Beşiktaşın rüyası gerçek oldu
Abone olBeşiktaş, Dünya üzerinde çok az sayıda kulübün bünyesinde bulunduracağı bir mal varlığına sahip olacak.
1950'li yıllarda Beşiktaş'ın efsene ismi Hakkı Yeten'in
başkanlığı döneminde kiralanan Fulya'daki arazi, Mehmet
Üstünkaya'nın başkanlıağı döneminde kulanılmaya başlandı.
Futbolcuların antrenman sahası ve kapalı spor salonu 1970'li
yıllarda yapıldı. Kulübün Onursal Başkanı Süleyman Seba'nı
döneminde ise arsa satın alındı. Uzun yıllar Beşiktaş futbol
takımının antrenman sahası olarak kullanıldı.
Serdar Bilgili başkanlığında döneminde antrenman tesislerinin
Ümraniye taşınmış ve bu gelişmenin ardından üzerine arsa üzerinde
yeni bir projenin yapılabileceği gündeme gelmişti. Bilgili
dönemindeki bu proje, Yıldırım Demirören döneminde hayata geçirildi
ve yaklaşık dört yıl gibi bir sürede tamamlandı.
210 MİLYON DOLARA MAL OLDU, İNŞAATI 4 YIL SÜRDÜ, 34 KATLI, 248
RESİDENT DAİRE, BİR HASTANE VE 22 KATLI OFİS BİNASI VAR
Beşiktaş'ın eski kamp merkezi Şan Ökten tesislerinin hemen yanında
yükselen 34 katlı iki kule, 55 bin metre kare otopark, 20 bin metre
kare çarşı alanı, beş bin metre kareye yakın restoran bölümü, 13
bin metre kare civarında ve 22 katlı ofis binası, ayrıca 15 bin
metre kare ve 15 katlı hastane alanı, siyah beyazlı kulübün
geleceğinin teminatı olarak 4 yıla yakın bir sürede tamamlandı.
2005 yılında 36 firmanın girdiği Beşiktaş Fulya Süleyman Seba
Kompleksi ihalesini kazanarak, bu tarihi yapının inşasını
gerçekleştiren Aşcıoğlu İnşaat, planlanandan yaklaşık 2 ay daha
kısa bir sürede kompleksi sahibine teslim etmeye hazırlanıyor.
Aşcıoğlu İnşaatın Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Aşcıoğlu, 210 milyon
dolara mal olan bu proje ile tarihe geçtiklerini ve Türkiye'de bu
özelliklerde başka bir kompleks olmadığı ifade etti. Aşcıoğlu, 158
metre yüksekliği ile Türkiye'nin en yüksek yedinci yapısını
yaptıklarını belirtti.
AŞCIOĞLU İNŞAAT YÖNETİM KURULU BAŞKANI YAŞAR AŞCIOĞLU:
"PLANLANANDAN 2 AY ÖNCE BİTİRDİK"
"Yaklaşık 36 firma projeyi yapmak için ihaleye girdik. Bu
firmaların arasında en yüksek teklifi biz verdik ve ihaleyi
kazandık. İhaleyi almamızdan üç gün sonrada çalışmalara başladık.
Bizi bu süreçte en çok zorlayan konu arsanın zemininde sert bir
yapının çıkmasıydı. Bu sert yapı sebebiyle harfiyat bir buçuk yıl
sürdü. Yaklaşık üç yıl gibi bir sürede de inşatı bitridik. İnşaat
sürecinde çok büyük bir aksama olmadı. Hatta planlanandan 2 ay önce
bitirdik diyebilirim.
Burası kompleks halinde tasarlanmış bir yapıdır. Bu komleksin
içinde iki kule ve bu iki kulenin içinde 248 daire var. 55 bin
metre kare otopark, 20 bin metre kare çarşı alanı, beş bin metre
kareye yakın restoran bölümü, 13 bin metre kare civarında ve 22
katlı ofis binası, bir de 15 bin metre kare ve 15 katlı bir hastane
bölümü var. Yani Beşiktaş Fulya Süleyman Seba Kompleksi içinde
çesitli merkezleri barındıran ve çeşitli fonksiyonları olan bir
projedir. Böyle bir kompleks proje şuanda Türkiye de yok. Burayı
Beşiktaş'a kazandırdığımız için mutluyuz. Şimdiye kadar 185 milyon
dolar harcadık ve 210 milyon dolara bitirmeyi düşünüyoruz.
"BU PROJE İLE TARİHE GEÇTİK"
Yaşar Aşcıoğlu, ilk yapılan sözleşmede Beşiktaş'a yüzde 67, kendi
şirketine ise yüzde 33 oranında bir pay verildiğini, ancak
satılabilir alan paylaşımında bu oranın yüzde 60 Beşiktaş, yüzde 40
Aşcıoğlu şirketi olarak değerlendirildiğini söyledi. Aşcıoğlu bu
projeyi yapmalarındaki en büyük sebebin, kendi idealleri
doğrultusunuda bu kompleksi yaparak, Aşcıoğlu İnşaat olarak tarihe
geçmek olduğunu söyledi.
"PROJENİN GELİRİNİN YÜZDE 40 BİZİM, YÜZDE 60 BEŞİKTAŞ'INDIR"
"Sözleşmede yüzde 67, yüzde 33 olarak gözüküyor. Bu doğrudur. Ancak
satılabilir alan olarak yüzde 60'a yüzde 40 dır. Biz burayı
aldığımız zaman piyasa kötüydü ama ben yüzde 60 Beşiktaş'a verdim.
Bizim burayı asıl alış nedenimiz Beşiktaş'ın bu projesini yaparak
Aşcıoğlu İnşaat olarak tarihe geçmek istedik. Bizim verdiğimiz bu
teklif hiç kar etmemek üzerine verilmiş bir teklif olarakta
değerlendirilebilir. Biz kendi ideallerimiz doğrultusunda çok büyük
paralar kazanmadan bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Aşcıoğlu İnşaat
olarak bizim misyonumuz kaliteden ödün vermemektir. Burada
kullandığımız malzemeler dünyadaki örneklerinin önündedir.
Türkiye'nin ve İstanbul'un hak ettiği bir projeydi ve biz bunu
gerçekleştirdik".
"BİZE BU GÜNE KADAR HAKSIZ SUÇLAMALARDA BULUNANLAR UTANSIN"
Yaşar Aşcıoğlu yaklışık dört yıl süren inşaat aşamasında
Beşiktaş'ın mevcut yönetimi ile çok güzel bir iş birliği
yapmalarına rağmen, Beşiktaşlı olarak bilinen bazı isimlerin bu
projeyi baltalamaya çalıştıklarını vurguladı.
"Beşiktaş Kulübüne iş yapmatan ve böyle bir projeyi meydana
getirmekten çok mutluyum. Beşiktaş'ın mevcut yönetimi ile çok
huzurlu bir ortamda çalıştık. Ancak bu projeyi baltalamak isteyen
yine Beşiktaş camiasının içinden kişiler oldu. Yaşadığımız bu tarz
zorluklardan ötürü bir kaç kez projeden vazgeçmek aklımdan
geçti.
İhale yapılırken bize ihaleye girmeyin diyen Beşiktaşlılar oldu.
Yıldırım Demirören ve yönetiminin asla bu projeyi bitiremeyeceğini
dile getirdiler. Biz bu sıkıntılarımız Beşiktaş yönetimine ilettik
ve bir kaç kez projeden vazgeçme kararı aldık. Sonuçta biz kimseden
korkmadan ve kimseye aldırmadan Beşiktaş yönetiminin de desteğe ile
projeyi tamaladık.
Bize kaçak kat yaptığımıza dair suçlamalar yönelteldi ama bu
suçlamaları yapanlar, işin doğrusunu öğrendikten sonra bizden özür
dilediler. Ben yine söylüyorumki biz burayı yaparak tarihe
geçtik.
Sonuç olarak biz mutluyuz ve ben buradan bizi eleştirenlere
sesleniyorum. Bize bu güne kadar haksız suçlamalarda bulunanlar
utansın. Biz burayı ilk aldığmızıda iki emsaldi şimdi de iki emsal.
Sadece Beşiktaş Belediyesi'nin ön tarafta bir arsası vardı. Oradan
bize iki kat geldi. Beşiktaş'a da aynı oranda iki kat verildi.
Beşiktaş Belediyesi'ne Kültür Merkezi yaptık. Kendimize de iki kat
yapmış olduk. Bu yapılan yasal bir süreçtir ama Beşiktaş'ı
kötüleyenler bizi burada da yaralamaya çalıştı"
"248 DAİRENİN 183'ÜNÜ SATTIK"
Aşcıoğlu residentların 248 daireden oluştuğunu söylerken, bugüne
kadar 60'a yakın bir satış oranı gerçekleştirdikleririn yani 248
dairenin 183'ünü sattıklarını söyledi.
"Projenin ilk döneminde dairelerin metre karesi 2 bin dolardan
satışa çıktı. Daha sonra bu rakam 6 - 7 bin seviyelerine geldi.
Şimdi son kalan daireler yine 2 bin dolardan alıcı bekliyor. Biz
misyonumuz doğrultusunda, çok para kazanmadan şirketimizin kalite
ve güven anlayışını sürdürerek işlerimize devam edeyioruz. 248
dairemiz vardı. Bu dairelerin 183'ünü sattık. Gere kalanını da
satacağımıza emini"
"ŞAN ÖKTEN TESİSLERİNİ YENİLEYİP, ŞAN ÖKTEN AŞCIOĞLU ADI İLE
ANILMASINI İSTEDİM AMA KABUL EDİLMEDİ"
Yaşar Aşcıoğlu, Fulya Süleyman Seba Projesinin hemen yanında
bulunan ve Beşiktaş futbol takımının eski kamp merkazi olan Şan
Ökten Tesislerinin yeniden yapımına karar verdiklerini ancak yeni
yapılacak projenin Şan Ökten Aşcıoğlu adı ile anılmasının kabul
edilmemesi üzerine bu projden vaz geçtiklerini söyledi.
"Bu projenin 2 veya 3 milyon dolar bir maliyeti olacaktı. Ben bu
parayı harcayıp ismimin tarihe geçmesini ve Beşiktaş ile birlikte
anılmayı istedim. Fakat benim öne sürdüğüm projenin gerçekleşmemesi
için 30 bin imza toplandı. Biz de bu projenin iptaline karar
verdik. Umarım bu 30 bin imzayı toplayanyar bu projeyi
yaparlar".
Projenin çevre düzenlemesi için ise 1 milyon dolar harcadıklarını
söyleyen Aşcıoğlu, özellikle palmiye ağaçları tercihinin kendisine
ait olduğunu ve İstanbul'da çok olmayan böyle bir ağaç türünü
tercih etmesini aykırılık olarak gördüğünü söyledi.
"DIŞ DÜZENLEMEYE 1 MİLYON DOLAR HARCADIK"
"Palmiye istanbul'un ağacı değil. Özellikle burası Ihlamur bölgesi
olduğu için Ihlamur ağacı olsun istendi. Ben aykırı olmayı seven
biri olarak burada palmiye ağaçlarının olmasını istedim. Bu
düşüncemin doğrusunu yanlışını buranın sakinleri değerlendirecek.
Projenin dış düzenlemesine toplam 1 milyon dolar harcadık. Ortaya
çıkan sonuçtan memnunum. Benim içime sindi".
Yaşar Aşcıoğlu son olarak projenin yapımında emeği geçen bir inşaat
işcileri, şantiye şefi ve bir iç mimarı yanına alarak, kompleksin
ana girişinde emeğin asıl sahiplerine haklarını teslim etti.
Aşcıoğlu, yaklaşık 1500 kişinin 4 yıla yakın verdikleri emeğin
sonucunda projeyi kendisini değil, gecesini gündüzünü bu işe veren
insanların bitirdiğini söylemenin en doğrusu olacağını söyledi.