Berkin Elvan'ın ailesinden çarpıcı mesaj!
Abone olBerkin Elvan'ın ailesi twitter üzerinden "Ailemizin son açıklamasıdır. Dostlarımıza..." başlıklı bir mesaj yayınladı.
Berkin Elvan’ın katillerinin açıklanması talebiyle
soruşturmayı yürüten Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı rehin alan iki DHKC
üyesinin, savcıyla birlikte öldürüldüğü operasyon sonrasında Elvan
ailesi, son kez açıklama yaparak, “Dün bir değil, iki değil tam üç
kez daha Berkin’in acısını yaşadık o odada yaşananlarla”
dedi.
Rehine krizinin yaşandığı sırada “Kimseye zarar gelsin istemiyoruz,
daha fazla kan akmasını istemiyoruz” diyen baba Sami Elvan, daha
sonra eylemcilerle telefonda görüşerek kendilerini eylemi
sonlandırmaya çağırmıştı. Tüm çabalara rağmen eylemin kanla
bitirilmesi karşısında çok üzgün olduğunu dile getiren Elvan
ailesi, bunun son açıklamaları olduğunu ve bundan sonra sosyal
medya hesaplarını kapatacaklarını duyurdu.
“Ailemizin son açıklamasıdır” başlıklı yazıda Savcı Mehmet Selim
Kiraz ve eylemciler Şafak Yayla ile Bahattin Doğruyol’un ailelerine
başsağlığı dileyen Elvan ailesi, bundan sonra hukuk mücadelelerini
de kendi başlarına sürdüreceklerini belirterek, “Dün itibarıyla
bizim davamızın adil bir yargılama ile sürdürüleceğine olan
inancımız iyice bitmiştir” ifadelerini kullandı.
Elvan ailesinin açıklaması şöyle:
Aşık Veysel “koyun kurt ile gezerdi fikir başka başka olmasa”
demişti. Hiçbirimiz aynı durumu, aynı olayı aynı yorumlamıyoruz.
Kalbimiz farklı şeyler dese bile bir şekilde bulunduğumuz taraf o
duruma farklı yorum yapmamızı sağlıyor. Berkin vurulduğunda ve
öldüğünde böyleydi, savcı Mehmet Kiraz ve iki genç öldürüldüğünde
de böyle oldu.
Tertemiz duygularıyla ayrım gözetmeksizin insanların acılarını
sahiplenenler, destek olanlar, adaletsizliğe, hukuksuzluğa tertemiz
duygularıyla karşı çıkan dostların her zaman başımızın üstünde yeri
vardır.
Bunun dışında kalanların görüşüne saygı duyamıyoruz artık. Saygı
duymadıklarımız için Berkin, Ceylan, Uğur, Nihat, Burak, Yasin,
Mehmet Kiraz, Bahattin, Şafak sadece bir sonraki ölüm olana kadar
geçerli gündem ve siyaset malzemesidir. Yeni ölümler yeni
gündemler…
İsimler ölüp gider. Onlar için önemli olan sadece ölenin siyasi
kimliği, o yoksa etnik kimliği, o da tutmazsa mezhebi… Çocuk olduğu
için, genç olduğu için, kadın-erkek olduğu için hepsinden önemlisi
insan olduğu için sahip çıkmayanlar yönlendiriyorlar hayatı. Artık
yeter. Biz Berkin’e yetiştiremedik gözyaşlarımızı ancak siz
başkalarının gözyaşları aksın ve siyaset yapalım diye
bekliyorsunuz. Mecliste olsun olmasın, sağ ya da sol görüşlü,
iktidar partisinden meclis dışı muhalefetine çoğunuz aynısınız. Bu
hayat çok acı, çünkü sizler günlük siyaset yapasınız, gündeminiz
dolu olsun diye bizler evlatlarımızı, eşlerimizi, babalarımızı,
annelerimizi toprağa veriyoruz.
Burak Karamanoğlu hayatını kaybettiğinde babasını aradım. Eşimden
başka kimseye sormadım. Eşimle konuştuk ve evlat acısı yaşayan bir
babayı aramak zorundayız, bu insanlık görevidir dedik. Alkışlayan
oldu karşı çıkıp eleştiren oldu bundan yararlanmaya çalışanlar
oldu. Alkışınız, eleştiriniz sizin olsun. Biz evladını kaybetmiş
bir babayı aradık, tıpkı İbrahim Aras’ın, Nihat Kazanhan’ın
ailelerini aradığımız gibi.
Ben Sami Elvan, dün yaşananları ilk olarak sosyal medyadan öğrendim
ve yıkıldım. Eşim, ben, ailem yıkıldık. Nasıl olabilir böyle bir
şey dedik! Daha önce defalarca, Berkin’i öldürenlerin isimleri
belli olsun, yargı önüne çıkarılsınlar diye gittiğim o binada
bulunmayı çok istedim. Orada olmam dün avukatların ve İstanbul
Emniyet Müdürlüğü’nün talebiyle sağlandı ve adliyeye girebildim. O
odada kimse zarar görmesin diye elimden geleni yapmaya çalıştım.
Savcı beyin ve o gençlerin kılına zarar gelmesin diye çok gayret
ettim. Dün 1 değil 2 değil tam 3 kez daha Berkin’in acısını yaşadım
o odada yaşananlarla. Ben kattan ayrılana kadar içeridekilerin sağ
olarak çıkması ihtimali vardı. Ancak şu an hepsinin cenazesi var
ekranlarda. Bu davanın beklediğimiz bir cezayla sonuçlanacağına
zaten inanmıyorduk. Gezi davaları ortada. Öldürülen ve sakat kalan
kardeşlerimizin açılmayan, sürüncemeye bırakılan davaları ortada.
Dün itibarıyla bizim davamızın adil bir yargılama ile
sürdürüleceğine olan inancımız iyice bitmiştir.
Şimdi savcı Mehmet Kiraz’ın ailesine başsağlığı diliyoruz ve
biliyoruz ki küfreden, hainsiniz diyen, helal olsun diyen bir dolu
insan çıkacak. Umurumuzda değil ne dediğiniz. Biz Berkin’in anne ve
babası olarak en içten duygularla ve tüm samimiyetimizle Savcı
Mehmet Kiraz’ın acılı ailesine başsağlığı ve sabırlar diliyoruz,
acılarını paylaşıyoruz, çok üzgünüz. Biz Berkin’in anne ve babası
olarak Bahattin’in ve Şafak’ın ailelerine başsağlığı ve sabırlar
diliyoruz, çok üzgünüz…
Cumhurbaşkanından, sivil toplum kuruluşuna, medyasından, sokağına
siyasetleriniz, politikalarınız, çıkarlarınız, hesaplarınız artık
bizden uzak olsun. Çocuğumuzu bize geri getirebilen var mı? Varsa
öyle birisi o çıksın ve konuşsun ne derse, ne isterse yapmaya
hazırız. Yok değil mi?
Susun artık. Berkin öldü. Biz her gün yeniden yeniden öldük.
Biz yokuz artık. Eğer dava açılırsa ve yargılama yapılırsa
dosyamızı aile olarak sadece kendimiz takip edeceğiz. Hiçbir
avukata ve hukuki desteğe ihtiyacımız yok. Bu bir tepki değil. Bu
hukukla aramızda artık kimse olmasın diye… kimse bizim acımızı tam
anlamıyor kaldı ki nasıl anlatacaklar bunu mahkemeye… Biz bugüne
kadar olduğu gibi orada olacağız ve davamızı takip edeceğiz. Sadece
daha önce evladını kaybetmiş anne, babalar, aileler bizimle
birlikte katılmak isterlerse davaya onları kabul edeceğiz. Sonuçta
hiçbir şey çocuğumuzu geri getirmeyecek. Tek çabamız başka çocuklar
ölmesin, başka analar ağlamasın diye sürecek. Bugüne kadar yüzlerce
insan Berkin için gözaltına alındı, soruşturma yaşadı, tutuklandı,
okuldan ve işten atıldı, yaralandı. Yeter artık. Kimse zarar
görmesin. Görüşü, inancı, konumu, kim olduğu önemli değil. İnsan
olan kimse artık zarar görmesin.
Ben Gülsüm Elvan, ben Sami Elvan…
Bundan sonra da kimsenin burnu kanamasın, analar ağlamasın diye
elimizden geleni yapacağız. Evladını, eşini, babasını, annesini
kaybetmiş ailelerle yan yana olacağız. Kan akmasın, silahlar
sussun, barış ve adalet olsun, çocuklar öldürülmesin diye
hayatımızın sonuna kadar mücadele edeceğiz.
Bugüne kadar hiçbir çıkar gözetmeden bize destek olan tüm
dostlarımıza teşekkür ediyoruz. Bugün Abdullah Cömert’in ailesinin
yanında Balıkesir’de olamadık üzgünüz. Bugünden sonra sosyal medya
hesaplarımızı kullanmayacağız. Bu açıklama son mesajımızdır.
Gülsüm Elvan – Sami Elvan