Berfo Ana gözleri açık öldü
Abone ol12 Eylül davasının sembol ismi haline gelen 105 yaşındaki Berfo ana yaşamını yitirdi. Berfo ananın en büyük dileği Kenan Evren'in yargılanıp ceza aldığını görmekti.
Kayıp ailelerin sembol ismi haline
gelen Berfo Ana, gözleri açık gitti. İki dileği vardı; biri Kenan
Evren'in yargılanıp ceza aldığını görmek diğeri kayıp oğlu
Cemil Karabayır’ın mezarını bulmak.
Berfo Ana'nın oğlu Cemil Karabayır, 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında askerler tarafından götürülmüş ancak bir daha haber alınamamıştı. Berfo Ana, ilerleyen yaşına rağmen, kayıp annelerin verdiği bütün mücadelelere katılmıştı.
105 yaşındaki Berfo Karabayır, kayıp yakınları ile birlikte
Başbakan Erdoğan'la da görüşmüş ve "tek dileğim ölmeden
oğlumun mezarını görebilmek" demişti.
KENAN EVREN'E MEYDAN
OKUMUŞTU:
"Oğlumun kemiklerini alana kadar
ölmeyeceğim"
32 yıl boyunca oğlu 'Cemil gelir dışarıda kalır" diye kapısını
kapatmayan Berfo Ana, tanımaz diye evini dahi boyamamıştı.
105 yaşına rağmen 12 Eylül Davası başladığında Kenan Evren'in
karşısına ilk o dikilmişti. Sözünü hiç sakınmamış ve Evren'e şöyle
beddua etmişti;
"'Ben O'na oğlumu sağlam teslim
ettim. Çıksın karşıma neden çıkmıyor. O'nun ocağı
söne boynu devrile evi yıkıla! Tuhh lanet ola! Bana cevap
verecek..Çocuğum kaçmış diyor nasıl kaçabilir? Allah'ından
bula.Bana oğlumun mezarını versinler, kemiklerini versinler...Allah
affetsin onları ben etmem."
İŞTE EKRANDAKİ O UNUTULMAZ
BEDDUASI
BU VASİYET NASIL GERÇEKLEŞİR
Kİ...
Berfo Ana'nın ölmeden önce verdiği bir de vasiyeti vardı.
Demişti ki; "Ben başımı taşın
üzerine koydum. Çocuğumun cenazesi gelene kadar beni gömmeyecekler.
Çocuğumun cenazesi gelecek, ben göreceğim, beraber mezara
gideceğim."
Oğlu Cemil'in kemikleri de mezarı da bulunamadan Berfo Ana göçüp
gitti. Şimdi diğer oğlu Mikail, Berfo Ana'nın bu vasiyeti ile
başbaşa... Daha önce bu vasiyet için de şunları söylemişti;
* “Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Devlet onların nerede olduğunu
biliyor. Bu vebal devletin, üzerimizde bırakmasınlar. Biz annemizin
cenazesini kaldırmayacağız. Vasiyeti bu. Evlatları, kayıp yakınları
olarak, isteği yerine gelene kadar onu gömmeyeceğiz. Zaten 32
yıldır omuzlarımızda bir yük var. Bir an önce kemikler bulunsun ki,
bu yükü de omuzlarımıza yüklemesinler.”