Besinsiz kaldılar vitaminsizler

Tülin Türkoğlu tulindindar@hotmail.com

Fırtınalı, sağanak yağışlı günler yerine güneşli hava yerini aldı siyasette. Artık 1 Mayıs’ta coplar, tomalar, gaz bombaları, göz yaşartıcı ve sis bombaları atılmadı. Panzerler meydanlara çıkmadı. 1 Mayıs uzunca konuşulmadı.

Konuşulan; polisimizin sabrı, soğukkanlılığı ve profesyonel duruşu oldu.

Millî Eğitim Bakanlığı’nın müfredatta yaptığı değişikliği protesto eden CHP heyetine ve milletvekillerine karşı en ufak bir tepki olmadı. Hatta Gazi Meclisin bahçesinde simit, börek ve çay ikramı yapıldı bakanlık tarafından.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel siyasette yumuşatıcı mesajları veriyor. Her iki lider de bu dilde kararlı görülüyor. Kutuplaşmanın görülmüş olması ve bu topluma verdiği zararın fark edilmiş olması çok kıymetli. Bu kutuplaşmadan, siyasetteki bu sert dilden beslenenler, yumrukları hazır bekleyenler, nefret diliyle beslenenler bu gidişattan acayip rahatsız. Çünkü onlar kaostan besleniyor. Besinsiz kaldılar, vitaminsizler.

Kutuplaşmadan, kavga dilinden ve kaostan bıkanlar, iki liderin bir araya gelmesinin ne kadar önemli olduğuna inananlar, bundan mutlu olanlar ve destekleyenler bu ülkenin hasbi insanlarıdır.

Barıştan, diyalogdan, bir araya gelip ülke sorunlarına acil çözümler aramaktan yana esiyor rüzgâr. Siyasi platformdaki fırtına, yağmur, çamur dinsin artık.

Kutuplaşmadan beslenenler,

Sert ve sivri dili sevenler,

Bu dili savaş yöntemi olarak kullananlar,

Hatta bu yolla prim yapıp gündemde olan gazeteciler var. Bu arkadaşlar oldukça rahatsızlar.

Hatta senaryo yazmaya başladılar.

“Erdoğan’ın kesin büyük bir planı var” türünde ilk kısa filmi çektiler bile.

 Bunun yanında CHP’yi hiç sevmeyenler,

CHP’yle yatıp kalkanlar, açık eksik arayanlar ve bundan beslenenler var. Onlarda baharı hiç sevmiyor.

Siyasi analizleri için malzeme kalmadı diye bakıyorlar.

Kişisel menfaatler değil, ülke menfaatidir aslolan.

Görünen o ki

Hem müzakere edilecek.

Hem de mücadele edilecek gibi duruyor bundan sonraki siyasi süreç.

SAHTE PUTLAR İBRAHİM’İ BEKLİYOR

TÜRK halkının antisemitist, Yahudi düşmanı falan olduğu yok.

İsrail’i yönetenler, insanlıktan nasibini almamış, soykırım celladına ve bebek katillerine dönüşmüş durumdalar.

Dünya halkları gibi bizlerde yaşananlara insani olarak tepki gösteriyoruz.

İsrail'in Gazze'de yaptığı soykırıma ABD ve Batı’nın açıktan silah ve para desteği vermesi, milyonların tepkisine rağmen kıllarını kıpırdatmamaları Siyonizm ile emperyalizmin iç içe geçtiğinin göstergesidir.
“Özgürlüğün sembolü”, dünyaya örnek diye yutturulan "ABD demokrasisi" yerle bir oldu. Demokratik tepki hakkını kullanan öğrenciler, öğretim üyeleri tutuklandı.

Şiddet kullanılarak zorla kampüslerden çıkartıldılar,

Keskin nişancılar kullanıldı.

Sonunda "Yahudiler hakkında yalan söylemeyi, Yahudilerin medyayı ve ekonomiyi kontrol ettiğini iddia etmeyi" bile yasaklayan antisemitik bir yasa çıkartıldı.
O nedenle, ABD "insanlık" kriziyle sarsılıyor.

British Columbia Üniversitesi'nde iklim adaleti profesörü;
Öğrenci eylemleri sürerken New York sokaklarında çarpıcı bir konuşma yaptı. Konuşma 15 yıl önce Erdoğan'ın İsviçre’de Davos’ta İsrail Başbakanı Şimon Peres'e "Siz öldürmeyi iyi bilirsiniz." ifadesiyle tarihe geçen "One minute" krizini çağrıştırdı.

Yahudi versiyon "One minute"...

"Siyasi Siyonizm'in kurtuluş versiyonunun kendisi kutsal olana saygısızlık. Başından beri Filistinlilerin Nakba'da evlerinden ve atalarının topraklarından kitlesel olarak sürülmesini gerektiriyor, kutsalla bağdaşmıyor.

Başından beri Filistinli çocukları insan olarak değil demografik tehdit olarak gören çirkin bir özgürlük türü üretti, tam da Çıkış Kitabı'ndaki Firavun'un İsraillilerin nüfuslarının artmasından korkması, bu nedenle de oğullarının öldürülmesini emretmesi gibi.

Siyonizm bizi bugün yaşadığımız felakete sürükledi ve artık Siyonizm'in bizi her zaman buraya getirdiğini açıkça söylemenin zamanı geldi.
Bu sahte put, çok sayıda insanımızı derin bir ahlaksızlık yoluna sürükledi.

İnsanlarımız artık;

'Öldürmeyeceksin. 

Çalmayacaksın.

Tamah etmeyeceksin' diyen temel emirlerin yok sayılmasını meşru görüyorlar.
Bu sahte bir put ve Yahudilerin özgürlüğünü Filistinli çocukları öldüren ve sakat bırakan misket bombalarıyla bir tutuyor.
Uzuncadır Siyonizm'in sahte putunun kontrolsüz bir şekilde büyümesine izin veriliyor.
Tam da bu nedenle bunun sonu geldi diyoruz.

Siyonizm'in sahte putunu istemiyoruz. Adımıza soykırım yapan bu projeden kurtulmak istiyoruz.

Yahudilerin her daim korkmasını isteyen,

Çocuklarımızın korkmasını isteyen,

Dünyanın bize karşı olduğuna inanmamızı isteyen,

Kalesine ve demir kubbesinin altına koşmamızı isteyen,

Silah ve bağış akışını sürdürmemizi isteyen,

Etnik devletten kurtulmaya çalışıyoruz.

İşte sahte put bu…

Siyonizm bu…