Erkan Mumcu bildiğini açıklamalı

ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, "Türkiye’yi pazarlamakla mükellefim" sözlerini, "sürçülisan" olarak değerlendirerek, "Başbakan’ın görevi pazarlamacılık değil, ülkesinin değerini, kazancını artırmaktır" dedi. Mumcu, partisinin ilk TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, AK Parti iktidarının eğitim, ekonomi, sağlık, sosyal güvenlik, tarım politikalarına ilişkin eleştirilerde bulundu. En çok alkışı tarım sektörünün sorunlarını dile getirirken alan Mumcu, tarım reformunun yapılamadığını, çiftçinin kan ağladığını iddia etti. Mumcu, "Orada bir köy var, gitmesek de gelmesek de o köy bizim" diyenlere seslendiğini belirterek, "O köy sizin değil. Öyle yağma yok. Yıllardır sizin karnınızı doyuruyorlar ama onların karnı aç" diye konuştu. Bu sözler üzerine salondakiler, uzun süre alkışlar eşliğinde "Başbakan Mumcu" şeklinde slogan attılar. Tarım kesimin hak ve hukukunu korumak için siyaset ve ekonomi vizyonuna sahip olunması gerektiğini, Ak Parti iktidarında böyle bir vizyonun bulunmadığını savunan Mumcu, "Bunlar, kriz sonrası koşullarını Türkiye için kronik hale getirilerek, Derviş politikalarından bir milim sapmadan yapılabilecek işler değil. Bunlar için vizyona, kaynak yaratabilecek akla, yapıcı siyasete ihtiyaç var" diye konuştu. "CHİRAC, SCHRODER, BERLUSCONİ GİBİ..." Başbakan Erdoğan’ın "Türkiye’yi pazarlamakla mükellefim" sözlerini, "sürçülisan" olarak değerlendirdiğini ifade eden Mumcu, bir başbakanın görevinin, pazarlamacılık değil, ülkesinin değerini ve kazancını artırmak olduğunu söyledi. Mumcu, şöyle konuştu: "Mesela, Airbus sözleşmesinde Chirac ve Schröder’in, İtalyan firmaları için Berlusconi’nin bize yaptığı gibi, Başbakan’ın ’dostum’ diye övündüğü Hariri ailesinin bize yaptığı gibi... İşte o siyaset, kendi ülkesinin hak ve hukukunu, menfaatini korumaktır. Bizimkiler fotoğraf çektirmeye bayılıyorlar. Derin bir aşağılık kompleksi içindeler... O zaman iş ülkesinin kazancını, değerini artırmaya değil, pazarlamacılığa, hatta işportacılığa dönüşüyor. Şimdi benim sormam lazım. ’Dostum, my friend Berlusconi" ile çektirilen fotoğrafın Türkiye’ye maliyeti ne? İddia ediyorum, en az 5 milyar dolardır. İşte Tayyip Erdoğan’ın pazarlamacılığı bu. Türkiye’nin doğalgaz maliyetlerini iki kat daha yukarıya taşıyacak anlaşmaya imza atılmasının arkasında o fotoğraf var." "KOMİSYON DÜŞÜYOR" Mutlu azınlıktaki birilerinin, "Başbakan, Türkiye’nin CEO’sudur, tabi pazarlayacak" dediklerini anlatan Mumcu, "Çünkü onlara da komisyon düşüyor" diye konuştu. Mumcu, "Türkiye’de iktidarın değil, iktidar gibi yapanların bulunduğunu" öne sürdü. Erkan Mumcu, İsrailli işadamı Sami Ofer’in "nereli olduğunu ve dinini" sormadıklarını, Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarda bulunduğunu anlatarak, kendilerinin "ne konuştun" diye sorduklarını söyledi. "Millete önce ’görüşmedim’ diye niye yalan söylediniz?" sorusunu yönelten Mumcu, "Sayın Başbakan, istediğini konuşamazsın... Konuştuğun şeyin üzerinde tüyü bitmemiş yetimin hakkı var. Bunun hesabını sorarım, millet sorar" diye konuştu. "BEN BİLİYORUM AMA SEN AÇIKLA" Başbakan Erdoğan’ın "suçüstü yakalanma" psikolojisi içinde hareket ettiğini öne süren Mumcu, "Milletin hakkını-hukukunu korumak benim görevim. Milletin vekiliyim ben... Ne konuştun, niye gizledin? Ben ne konuştuğunu biliyorum ama sen açıkla" dedi. İktidarın, "daha önceden kurulan haram sofrasına oturduğunu" öne süren Mumcu, milletin bu durum karşısında içinin yandığını söyledi. "Artık Türkiye, bu durum karşısında alternatifsiz değil" diyen Mumcu, alternatifin Anavatan Partisi olduğunu savundu. Mumcu, milletin derdi, sıkıntısı, özlemi olan ne kadar sorun varsa, bugünden itibaren gündeme getireceklerini belirterek, "Millete söz veriyoruz: Bu iktidar bizi izlemeye mecbur kalacak. Çünkü Türkiye’nin aradığı irade, Anavatan Partisi’nde var" dedi.