BEŞİR ATALAY: TÜRKİYE’DEKİ SURİYELİ MÜLTECİ SAYISI 400 BİNE ULAŞTI”
Abone olBaşbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Türkiye’deki Suriyeli mülteci sayısının 400 bine ulaştığına dikkat çekerek, “Suriye’de insanlar perişan du...
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Türkiye’deki Suriyeli mülteci
sayısının 400 bine ulaştığına dikkat çekerek, “Suriye’de insanlar
perişan durumda. Türkiye olarak biz bu kardeşlerimizin bütün
ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamaya çalışıyoruz” dedi.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, İstanbul Üniversitesi Kongre
Merkezi’nde düzenlenen “3. Arap Türk Sosyal Bilimler Kongresi”ne
katıldı. Kongreye ayrıca İstanbul Üniversitesi Rektörü Yunus Söylet
ve çok sayıda siyasetçi ve sosyal bilimci katıldı. Burada konuşma
yapan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Bizler birbirimizi
oryantalistlerin yaptığı çalışmalarla tanımayalım. Kendi dünyamıza
da o gözle bakmayalım. Kendimiz bizzat yüz yüze gelelim. Bu
masalarda, bu salonlarda kendi meselelerimizi, kendi sorunlarımızı
tartışalım. Bu kongrenin amacı budur" dedi.
Suriye’de yaşananlara uluslararası çevre ve Birleşmiş Milletler’in
yeterli ilgi göstermediğini ifade eden Atalay, "Ortadoğu’da bizim
için kaygı alanı. Suriye bir yandan devam ediyor. Uluslar arası
adaletsizlik, BM’nin duyarsızlığı, dünyanın işine geldiği yerde
daha çabuk hareket etmesi, işine gelmediği yerde daha ağır hareket
etmesi ve Suriye’nin içindeki gelişmeler çok dikkatle izlenmesi
gerekir. Suriye kendi içinde kalmıyor. Şu an Türkiye’de 400 bin
Suriyeli mülteci kardeşlerimiz var. Suriye’de insanlar perişan
durumda. Türkiye olarak biz bu kardeşlerimizin bütün ihtiyaçlarını
en iyi şekilde karşılamaya çalışıyoruz. Türkiye bütün imkanlarını
seferber ediyor. Bu durumun onlar için çok kolay olmadığını
biliyoruz" diye konuştu.
Üniversitelerin ve akademisyenlerin değişimlere karşı statükocu
refleksler ortaya koyduğunu vurgulayan Başbakan Yardımcısı Beşir
Atalay şunları söyledi:
“Sosyal bilimlerin ve sosyal bilimcilerin ben gücüne inanırım.
İsterlerse etkili olurlar. Dert edinirlerse etkili olurlar.
Türkiye’de son 11 yılda büyük değişimler yaşadık biz. Türkiye’de
devlet değişti, kurumlar değişti, Türkiye’de özgürlük alanları çok
genişledi. Ekonomik refah arttı, toplum kabına sığmıyor. Uluslar
arası alanda Türkiye büyüdü. Ve içeride konuşulamayan,
tartışılamayan bir şey kalmadı. Bütün tabular yıkıldı. Bu olanlarda
Türkiye’deki üniversitelerin payı ne kadar diye soruyorum. Bu
değişimde Türkiye’deki üniversitelerin rolü var mıdır , ne
kadardır? Ben bu rolü çok sınırlı görüyorum. Fazla bir katkısı
olmamıştır. Hükümet olarak , biz bu değişime öncülük ettik.
Akademisyenlerin ve üniversitelerin Türkiye’deki bu büyük değişimde
fazla katkısı olmamıştır. Hatta daha statükocu refleksler ortaya
koymuşlardır.”
“ADİL OLMAYAN DEVLETTE TOPLUMDA GÜÇLÜ OLAMAZ”
Çözüm Süreci’nin yeni bir çalışma olmadığının altını çizen Atalay,
"Bizim temel icraatımız, daima köklü belirlenmiş stratejilerimiz.
Şu günlerde çözüm süreci diye bir çalışmamız var. Bu yeni bir şey
değil. 11 yıl önce başlattığımız çalışmanın yeni bir evresidir. 14
Ağustos 2001’de kurulduğunda yapılan programda bugünkü
yaptıklarımızın ana hatlarıyla yazılı olduğunu görürsünüz. Çok iyi
çalışarak yazdık biz o programı" ifadelerini kullandı.
Adil olmayan bir devletin yıkılacağını vurgulayan Atalay, "Bütün bu
Arap Baharı dediğimiz veya bu değişimin temelinde adaletsizlik
yatar, zulüm yatar. Adaletsizliğin her şekli zulümdür. Adaleti
bulduğumuzda en iyiyi bulmuş oluruz. Adil olmayan devlette toplumda
güçlü olamaz. Bir gün yıkılır" dedi.
(İHA)