugünkü köşesine
taşıdı.
"Beşir Atalay'dan Uludere itirafı" başlığı attığı yazısında Yılmaz, Beşir Atalay'ın yaptığı açıklamalara göre Uludere'de yanlış istihbarat vererek 34 kişinin ölümüne neden olan kurumun MİT olduğunu söyledi.
İşte Mehmet Y. Yılmaz'ın bugünkü yazısı..
"Uludere'de 34 vatandaşımız bir "hava bombardımanı" sonucunda öldü. Olayın üzerindeki perde hâlâ kaldınlabilıııiş değil. Söz konusu bombardıman emrinin "emirden kaynaklanan önlenemez bir hata sonucunda" verildiğini biliyoruz ama o hataya yol açan şeyin ne olduğu ısrarla gizleniyor.
Daha doğrusu gizlenmeye çalışılıyor demek lazım aslında. Çünkü
aslında hatanın, bir yanlış istihbarattan kaynaklandığını artık
biliyoruz. Söz konusu kaçakçı grubun içine PKK'nııı üst düzey
şeflerinden birinin de kanştığına ilişkin istihbarat Genelkurmaya
ulaşmamış olsaydı, o bombalama emri verilmezdi. Hükümet, bugüne
kadar bu konunun üzerini örtmek için çok gayret sarf etti. TBMM
komisyonunun gerçeğe ulaşmasını engelledi.
Bunu neden yaptıklannı biliyoruz.
Şu anda Türkiye Cumhuriyeti'nin "en ziyade müsamahaya mazhar" bürokratını korumak için! Bu hatanın MİT'in verdiği yanlış istihbarattan kaynaklandığını itiraf etmek istemiyorlar, çünkü Hakan Fidan'a toz kondurmak istemiyorlardı).
Başbakan bu konudaki açıklamayı bizzat yapmış ve
"istihbaratın MİT'ten gelmediğini" söylemişti.
Ancak geçen gün Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ağzından bir şey
kaçırdı.
MİT kanunu ile ilgili bilgi verirken "Yurtiçinde ağırlıkla
sınır ve sahil bölgelerinde TSK'nın bütün operasyonlarının
istihbaratını MİT verir" dedi.
Uludere, tam da bu tanıma uyuyor:
"Yurtiçinde, sınır bölgesinde"!
Böylece Uludere'deki vatandaşlarımızın, kimin hatası sonucunda kurban edildikleri ile ilgili en net resmi açıklamayı da almış bulunuyoruz.
Mehmet Y. Yılmaz tüm yazıları