Ermenicileri eleştirdi, kovuldu
Abone olİletişim Yayınları, Ermeni konferansını eleştiren Genç'in "faşizan çizgiye kaydığı için" kitaplarını yayınlamayacağını duyurmuştu. Genç'e Ümit Özdağ yazısında destek veri
Ümit Özdağ başlıklı yazısında Nihat Genç'e destek çıkarken,
İletişim Yayınlarını eleştiriyor.
Yazı: Ümit Özdağ
Kaynak:
Nihat Genç, Ermeni(cilerin) Konferansı'nı eleştirdiği
için İletişim Yayınları tarafından faşizan çizgiye kaymakla
suçlanarak artık Genç'in kitaplarını yayınlamayacağını açıklamış.
İletişim Yayınevin'in kitapları genelde 500 ile 1000 arasında
satar. Nihat Genç bir istisna idi İletişim Yayınları için.
Genç'in kitapları 10 baskıya kadar yükselir. Yani ticari açıdan
vazgeçilmesi kolay bir yazar değildir Nihat Genç. Nihat Genç'in
Ermeni Konferansı'nı eleştirirken kullandığı kavramlar her
haysiyetli Türk vatandaşının kullanması gereken kavramlardır. Genç,
milli haysiyet sahibi olduğunu bu çıkışı ile bir kez daha ortaya
koymuştur.
Nihat Genç'i 1980'lerin başından beri tanırım. Nihat Genç, o
dönemde Ülkücü Hareket'in genç entelektüellerinin en önemli
isimleri arasındaydı. 12 Eylül öncesinde ülkücü dergilerde yazardı.
12 Eylül rejiminin en sert geçtiği ve insanların birbirlerini
tanımazlıktan geldiği dönemde Nihat Genç kelimenin gerçek anlamında
'sağlam' durmuştur. Korkmamıştır, satılmamıştır, satmamıştır,
yememiştir, yedirmiştir, giymemiştir, giydirmiştir, saklanmamıştır,
saklamıştır. Nihat Genç'in bu yanını bilen bilir. Sanıyorum
bilmeyenlerin de öğrenme vakti geldi.
Bundan dolayı Nihat Genç 1990'lı yıllarda zaman zaman beni de
eleştirdiğinde benim ve birçok onun eleştiri oklarına hedef olan
arkadaşının cevabı, 'Nihat, ozandır, ozanın eleştirisine ses
çıkarılmaz' şeklinde olmuştur. Çünkü, biliriz ki, Nihat
delidoludur, heyecanlıdır, kızgındır ama sevgi doludur.
Eleştirilerinde artniyet yoktur. Sevgisi temelde insan sevgisidir.
Ama Nihat Genç, 'ben hümanistim' deyip, Türklere belki de onları
insan saymadığı için en ufak sevgi beslemeyen milli kimlik
özürlülerden değildir.
Bir çok kez farklı düşündüğümüzü gördüğüm halde Nihat'ın hayatının
her safhasında sağlam bir milli kültür zemininde düşündüğünü,
duyduğunu, hissettiğini inkar etmek mümkün değildi. Türkiye'yi,
Türk tarihini, kültürünü sanırım Türk'e ait olan her şeyi sever
Nihat. Kendisi ile ilişkiyi kestikten sonra İletişim Yayınevi
çalışanları için 'onlar hala benim arkadaşlarım' diyerek
söyledikleri kimin gerçek insan sevgisi ile dolu olduğunu, kimin
ise 'faşizan eğilimli' olduğunu göstermiştir.
İletişim Yayınları'nın Orhan Pamuk'un 'Türkler 1.5 milyon Ermeni'yi
kesti, 30 bin Kürt'ü öldürdü' şeklindeki büyük yalanınından sonra
bu yazara yönelik eleştiriler karşısında bir bildiri yayınladığını
hatırlayınca Nihat Genç'e yapılan davranışın ağırlığı bir kez daha
ortaya çıkıyor. Ben kişisel olarak Ermeni ve Kürt milliyetçisi
çizgiye kaymış, faşizan bir yayınevinin kitaplarını artık almamaya
karar verdim. Demokratik bir ülkede her vatandaşın ticari bir
cezalandırma hakkı vardır.
Bence İletişim Yayınları ticari olarak cezalandırılmalıdır. Bu
konuda siz okurlara büyük bir görev düşmektedir. Bir kitapçıya
gittiğiniz zaman satın almak istediğiniz kitabın yayınevine bakın
ve eğer İletişim Yayınları ise o kitabı rafa geri bırakın. Bu bir
kitap kurdu için zor bir davranıştır. Ancak, milli haysiyet kişisel
istekten daha önemlidir. Bu konuda son not. Bundan sonra bir sene
boyunca Nihat Genç'in her kitabından iki tane alacağım.