Beşir Atalay o sayıyı açıkladı! Polis kurşunuyla...
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Beşir Atalay, basın toplantısı düzenledi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve
Parti Sözcüsü Beşir Atalay, basın toplantısı düzenledi.
Kobani olaylarına ilişkin açıklama yapan Atalay, eylemlerde
hayatını kaybeden 31 kişiden sadece 1'inin polis kurşunuyla
öldüğünü açıkladı.
Atalay'ın konuşmasından satırbaşları:
"İTFAİYE ARAÇLARINI VERMEYEN BELEDİYE
BAŞKANLARI VAR"
Hükümetimiz her şeyin hukuk içinde iyi analiz edilerek
yapılmasına özen gösteriyor. Bazı belediyelerde yangın çıktığı
halde itfaiye araçlarını vermeyen belediye başkanları var. Bunlar
biliniyor, gereken yapılacaktır. Olayların gelişmesini sizlerle
paylaşmak istiyorum. Hükümetimizin açıklamaları oldu. Ben siyasi
partinin sözcüsüyüm. Daha çok siyasi parti yaklaşımıyla bazı
şeyleri paylaşmak istiyorum.
"DİKKAT EDERSENİZ
TERLEYEN..."
HDP Genel Başkanı dün bir basın toplantısı yaptı. Dikkat ederseniz terleyen bir basın toplantısı yaptı. Yaptıkları hukuksuzluğa gerekçe bulmaya çalışarak basın toplantı yaptı. Bu kargaşayı biz yaptık ama gerekçelerimiz vardı diye bir açıklama yaptı. Bunların hiçbirinin altı dolu değil. Siyasi parti üyesi olarak şunları söylemek isterim. Siyaset kolay değil. Ömür boyu şiddetin desteğinde siyaset yapanlar biraz siyaset yapar gibi oluyorlar ancak sonra o şiddetin gölgesine sığınıyorlar. HDP’nin yaptığı budur. Genel Başkan daha Türkiye’yi kucaklayan tavrını bitirmiştir. HDP’yi Türkiye partisi olarak kurdular ama ne kadar göstermelik olduğu ortaya çıktı.
"SORUMSUZCA AÇIKLAMA
YAPIYORLAR"
Sorumsuzca bir açıklama yapıyorlar. Nedir? 7 Ekim’de yazılı
açıklama yapıyorlar. HDP orada acil eylem çağrısı yapıyorlar.
Çağrıda şu ifadeler var. Kobani’de yaşanan katliam girişimine karşı
bütün halkımızı sokağa çağırıyoruz. Bir siyasi parti sokağa
çağırıyor. Siyasi parti bir miting yapabilir. Başka açıklamalar
yapabilir. Ama eğer insanları sokağa çağırıyorsa bu siyaset
değildir. Bu siyaset dışı yöntemleri meşru görmektir. Siyasi
partiler sokak olmasın, sokaklarda eylem olmasın, siyasetle TBMM’de
ülkenin sorunlarını çözelim diye vardır. Bunlar sanki özgürlük
savunucusu ama görüyorsunuz şiddeti devreye sokmakta sakınca
görmediler.
"SADECE BİR KİŞİ POLİS KURŞUNUYLA
ÖLDÜ"
Biz şiddet çağrısı yapmadık diyorlar. O çağrı şiddet içerir.
Neticede Türkiye’yi bir vandalizim yaşattınız. Bu çok acıdır. Bu
yanlışı milletimiz iyi gördü. Vatandaşlarımız büyük bir kısmı
olgunlukla tavır gösterdi. Bugün aldığım veriye göre Türkiye
genelinde 35 ilde eylem oluyor toplam rakam 122 bin. Bu bir mitinge
katılan insan sayısıdır. Kürt vatandaşlarımızda ilgi göstermedi.
Sadece marjinal bir grup katıldı. Ölümler daha çok
grupların kendi arasındaki çatışmalardan. Bu 31 kişiden 1 tanesi
polis kurşunu ile ölmüştür. Vatandaşlarımıza teşekkür
ediyorum.
"KOBANİ'DE MİLİTANLAR DIŞINDA KİMSE KALMADI"
Biz Suriye politikasında daima uluslararası hukukun içinde
kaldık. Suriye’de fiili bir durum olacaksa uluslararası hukukun
içinde ve camiada olmalı. İnsani yardımları biliyorsunuz hep açık
kapı politikası uyguladık. Buradaki maliyeti sizler biliyorsunuz.
İlk 3 gün 130 bin kişi geldi zaten Kobani’nin nüfusu
200 bin civarı. Militanlar dışında kimse orada kalmadı. Biz ayrım
yapmadık. Suriye politikamız Suriye’deki bütün
vatandaşlar için aynıdır. Bizim burada ayrım yapmadığımı
uluslararası toplum da bilir.
Bizim yürüttüğümüz politika bu. Diplomatik süreçlerde de tezimiz
belli. Açık ve net bir politika izledik. Esad rejimi konusunda
aktif bir tutum olmazsa uluslararası toplu uyardık. İlk baştaki
muhalefete ciddi destek verilseydi bu terör gruplarının hiçbiri
olmazdı. Bu konuda yürüttüğümüz tavır açıktır. Suriye’nin içine
girip askeri harekette bulunmadık bulunamayız.
Tezimiz şu: çıkardığımız tezkere ülkemizi güvenliğini almak için
bize her türlü yetkiyi veriyor. Bizim uluslararası camiyle ile
görüşmemiz burada güvenli bölge oluşturulmasıdır. Türkiye’nin
güvenli bölge sağlanmadan Kobani’ye girmesi meşru olmaz. Bunu
biliyoruz.