Erken seçim dedikoduları
Abone olBaşkent kulisleri seçim söylentileriyle dalgalanıyor. AK Parti liderliğinin sonbaharda erken baskın seçim kararı aldığı, zamanı gelince düğmeye basacağı ileri sürülüyor.
Başkent'in siyasi kulislerinde seçim söylentileri dalgalanıyor. AK Parti kurmaylarının sonbaharda erken baskın seçim kararı aldığı, zamanı gelince düğmeye basılacağı söylentisi gelen bilgiler arasında. Zaman Gazetesi'nin Ankara temsilcisi Mustafa Ünal, yazısında başkent kulislerinin nabzını tuttu:
Yazı: Mustafa Ünal
Kaynak:
- Radikal’den İsmet Berkan yazısının bir bölümünde Ankara’nın havasını yorumlarken şöyle diyor: ‘Nasıl inançlı bir Müslümanlar zina ile binanın artışını kıyamet alameti sayıyorlarsa ben de siyasi gözlemci olarak biz gazetecilere aktarılan söylentilerin artmasını çeşitli kötü şeylerin alameti kabul ediyorum.’
Berkan haklı; bugünlerde siyasi kulislerde söylentilerin bini bir para, birbiriyle çelişen komplo teorileri, akla hayale gelmeyen dedikodular... Adeta kaynıyor Ankara. Çok açık olmasa da imalı yazılar, olağanüstü dönemlerin arefesini çağrıştıran yorumlar gazete sütunlarına taşınıyor.
Hemen hepsi AK Parti iktidarına dönük, direkt iktidarı hedef alıyor. Son dönemde üst üste gelen seri konuşmaları büyük oyunun parçaları gibi görenlerin sayısı hiç az değil. Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin’in durduk yerde AK Parti’ye yönelik sert konuşmasını niçin yapmak zorunda kaldığına dair perde arkası iddialar da revaçta bugünlerde.
Baskın erken seçim bu söylentilerin en çarpıcı olanı. AK Parti liderliğinin sonbaharda erken baskın seçim kararı aldığı, zamanı gelince düğmeye basacağı ileri sürülüyor. Birkaç haftadır her yerde konuşuluyor. Başbakan Erdoğan’ın İstanbul’da iki hafta önce Avrupa Birliği’ne meydan okuyan konuşmasını seçimin habercisi olarak görenler var.
AK Parti milletvekilleri parti büyüklerine soruyor, aldıkları cevap: ‘Hayır, kesinlikle seçim zamanında olacak.’ AK Parti yöneticilerinin hatta Başbakan Erdoğan’ın ‘seçim zamanında, erken seçim istemek ihanettir’ demesine rağmen bu dedikodu gündemden düşmüyor. MHP gibi bazı partiler hazırlığını baskın seçime göre yapıyor, teşkilatlarını diri tutmaya çalışıyor. Olası seçimde işbirliği için partiler arası nabız yoklamalarının başladığından bile söz ediliyor.
Gerçekten 2005 sonbaharında bir baskın seçim olabilir mi? Türkiye erken seçimlere aşina bir ülke, ancak 3 yıl da fazla erken. Bir dönemin yarısı daha yeni tamamlanıyor, geride 2,5 yıl var. Bu süre içinde çok önemli gelişmeler yaşanacak. Cumhurbaşkanlığı seçimi gibi...
Avrupa Birliği süreci kapsamında iktidar önemli kararların arifesinde... Dolaylı yoldan Kıbrıs Rum Kesimi’ni tanımayı doğuracak ek protokolün 3 Ekim’e kadar imzalanması gerekiyor. Ki müzakereler için masaya oturulabilsin...
Kanaatler 2006’nın AK Parti açısından çok zorlu, fırtınalı geçeceği yönünde. Asıl düğmeye gelecek yılın baharında basılacağı, AK Parti’ye yönelik topyekün yıpratma kampanyası açılacağı fısıldanıyor.
Şartların sürüklemesiyle 2006’da seçime gitmektense 2005’in sonunda hayati kararların öncesinde güven tazelemek AK Parti açısından pekala yararlı olabilir. Türkiye için de faydalı sonuçlar doğurabilir.
Bir iktidar partisi için seçimin zamanlamasını doğru yapmak yaşamsal önemdedir. Sonuca direkt etki yapar çünkü. AK Parti kendi inisiyatifiyle şartlarını bizzat belirleyerek seçim kararı alırsa kazançlı çıkar. Ayak dirediği halde şartların ve konjonktürün zorlamasıyla seçime giderse sonuç iç açıcı olmayabilir.
Zamanlamaya bir örnek vereyim: Hatırlayanlar olacaktır, 1987 yılında referandum günü sonuçlar henüz belli olmadan rahmetli Turgut Özal erken seçim kararını açıklamıştı. 2 ay sonra yapılan seçimden zaferle çıktı, yüzde 36 oy oranı, 300’ye yakın milletvekili. 88 ve 89’un ağırlaşan siyasi şartlarını ancak bu şekilde atlatabildi.
Seçimi zamanında yapsa acaba aynı sonucu alabilir miydi? Hayır. Cevabı ortada. Tam bir buçuk yıl sonra yerel seçim için sandığa gidildi. Bu kez sonuç ANAP açısından hezimet oldu, oy oranı yüzde 20’nin altına düştü. 87 sonuçları zamanlamayı iyi ayarlamanın eseriydi...
Öteden beri seçim; siyasetin üzerine gelen baskıları, iktidar partisinin önüne konan tuzakları aşmanın en keskin yolu olagelmiştir. Sandık oyunları bozar, tezgahları boşa çıkarır. Şuna eminim AK Parti’nin geleceği seçimin zamanlamasını doğru yapmamasıyla çok yakından ilgili. Sandıktan en az korkacak olan AK Parti’dir...