Berlin seçiminde Türkler arasında yarış

Berlin nüfusunun yaklaşık onda birini oluşturan Türkiye kökenli göçmenler, 18 Eylül seçimlerinde önde gelen partilerin hepsinden aday gösterildi.

Özellikle Kreuzberg semtinde Türkiye’den Almanya’ya göç etmiş dört adayın birbiriyle yarışması dikkat çekiyor. İlk defa sadece Sosyalistlerin, Yeşillerin ve Sosyal Demokratların değil, muhafazakârların da Türkiye kökenli bir aday göstermesi, birçokları tarafından, “partiler Türkiye kökenli seçmenlerin Türkiye kökenli adayları tercih edeceği düşüncesinde” sözleriyle yorumlanıyor.

Bu durum, Alman gazete ve radyolarının da ilgisini çekti. Sadece bu adayları ve neden onların aday gösterildiğini konu alan yazılar ve radyo programları yayınlandı.

Siyasi partilerin sözcüleri ise, amaçlarının, Türkiye kökenliler arasında oy avcılığı yapmaktan ziyade, Kreuzberg semtindeki sorunları yakından yaşayan insanları aday göstermek olduğunun altını çiziyor.

Bu adaylardan en iddialı olanı Yeşiller Partisi adayı Turgut Altuğ.

Altuğ, Berlin’deki göçmenler arasında çevre koruma düşüncesini yaymakta gösterdiği yararlılıklardan ötürü 2008 yılında Alman hükümetinin Uyum Ödülü’nü almaya hak kazanmıştı. Partisi Kreuzberg semtinde genelde zaten güçlü olduğu için, Altuğ’un bu bölgede seçimi doğrudan kazanma şansının da büyük olduğu anlaşılıyor.

Sol Parti eğilimi

Sosyal Demokrat Parti (SPD) de geleneksel olarak Türkiye kökenlilerin desteğini alan bir parti. Özellikle bu partinin sendikalardaki etkinliği, göçmenlerin partiyi tanımasına ve diğerlerine tercih etmesine yol açıyor.

Ayrıca Berlin’de partinin Türkiye kökenli adayları olan Dilek Kolat ve Ülker Radziwill, mecliste bugüne kadar yaptıkları çalışmalardan dolayı iyi tanınıyor.

Türkiye kökenli en çok adaya listesinde yer veren sosyalist Sol Parti adaylarının ise, büyük kısmı Kürt kökenli.

Anketlerde Alman vatandaşlığına geçmiş Türkiye kökenli göçmenler arasında Sol Parti’ye oy vereceğini belirtenlerin oranının, çoğu zaman Almanlar arasındaki Sol Parti yandaşlarından daha fazla olması, partinin göçmen politikasına bağlanıyor.

Bu nedenle, örneğin, sosyal demokratlara yakın olarak tanınan Berlin-Brandenburg Türkiye Toplumu (TBB), Sol Parti’nin kendi taleplerinin hepsini karşılıyor olduğunu açıkça belirtmekten çekinmiyor.

Kısıtlayıcı göç politikası nedeniyle göçmenler arasında genellikle fazla yandaş bulamayan, Başbakan Angela Merkel’in muhazakâr Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinin adaylarının ise fazla bir şansı yok.

Türkiye kökenli muhafazakâr göçmenlerin kurduğu Yenilik ve Adalet İçin İttifak’ın (BIG) ise tüm adayları Müslüman göçmenler, bunların da ezici çoğunluğu Türk.

Irkçı görüşler yansıtan internet sayfaları da, Türk aday sayısının bu seçimde çok büyük olmasını konu ediyor.

Bir sayfada bu şekilde Berlin’de “etnik temizlik yapıldığını” iddia ederken, bir başka sayfa, “Almanlarla birleşmek istediniz, Türkleri buldunuz” sözleriyle Doğu Almanlara takılıyor.