Süper Lig'de Beşiktaş 90+3'te yediği golle Ankaragücü ile 2-2 berabere kaldı. 52. dakikada 2-0 öne geçen Kara Kartal, skoru koruyamadı ve şampiyonluk yolunda önemli bir 2 puan kaybetti. Ankaragücü ise geri dönüşüyle çok önemli 1 puan kazandı. Spor yazarları, Beşiktaş - MKE Ankaragücü maçını yorumladı.Bilal Meşe: Kulusic, iki golü kendi kalesine atmasaydı, ne olurdu acaba! Yahuuu, ne güzel senin yapamadığını rakip savunmacı yaptı! Daha ne istiyorsun arkadaş? Müthiş bir avantaj yakaladın, kullanamadın, iki ALTIN puan uçup gitti! Rosier’in iptal edilen golü de tartışılır!Atilla Gökçe: Bu maç Beşiktaş’a ciddi uyarı sinyalleri veriyor. Takımda yorgunluk ve durgunluk var, Aboubakar da yok. Yine de liderlikleri sürüyor. Yolculukları devam ediyor. Bu uyarı belki de Beşiktaş için son derece değerli oluyor.Ahmet Çakar: Halis Özkahya'yı hiç beğenmedim. Ankaragücü lehine verdiği iki penaltı kesin doğru ama Beşiktaş'ın attığı ilk golde Vida'nın bir oyuncuya dirseği var. VAR'la beraber atladılar. N'Koudou, rakibinin diz kapağına bilerek ve isteyerek basıyor. Kırmızı olabilirdi. Artık Beşiktaş için tehlike çanları çalmaya başladı. Bunlar zorlu yarışta son dönemece girilirken ön görülemeyen puan kayıpları. Ama tabii ki takipçileri Fenerbahçe ve Galatasaray'ın maçları şimdi daha da önemli hale geldi. Bakalım onlar ne yapacak. Güntekin Onay: Siyah beyazlı takım dün iyi bir gününde değildi. Beşiktaş, ilk yarının tamamında oyunun mutlak hakimiydi. Ankaragücü’nü kendi yarı alanına hapseden siyah beyazlılar maçın henüz başında öne geçme fırsatını değerlendiremedi. Kazanılan penaltıyı Kevin N’Koudou ciddiyetten uzak bir vuruşla gole çeviremedi. Beşiktaş, Ankaragücü’nü ilk 45 dakika boyunca hiç kendi ceza alanına sokmazken hücumda güçlü oyununa paralel bir zenginlikten uzaktı. Devrenin son anlarında Kulusic’in kendi kalesine attığı golle öne geçen lider, ikinci devrenin başında Ankaragücü’nün ön alanda yaptığı baskıyı da kolay kırdı ve 2-0’lık üstünlüğe ulaştı. Beşiktaş dün, Rıdvan’ın oynadığı kanattan çok atak yedi. Siyah beyazlılarda ciddi bir yorgunluk belirtisi de göze çarpıyor. Atiba yorulmuş olabilir; ancak pozisyon bilgisi yüksek, tecrübeli ve güvenilir bir oyuncu olan Atiba maçı tamamlamalıydı. Bülent Timurlenk: Atiba kenardan Cenk'in formasını isteyip boş tribünlere ya da ekran başındaki milyonlara gösterdiğinde Beşiktaş hem sevinci hem de hüznü bir arada yaşıyordu. Aboubakar sakatken Cenk'in de sezonu kapatmış olması sadece santrfor eksikliği değil birden fazla taşın yerinden oynaması demekti. Ghezzal da yokken Kasımpaşa maçında yaşananlar dün gibi... Ama Ghezzal varken Beşiktaş süper kahramanın sırtında uçan bir takım. Hikmet Karaman'ın takımı haftalardır her maçı son dakikaya kadar kovalayan bir yapıya sahip. Son 15'te orta sahadaki ritmini kaybeden Beşiktaş'ta kenardan gelenler oyuna katkı vermeyince "Beşiktaş için sürpriz son" kaçınılmaz oldu. Ankaragücü şampiyonluk yarışında Galatasaray'a büyük bir darbe vurmuştu. Bir benzerini deplasmanda Beşiktaş'a yaşattı.Ali Ece: Larin santrforda elinden geleni yaptı ama bir Aboubakar değildi. Asıl mesele ise solda görev yapan N’Koudou’nun ‘Les MisÈrables’ı oynamasıydı. Beşiktaş’ın kalan maçlarda Aboubakar’ı yetiştirip önde oynamak dışında ilacı yok. Beşiktaş maça çok iyi başladı. Lakin N’Koudou, Özlem Tekin’in efsane şarkısı ‘Laubali’nin bile karşılaştırınca göreceli olarak ciddi kalabileceği kadar laubaliliğin şahikası bir penaltı at(amay)ışıyla topu Korcan’a teslim etti. Hemen ardından son dönemde önce yedeklikten alternatifliğe oradan da forma adaleti sonucu ilk 11’e terfi eden Oğuzhan’ın sakatlığı işleri Beşiktaş aleyhine tersine çevirdi. Larin santrforda elinden geleni yaptı ama bir Aboubakar değildi, asıl mesele ise solda yardımcı forvette çok verimli oynayan Larin yerine N’Koudou’nun onun anlayacağı dilden ‘Les MisÈrables’ı (Sefiller) oynamasıydı! Mensah ise ‘Les MisÈrables’ı bile oynayamadı!Serdar Ali Çelikler: Marafona - Babacar - Szumski derken milli aradan kötü dönen Beşiktaş'a sürekli "Eski oyunu yok" diyordum. "Beşiktaş eğer diyorsa ki ben geri döndüm, kendini kandırır" diye söyledik programlarda. Alanya'yı Marafona/Babacar ile geçebildi ama o maçı iyi değerlendiremedi Yalçın ve ekibi. Erzurum'da kaleci Szumski ve Aatif (kaçırdığı net golden dolayı) 3 puana yardımcı oldu. Bu dönemdeki düşüşün farkına varılamadı. Nitekim Ankaragücü maçında bu kez Kulusic 10 senede bir görülen şeylerden birini yapıp 2 kez kendi kalesini vurdu. Ama Beşiktaş 2-0'dan yakalandı. Beşiktaş ve Sergen Yalçın'ı öne çıkaran unsurlardan biri de 1-0'dan 2-0'dan sonra da geri çekilmeyip hep öne doğru oynamaya çalışmalarıydı. Bu maçta son 20 dakikada savunma yaptılar ama beceremediler.Deniz Çoban: Hakem ekibi açısından çok zor bir maç oynandı. Hakemler çok fazla sayıda kritik karar vermek zorunda kaldılar. Doğrularıyla birlikte hatalı kararları da vardı. Henüz 2. dakikada VAR müdahalesiyle Beşiktaş lehine verilen penaltı doğruydu. İlk yarının son anlarında Beşiktaş’ın 1-0 öne geçtiği golde, top ceza sahasına doğru ortalandığında Vida’nın koluyla rakibi Sarlija’ya haksız bir müdahalesi var. Bu pozisyonda gol iptal edilmeli ve Ankaragücü lehine faul kararı verilmeliydi.Oktay Derelioğlu: Beşiktaş, Ankaragücü karşısında alışık olduğumuz üretkenliğinden uzak bir oyun oynadı. Bu da maçtaki tüm gollerin Ankaragücü oyuncuları tarafından atılmasıyla tabelaya yansıdı.Siyah-Beyazlılar'ın dün organize olmakta zorlandığı görüldü. Buna karşılık rakip Ankaragücü maça daha motiveydi. Oyunu kendi yarı alanlarında kabul etseler de hızlı ataklarla Beşiktaş'ı zorladılar. Beşiktaş'ın yıldız isimleri Rosier, Ghezzal ve Mensah gibi futbolcuların etkisiz olduğunu gördük.Ali Gültiken: Bu dönemden sonra rakip kim olursa olsun maçlar zor. Her takımın kendine göre lig sonu hedefleri var ve bu da beraberinde baskıyı arttırıyor. Bir de üzerine oyuncu eksiklikleri eklenince takımlar genel performanslarını yansıtmakta zorlanabiliyor. Beşiktaş açısından da Ankaragücü açısından da şartlar böyleydi; ligin sonuna kadar böyle devam edecek. Normalde Beşiktaş skor avantajını yakaladığında rakibine çok daha etkili kontratak yapabilen bir takım. Ama dün eksiklikler ve bahsettiğimiz sonuç baskısı, oyunu biraz daha koruma duygusuna götürdü ve Beşiktaş daha fazla kendi kalesinde kalmaya başladı. Bu hem Ankaragücü'nü cesaretlendirdi hem de oyuna biraz daha katılımını sağladı.