Beşiktaş'ta Allah'ın şanslı bir kulu

Beşiktaş'ın genç kalecisi Cenk Gönen, kendisini eleştirerek, dünya standartlarında bir kaleci olmaya çalıştığını söyledi.

Genç kaleci, Beşiktaş Kulübü'nün aylık çıkardığı Beşiktaş Dergisi'nin Aralık sayısında yer alan röportajında öne çıkan başlıklarda özeleştirinin öneminden ve hayata bakışından bilgiler verdi.

Cenk Gönen, özeleştiri mekanizmasını sürekli açık tutup, dünya standartlarına göre daha iyi kaleci olmak için çalıştığını dile getirdi.

ALLAH'IN ŞANSLI KULU

Taraftarın önüne ''Beşiktaşlı Cenk Gönen'' olarak çıktığında yaşadığı mutluluğu tarif edemeyeceğini vurgulayan genç file bekçisi, ''Bir marşta da söyledikleri gibi, gerçekten taraftarımızın gücümüze güç kattığını yaşayarak öğrendim. Her maç öncesi Beşiktaş'ımızda oynamanın verdiği hazzı yaşıyorum. Kendimi Allah'ın şanslı kullarından biri olarak görüyorum'' ifadelerini kullandı.

Maç öncesi oynamaya hazır ve istekli bir kaleci, maç esnasında da kendine güvenen, sıradaki pozisyona odaklanan, cesur ve oyundan keyif alan bir kaleci olduğunu anlatan Cenk Gönen, şunları kaydetti:

HAYATIMDA İKİ TEMEL SORU VARDIR

''Profesyonel yaşantımda pek çok önemli kurtarış yaptım ancak yakın zamanda İstanbul'da oynadığımız Dinamo Kiev maçının son dakikasında üst üste yaptığım kurtarışlar çok önemliydi. Sporda psiko-sosyal alanların bir parçası olan mental antrenman da sporcunun performansına katkı yapan bir çalışmadır. Mesela nasıl kondisyon çalışmak için bir kondisyonerimiz varsa mental açıdan da hazırlanmak ve kendimizi geliştirmek için bir antrenörümüz, yani çalıştırıcımız olmalıdır. Felsefe, kelime anlamı olarak bilgeliği sevmek, bilginin peşinden koşmak anlamına geldiği için felsefe okumak ve hayatıma felsefeyi katmak öncelikle bana düşünce çeşitliliği kazandırdı. Artık daha çok planlı ve sistemli düşünüyorum. Benim hayat felsefemde iki temel soru vardır. Birincisi; 'Ben mutlu ve dopdolu bir yaşamı nasıl yaşayabilirim?', ikincisi; 'Ben nasıl iyi bir kişi olabilirim?' Bir kaleci, liderlik özelliklerini geliştirmiş bir sporcudur. Dolayısıyla hem kendisinin, hem de takımın coşku ve enerjisini artırmada kaleci daha baskın olmalıdır diye düşünüyorum.''