Berktay'dan soykırıma destek
Abone olYuhalamalar ve yumurtalı protestolar altında yapılan Ermeni Konferansı'nda görüşler ortaya konuluyor. Doç. Dr. Halil Berktay Anadolu Ermeniliğinin yok olduğunu savundu.
Tartışmalı Ermeni konferansı Bilgi Üniversitesi'nde sürüyor.
Konuşmacılardan Doç. Dr. Halil Berktay, ''ortada Anadolu
Ermeniliğinin yok olmuşluğu gerçekliği vardır'' dedi. İstanbul
Bilgi Üniversitesi'nin Dolapdere yerleşkesinde gerçekleştirilen
'İmparatorluğun Son Döneminde Osmanlı Ermenileri: Bilimsel
Sorumluluk ve Demokrasi Sorunları' konulu iki gün sürecek
konferansın birinci oturumunda Sabancı Üniversitesi'nden Berktay,
'Resmi Söylem Ne Diyor' başlıklı bildiri sundu. Ermeni sorununun
'soykırım değildi diyen Türk milliyetçi tarihçiliği ve soykırımdı
diyen Ermeni milliyetçi tarihçiliği kuşatmasında' olduğunu söyleyen
Doç. Dr. Berktay, sorunun 'soykırım mıydı, değil miydi?'
tartışmasına indirgendiğini ifade etti. Doç. Dr. Berktay, pek çok
insanın 1915-1916'da ne olduğuna bakmadığını belirterek, ''soykırım
terimini bir yana bırakalım. 1915-1916'da ne olduğunu anlamaya
çalışalım. Bu konferansta, 'soykırım mıydı, değil miydi' diye
tartışmak söz konusu değil. Biz bu klişenin önüne geçip, olayın
arkasında ne olduğunu tasvir etmek istiyoruz'' şeklinde konuştu.
Türk milliyetçi tarihçilerinin bir savunma tedbiri olarak tehcire
başvurulduğu, Ermeni milliyetçi tarihçilerinin ise tehcir ve
tehciri izleyen katliamların var olduğu üzerinde yoğunlaştığını
kaydeden Berktay, ''ortada Anadolu Ermeniliğinin yok olmuşluğu
gerçekliği vardır. Anadolu Ermeniliği yok olmuştur'' dedi.
Türkiye'deki resmi söylemin 'Ermeni çeteler yerel etnik temizlik
savaşına geçti. Bunun karşısında tehcir uygulandı. Asla katliam söz
konusu değildi. Ölümler varsa bunlar açlık, hastalık ve eşkıya
eliyle olmuştur' dediğini kaydeden Doç. Dr. Berktay, resmi söylemin
''iyi oldu, icabında gene yaparız'' dediğini savundu. Doç. Dr.
Berktay, kısa bir süre önce 'Türk Solu' adlı dergide yer alan 'her
Kürt potansiyel PKK'lıdır' zihniyetinin, geçmişteki 'her Ermeni,
bir Taşnak gerillasıdır' zihniyetinin devamı olduğunu ifade etti.
Konuşmasında, aldığı tehdit ve ölüm mektuplarına da işaret eden
Doç. Dr. Berktay, gelen bir mektubu okuyarak ''Türk
milliyetçiliğinin 'böyle bir olay olmamıştır' demekle, 'oldu',
'haklıydık', 'asla konuşturmayız' görüşleri arasında sıkışıp
kaldığını iddia etti. Prof. Dr. Belge: "1915 olaylarıyla yeterince
ilgilenilmedi" Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat
Belge de konferansın Türkiye'de bir iç demokrasi sorunu, bir
ideoloji savaşı haline geldiğini kaydetti. Prof. Dr. Belge,
Türkiye'de demokratikleşme mücadelesi içinde AB'ye katılım gibi
kaygıların demokrasinin kod adı olarak karşılarına çıktığını
söyledi ve dış dinamiklerin Türkiye'nin demokratikleşme yolunda
adım atmasına neden olduğunu söyledi. Prof. Dr. Belge,
''demokrasiyi isteyen kitlelerin yanı sıra bir de hiç istemeyenler
var. Zaman zaman kıran kırana varacak dozlarda bu mücadele devam
ediyor'' dedi. 1915 olaylarıyla yeterince ilgilenilmediğini,
meselenin ne olduğunu tartışmaktan çok 'biz tartıştırmayız'
dendiğini kaydeden Belge, ''aslında burada geçmişi değil,
Türkiye'nin geleceğini tartışıyoruz. Demokratik bir ülke olarak
AB'deki ülkeler gibi yaşamaya mı devam edeceğiz, yoksa şimdiye
kadarki gibi devletin güdümünde onların izin verdiği kadar
konuşacak bir toplum olarak yaşamaya mı devam edeceğiz?'' dedi.
İstanbul Dördüncü İdare Mahkemesi'nin verdiği yürütmeyi durdurma
kararında 'milliyetçi cephenin sıraladığı gerekçelerin' mahkemenin
kararı haline geldiğinin görüldüğünü' belirten Belge, 'bir idare
mahkemesinin milliyetçi cephenin gerekçelerini ciddiye alıp onu
mahkeme gerekçesi yaptığını' savundu. Prof. Dr. Belge, ''bir
vakitler birisi telefon eder, bu toplantı yapılmazdı. Şimdi telefon
edeceğine, birileri gidip mahkemeye dava açıyor. Bunların adı da
sivil toplum örgütü. Bir şey değişiyor ki, faşizm bile mahkemeye
gidiyor, dilekçe veriyor. Bütün bu başımıza gelenlerden sonra bir
sevinç payı çıkarmamız mümkün'' diye konuştu. Konferansı
gerçekleştirmek istemeyen güçlerin bu işi bir süredir sokağa havale
ettiğini söyleyen Prof. Dr. Belge, 'yukarıdan telefon edip iptal
ettiremeyen iktidar seçkinlerinin sokakta kendilerine müttefik
bulduklarını' savundu. Bunun 6 - 7 eylül olaylarında da denendiğini
kaydeden Belge, ''Ermeni kıyımı olmadı' dedikleri rahatlıkla, '6
eylül olmadı' diyemiyorlar. Ama, 'size de söyletmeyiz' diyorlar''
dedi. Prof. Dr. Deringil: "Arşiv tılsımlı değnek değil" Boğaziçi
Üniversitesi'nden Prof. Dr. Selim Deringil de, 'Ermeni Meselesi ve
Arşiv: Belgenin Boğazına Sarılmak' başlıklı konuşmasında çeşitli
arşiv belgelerinden örnekler vererek, arşiv belgelerinin tılsımlı
bir değnek olmadığını, belgenin tek başına istenilen yönde
kullanılabileceğini söyledi. Prof. Dr. Deringil, ''nihai çözüm için
arşivi ortaya sunmanın kendimizi kandırmak olduğunu, belgelerin tek
yanlı da kullanılabileceğini'' iddia etti. Daha önce üç günde
gerçekleştirilmesi planlanan, ancak iki güne sıkıştırılan konferans
programında, birinci oturumun sona ermesinin ardından ara
verilmeden ikinci oturuma geçildi.