Beşiktaşlı Carew bomba gibi

Beşiktaş’ta kendisi için hazırlanan 23 numaralı formayı arkadaşımız İsmail Er’in elinden alan Norveçli yıldız, ‘Türkiye’ye para için değil, şampiyonluk yaşamaya geldim. Burada, İspanya’da attığım gollerimin iki katına çıkarım’ dedi. John Carew’in Beşiktaş’a transferini ilk olarak duyuran HÜRRİYET, bir büyük başarıya daha imza attı. Almanya kampındaki ilk röportajını Türk basınının lider gazetesine veren Norveçli santrfor, siyah beyazlı takımda kendisi için hazırlanan 23 numaralı formayı elinden aldığı arkadaşımız İsmail Er’e, ‘Beşiktaş’a para için değil, şampiyonluk yaşamaya geldim. İspanya’daki gollerimin iki katını burada atacağım’ dedi. Jordan’ın forması ile yeniden doğacağım Oslo’da 4 yıllık protokol imzaladıktan sonra Beşiktaş Futbol Şube Sorumlusu Kıvanç Oktay’a, ‘Sizden, 23 numaralı formayı hazırlamanızı istiyorum. Çünkü, o numarayı, hayranı olduğum NBA’in efsanevi ismi Michael Jordan giyiyor’ diyerek istekte bulunan Carew, İsmail Er’in elinden aldığı formasına kavuşunca, mutluluğunun bir kat daha arttığını söyledi. ‘Michael Jordan’ın forması ile Türkiye’de yeniden doğacağım’ diyen 1,95 metrelik dev golcü, şöyle devam etti: ‘İspanya’da 3 sezon formasını giydiğim Valencia’da 27 gol attım. Türkiye’de bu rakamın iki katına çıkarım. Çünkü, hırslıyım ve futbol oynama iştahım üst seviyede. Daha sonra kiralık olarak gittiğim İtalya’nın Roma takımında Totti yüzünden fazla şans bulamadım. Orada huzursuzdum. Beşiktaş’ta UEFA Kupası sevincini de yaşamak istiyorum.’ Futbolla ilgisi olmayanların transfer ücretini abarttığını söyleyen John Carew, bu konuda şu açıklamayı yaptı: ‘Beşiktaş’la yıllık 1 milyon 600 bin Euro’ya anlaştım. İngiltere, İspanya ve İtalya’dan üç büyük takımdan cazip teklifler aldım. Bana ilk teklifi yapan Kıvanç Oktay’la pazarlık bile yapmadım. Newcastle United fiyat arttırdı ama ben Beşiktaş’a verdiğim sözden dönemezdim.’ Del Bosque çalışana hakkını verir Beşiktaş’a gelmesindeki en önemli etkenin teknik direktör Del Bosque olduğunu belirten Carew, ‘Telefonla beni aradı ve siyah beyazlı takımda görmek istediğini söyledi. O, dünyanın en iyi hocalarından biri. Hakkında İspanya’da tek kötü kelime duymazsınız. Çalışan futbolcusunu korur, disiplinden asla taviz vermez’ dedi. Alman, İtalyan ve İspanyol futbolunu yakından tanıdığını ve özelliklerini bildiğini anlatan Norveçli golcü, şunları söyledi: ‘Futbolun dili birdir. Sistemini ve tekniğini bilirseniz mutlaka başarılı olursunuz. F.Bahçe’yi tanıyorum, iyi bir takım ve geçen sezon şampiyon oldular. G.Saray’ı da hafife almamak gerek. Çünkü 100. yıllarında şampiyon olmak için çaba harcayacaklar.’ Birleşmiş Milletler gibiyiz! Beşiktaş, Birleşmiş Milletler gibi. Sergen’e ‘İmparator’, Ahmed Hassan’a ‘Prens’, Okan Buruk’a ‘Sinyor’ diyorlar. Gerçekten üçü de lakaplarına yakışır süper oyuncular. Okan Buruk ve Sergen Yalçın’lı bir takımda gol rekoru kırmamak mümkün değil. Hidayet ve Memo’yu dünya tanıyor Futbol dışındaki en büyük hobim basketbol. NBA’yi yakından izliyorum. Mehmet Okur ve Hidayet Türkoğlu, orada başarıyla görev yapan Türk basketbolcuları. Dünya, ikisini de tanıyor. Beşiktaş Basketbol Takımı’nın tüm maçlarına gideceğim. Ayuso’yu izlemek için can atıyorum. Dönerin tadı bir harika Boş zamanlarımda play-station oynuyorum. Basketbol ve menajerlik oyunları ile vakit geçiriyorum. Sergen, bana Türk döneri yedirdi. Çok lezzetliydi. Bu tadı unutmam mümkün değil. Balık ve et yemeklerine bayılıyorum. Türk mutfağı çok zengin. Kaynak: İsmail Er / Hürriyet