Berktay'dan sert benzetme

Eleştiriler üzerine iptal edilen alternatif Ermeni Konferansı'nın mimarlarından Doç. Halil Berktay, konferansa karşı çıkanlardan söz ederken Ku Klux Klan benzetmesi yaptı. Bilgi, Sabancı ve Boğaziçi üniversiteleri tarafından organize edilen ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in sert eleştirileri üzerine ertelenen ‘Ermeni Konferansı’nın mimarlarından Prof. Halil Berktay, konferansa karşı çıkanlardan söz ederken Ku Klux Klan benzetmesi yaptı. Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Halil Berktay, Vatan Gazetesi’nde yayımlanan söyleşide, ‘Sert bir benzetme olacak ama yapacağım’ dedikten sonra şunları söylüyor: ‘1960’larda Amerika’nın güneyinde Mississippi gibi bir yerde siyah halklar kuruluşu, ‘Neden okulda siyah-beyaz ayrımı sona ermeli’ diye bir konferans düzenlesin. Ku Klux Klan örgütü de, ‘Bilimsel olması için beni de davet etmeleri gerekir’ desin.’ Prof. Berktay, gazete muhabirinin, ‘Gündüz Aktan’ı Ku Klux Klan üyesine benzetmek doğru mu’ sorusunu ise şöyle cevaplandırıyor: İDEOLOJİK MUHALEFETİZ ‘Aynıdır demiyorum, benzetme sunuyorum. Ermeni konusunda bir ideolojik iktidar ve muhalefet var mı? Var. Biz ideolojik muhalefetiz. O zaman konferansı yapma hakkımız da var. Kimse, ‘illa ideolojik iktidarın sahiplerini de çağıracaksınız’ diyemez. Konferansta Fehmi Koru ve Ahmet Hakan da var. Ne diyeceklerini bilmiyorum ama aynı fikirde olma ihtimalimiz sıfır. 1995’ten bu yana kaç Ermeni konferansı düzenlenmiş ve acaba aykırı görüşten tek kişi çağrılmış mı?’ Ku Klux Klan nedir Ku Klux Klan, Amerika’daki kölelik taraftarı olan Güney güçlerinin Kuzey-Güney Savaşı’nı kaybetmesinden sonra 1865’te ortaya çıktı. Siyahlara karşı yaptıkları korkunç işkence áyinleri, katliamlar ve uçları sivri beyaz kukuletalarıyla kısa sürede ün kazandılar. Beyazların üstün ırk olduğuna inanan kişilerden oluşan örgüt, 1871’de yasadışı ilan edildi. Muhatabımız, Ermeni resmi tarihçileridir Prof. İlber Ortaylı ise Halil Berktay’ın benzetmesi için, ‘Muhatabımız, Ermenistan’ın resmi tarihçileri’ dedi ve şöyle devam etti: ‘Biz Ermenileri severiz. Bizim Ermeniler ile bağlarımız son derece iyidir. Patrik Mesrob Sırpazan cenaplarının bilgisine ve hikmetine de saygımız vardır. Ermeni Cumhuriyeti’nin varlığına inanırız. Ancak diaspora ile yiyip içip, sohbet etmek dışında bir işimiz olamaz. Bizler madem resmi tarihçileriz, bizim muhatabımız sadece Ermenistan Cumhuriyeti’nin resmi tarihçileridir ve yalnızca onlarla konuşuruz. İlişkilerimize zarar verecek işlerden kaçınırız ve muhatabımız olan Ermenistan Cumhuriyeti’nin resmi tarihçileri ile akademiler arası dostluk ve işbirliğinden ve müşterek bir tarih komisyonu kurulmasından yanayız. Böyle 40 kafadan 40 ses çıkarsa, bunları muhatap almayız. Tarihçilik ciddi bir iştir.’ Kaynak: www.hurriyetim.com.tr