Berkin Elvan'ın annesi Berkin'in vurulma anlarını izledi

Yavuz Bingöl’ün Ahmet Hakan'a verdiği dünkü röportajda, çok tartışılan 'Berkin Elvan'ın annesinin yuhalanması insani bir şey' ifadelerinin ardından, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Meclis’te Berkin Elvan’ın ailesi ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Berkin Elvan'ın vurulduğu Okmedyanı'nda, Gezi olaylarına ilişkin görüntüleri ilk kez izleyen Berkin'in annesi Gülsüm Elvan, gözyaşlarını tutamayarak fenalaştı.

Gezi olaylarında gaz fişeğiyle başından ağır yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede 269 gün verdiği yaşam mücadelesinin ardından yaşamını kaybeden Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan ve annesi Gülsüm Elvan, çocuklarının vurulma anına ait 2 dakikalık video gösterilirken gözyaşlarına boğuldu. Anne Gülsüm Elvan, sinir krizi geçirdi.

ETHEM SARISÜLÜK'ÜN AĞABEYİ DE ORADAYDI

İlk kez izlediği görüntüler karşısında fenalık geçiren anne Gülsüm Elvan’ı, Hüseyin Aygün ve Ethem Sarısülük’ün ağabeyi Mustafa Sarısülük salonun dışına çıkardı.


BABA ELVAN DAHA ÖNCE İZLEMİŞTİ, ANNE İLK KEZ İZLEDİ

Baba Sami Elvan, “Çok duygusal bir an yaşıyoruz. Eşim ilk defa bu görüntüleri izliyor, bir tek ben izlemiştim. Burada mecbur kaldık. Bu nedenle duygusal bir andayız ve anne yüreği dayanmıyor” diyerek eşinin feryadına açıklık getirdi.

"BİR ÇOCUĞU NASIL SİNSİCE KATLETTİKLERİNİ GÖRDÜK"

CHP Milletvekili Hüseyin Aygün, iki dakikalık görüntülerde, 14 yaşında bir çocuğun nasıl planlanarak sinsice katledildiğinin görüldüğünü ifade ederek, görüntüleri izletmeye başladı.

Bu görüntülerin çok uzun mücadeleler sonucu bulunarak soruşturma dosyasına girdiğini belirten Aygün, "İstanbul Emniyet'i, görüntülerde yer alan kişilerin fiziki halleri ve yüzleri çok açık olduğu halde, 4 polisin ismini aylardır savcılığa bildirmedi. Bu nedenle de bu dosya tıkanmış durumda, kamu davası açılamıyor. Berkin'i böyle duvarların altına gizlene gizlene, korkakça öldürenler o kadar korkak ki mahkemeye gidip savunma yapmaya bile cesaret edemiyorlar" dedi.

"CEMİL ÇİÇEK İLGİLENECEĞİNİ SÖYLEDİ, TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"

Aygün, Berkin'in anne ve babası ile birlikte dün TBMM Başkanı Cemil Çiçek'le görüştüklerini ifade ederek, "Cemil Çiçek ilgileneceğini söyledi. Sözlerin değil eylemlerin takipçisi olacağız. Bu polislerin isimlerinin bir an evvel mahkemeye verilmesi ve kamu davası açılması lazım. Aksi halde Yavuz Bingöl'lerin kişisel reklamlarını yaptığı, başkalarının 14 yaşındaki bu çocuğun ölü bedeni üzerinden siyaset yaptığı utanılacak günleri görmeye devam ederiz. Dava bir an önce açılsın ve bu cinayetin failleri cezalandırılsın" diye konuştu.

 

SAMİ ELVAN: YAVUZ BİNGÖL'E 5 KURUŞLUK DAVA AÇACAĞIZ

Baba Sami Elvan da bu görüntüleri kendisinin daha önce izlediğini, ancak eşinin ilk kez izlediğini ve bu nedenle de çok duygulandığını söyleyerek, "Kimse bizim çocuğumuz üzerinden prim yapmasın, buna müsaade etmeyeceğiz. En son kişi hakkında 5 kuruşluk dava açacağız" dedi. Sami Elvan, isim vermeden Yavuz Bingöl’e de 5 kuruşluk manevi tazminat davası açacaklarını da söyledi.

"BERKİN SİZLERİN VE TÜRKİYE'NİN ÇOCUĞU"

"Çok zor anlar yaşıyoruz; ayakta mıyız, toprakta mıyız bilmiyoruz?" diyen baba Elvan, basın mensuplarına, "Sizlere çok görev düşüyor, Berkin sizlerin ve Türkiye'nin çocuğu. Berkin'in davasına çok önem göstermenizi istiyoruz. Berkin'in başına gelenlerin diğer çocukların başına gelmemesi için sizlerin bu konuyu gündemde tutmasını ve bu katillerin bir an önce ortaya çıkması için destek olmanızı istiyorum" şeklinde seslendi.

Avukat Engin Gökoğlu da soruşturma dosyası hakkında bilgi verdi.

"FAİLLER BİZİM GÖZÜMÜZDE NET: 4 KİŞİ"

Soruşturmanın kendilerinin talebi üzerine başlatıldığını belirten Gökoğlu, soruşturmanın bir çok kez sürüncemede bırakıldığını kaydetti. Gökoğlu, soruşturmada tanıkları kendilerinin bulduklarını, olaya ilişkin önce yok denilen görüntülerin daha sonra dosyaya konulduğunu ifade ederek, "Failler bizim gözümüzde net, 4 kişi. Biz kimliklerini belirledik. İstanbul Emniyet Müdürlüğü de yapacağı küçük bir araştırma ile belirleyebilir" dedi.

Gökoğlu, bir polis dışında diğer polislerin isimlerinin soruşturma dosyasına girmediğini savunarak, dosyanın 4 savcı değiştirdiğini, ancak hiçbirinin tamamlayamadığını söyleyerek, İstanbul Valiliği, Emniyet Müdürlüğü ve Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nün sorumluluğunda bu katliamın gerçekleştiğini iddia etti.