Berat Albayrak yeni dönemin anahtar kelimesini açıkladı
Abone olHAZİNE ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, yeni döneme ilişkin önemli mesajlar verdi. Piyasayla kavga etmeyeceklerinin altını çizen Albayrak, “Bu dönem bu iletişimin en kritik ve anahtar kelimesi “uyum” olacak" dedi.
HAZİNE ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, bakanlığa geldikten
sonraki ilk yurtdışı gezisini G20 Maliye Bakanları ve Merkez
Bankası Başkanları Toplantısı çerçevesinde Arjantin’e
gerçekleştirdi. Önceki gün ve dün Arjantin’de yoğun ekonomi
diplomasisi gerçekleştiren Albayrak, uçakta gazetecilerin
sorularını yanıtladı.
Albayrak, "Biz piyasayla kavga ederek değil, kazan kazan
ilişkisine dayalı hep birlikte bir güçlü bir iletişimle
yürüyeceğiz. Açık ve şeffaf olacağız. Bakanlığımız döneminde hiçbir
zaman bize bağlı konularla ilgili piyasanın gerisinde olmayacağız.
Piyasanın önünde olacağız" dedi. Yeni OVP’nin eylülden önce
açıklanacağını kaydeden Albayrak enflasyonda hissedilir iyileşmeyi
sağlayacaklarını söyledi.
İlk ziyaretlerini BDDK ve Türkiye Bankalar Birliği’ne yaptığını
hatırlatan Albayrak, yeni dönem hakkında şunları söyledi:
YÖNETİM MANTIĞI ÇOK DAHA DİNAMİK OLACAK
Özel sektörden profesyonellerle desteklediğimiz güçlü bir ekiple
yürüteceğiz. Bu ekibin yanında her konu ve alanda oluşturacağımız
dar ekiplerle çok daha aktif ve sonuç odaklı bir süreç yönetimi
uygulayacağız. Dolayısıyla, çalışma prensipleri, ekip ve buna
dayalı yönetim mantığı yeni ekonomi sürecinde çok daha dinamik
olacak.
GÜÇLÜ İLETİŞİMİN ANAHTAR KELİMESİ UYUM
İletişim süreci çok ama çok güçlü olacak. Genel stratejilerimizle
birlikte iletişim planı da çalışıyoruz. Aynı hedef doğrultusunda,
hızlı, eşgüdümlü bir iletişim stratejisini, tüm paydaşlarla, (Hem
kamu hem özel) uygulayacağız. İlk ziyaretleri Bankacılık Düzenleme
ve Denetleme Kurumu’na (BDDK) ve Bankalar Birliği’ne yaptım. Tüm
paydaşlarla iletişimimizi, kazan-kazan anlayışı ile kurgulayacağız.
Bu sistemin içerisindeki her bir paydaş bizim için kıymetli, her
birinin görüşlerinden, yaklaşımlarından maksimum faydalanmak
zorundayız. Çünkü küresel rekabette, ülke olarak siz bir seviyeye
talipseniz, bu iletişim çerçevesi de olmak zorunda. Bu dönem bu
iletişimin en kritik ve anahtar kelimesi “uyum” olacak. Uyum, uyum,
uyum.
HERKESİN AKLINA İHTİYACIMIZ VAR
Finansal İstikrar Komitesi’ni (FİK) topladık. Çok farklı bir
yapıyla ismini de değiştirerek çok daha sık ve periyodik olarak
benim başkanlığımda toplanacak. Tüm paydaşların eşgüdüm içinde
katkısını sağlayacağız. Bu toplantıları haftalık yapacağız. Çünkü
siz para politikasını maliye politikasından, maliye politikasını
enflasyon politikasından ayırıp yönetmeye çalıştığınızda, uyumdan
ve ortak hedefe ulaşma noktasında başarıdan bahsetmeniz çok
zor.
Tüm paydaşları dinleme süreci başlatacağız. Akademik camiayı, ekonomi yazarlarını, medyadaki isimleri periyodik toplantılarla dinleyeceğiz. Çünkü ben hep şuna inanıyorum: Akıllı olan aklını daha akıllı olan başkalarının da aklını kullanır. Herkesin aklını kullanmak lazım, herkesin aklına ihtiyacımız var.
Gökyüzünde yeni bir yıldız keşfetmiyoruz. Dünyadaki ekonomik ve finansal sistemdeki uygulanan doğruları ortaya koymamız lazım. Artık bu yüzyılın yeni kodlarıyla, stratejik adımlarla Türkiye’nin altyapısını buna adapte etmemiz lazım. Bütün bunlarla yeni dönemin altyapısını oluşturduktan sonra çok boyutlu bir ekonomik diplomasi başlatacağız. Doğu’dan Batı’ya herkesle bu diplomasiyi, işbirliğini yürütmemiz lazım. Burada tüm paydaşların uyumu, koordinasyonu, iletişimiyle, üzerine koya koya gittiğimiz çerçevede çok daha güçlü fotoğraf çıkacak.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, aralarında Habertürk yazarı ve BloombergHT Ekonomi Koordinatörü Gökhan Şen'in de yer aldığı gazetecilerin sorularını yanıtladı.
YENİ OVP EYLÜLDEN ÖNCE AÇIKLANACAK
İnşallah eylül ayını bulmadan sadece Kalkınma’nın ya da
Hazine’nin yada Merkez’in değil, tüm bankaların, reel sektörün,
finans çevrelerinin, akademinin de içinde olduğu, bugüne kadar
olmadığı kadar gerçekçi, güçlü ve sağlam alt başlıklarıyla
desteklenmiş bir programı paylaşacağız. Burada gerçekçiden
kastımız, küresel dinamiklerdeki değişikliklere, sınamalara, çok
daha sağlam bir temelle yaklaşan bir program aslında.
HİÇBİR ZAMAN PİYASANIN GERİSİNDE
OLMAYACAĞIZ
Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak kısa vadede görünen olumsuz
tablo ve bu konuda atılacak adımların sorulması üzerine şöyle
konuştu:
Görev süremiz ne kadar olur bilinmez tabii ama biz bu 5 yıllık dönemin bir stratejik planlamasını yapacağız. Bu süreçte günlük yaşayan, sabah öyle oldu, öğlen böyle diyen, anlık gelişmelere takılan bir yaklaşım görmeyeceksiniz. Ekonomi, gündelik reflekslerle yönetilecek bir bilim de değil, sektör de değil. Ekonomi çok daha gerçekçi ve çok daha iletişimi güçlü yapılması gerekli insanlara güven unsurunun temelini oturtarak yönetilmesi gereken bir süreç.
Türkiye Cumhuriyeti devleti ve ekonomisi dünyadaki piyasalar içerisinde en sağlam güçlü temellere, dinamiklere ve altyapıya sahip ülkelerden biri.
ADIMLARIMIZ BELLİ
Adımlarımızın nasıl olacağı da belli. Bir, mevzuat düzenleme. İki,
Cumhurbaşkanlığı kararnameleri. Üç, Meclis’teki yasal düzenlemeler.
Birincisini hemen bu ay, ağustos içerisinde yavaş yavaş
başlayacağız. Kararnamelerle ilgili süreci de ağustos, eylüle kadar
ilk atacağımız adımları netleştireceğiz OVP programı netleştikten
sonraki süreçte. Meclis açılır açılmaz da yasal düzenlemelere haiz
alt kırılımlarla ilgili yapacaklarımıza ilişkin paketi Meclis’ten
çıkarmaya çalışacağız.
Bu süreçlerin ardından şunu ortaya koyacağız. Artık bahane yok. Türkiye uluslararası reyting kurumlarıyla ilişkiden tutun bankalara kadar, yatırımcılara kadar çok daha geniş farklı perspektifte herkesle bu dediğimiz güçlü stratejik plan çerçevesi içerisinde iletişimi çok ama çok kuvvetli bir şekilde sürdürecek. Kimse kimseye bu noktada birbirinin fikrini zorla kabul ettirmek noktasında değil. Biz kendi tezimizi doğru üslupla, doğru bir altyapıyla, doğru rasyonel gerekçelerle sağlam bir şekilde ifade edeceğiz.
TÜRKİYE BİR DAHA BU KADAR CAZİP OLMAYACAK
Bakan Albayrak ekonomideki temel eleştirilerle ilişkili soruya da
şu cevabı verdi:
"Konu bu değil ama buralarda bir sıkıntı yok. Cari açıkla ilgili benzer tespitleri yapıyoruz. Bunların bir kısmı bizle ilgili, bir kısmı algıyla ilgili. Biz üzerimize düşenleri yapacağız. Emin olun bu noktada rasyonel bakan piyasanın kahir ekseriyeti süreci pragmatist okur. Bu dönemle ilgili şu çok net. Türkiye bir daha hiçbir zaman bu kadar cazip olmayacak. Maliyetler olarak, piyasa değerleri olarak böyle fırsat olmayacak. Türkiye’nin elinde yağ, un, şeker her şey var bu süreçte bizim ortak akılla harika bir helva yapmamız lazım. Son 1-1,5 yılın bu dalgalanma süreci enflasyon üzerinde geçişken bir etki oluşturdu, kalıcı değil. Türkiye yıllarca eksi reel faiz ödemiş bir ülkeydi. Türkiye’nin gelecek vizyonu çok daha sağlam, çok daha güçlü bir kazan kazan resmi vaat ediyor."
ENFLASYONDA HİSSEDİLİR İYİLEŞME
SAĞLAYACAĞIZ
Güçlü adımlarla enflasyonda hissedilir iyileşmeyi sağlayacağız.
Para politikaları, maliye politikaları, harcamalar ve likidite
politikaları kapsamında, enflasyonla mücadele çok daha uyumlu ve
koordineli bir şekilde seyredecek. Türkiye’nin bir daha bu
dalgalanmaları, bu şokları yaşamaması için önümüzdeki kısa ve orta
vadede bu mücadelenin altyapısını güçlü bir şekilde kurgulayacağız.
Güçlü ve kaynak çeşitliliği ile derinleştirilmiş bir sermaye
piyasası hedefliyoruz. Enstrüman çeşitliliği, kaynak çeşitliliği,
ülke çeşitliliği, sektörel manada oluşturabilecek fon çeşitliliği
için çok daha güçlü adımlar atacağız.
DOLAYLI VERGİ YÜKÜ DENGELENECEK
Tasarruf politikaları ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Kabine
toplantısında bir adım attık. Bu dönemde bütçe disiplininden taviz
yok. Hem vergi ayağında,hem gelir ayağında yeni dönemde performansa
dayalı bir dönüşüm olacak.
Dolaylı vergi yükünün artık biraz daha dengelendiği, vergi tabanının genişletildiği, reel ekonomi çerçevesi içerisindeki sürecin oluşturulduğu, performans ve denetim mekanizmalarının tesis edildiği bir süreci göreceksiniz.
KDV konusu başta olmak üzere farklı konularda çalışmalar başladı. Biz bir genel bütçe kalemleri içerisinde reel sektörün hayatını idame ettirdiği yaşam alanlarıyla alakalı bir kısıtlama, sınırlamadan ziyade üretim ekonomisini destekleyecek bir sistemsel dönüşümün adımlarını atacağız.
Bakanlıklarımızın tamamıyla konuştuk. Bütçe tasarrufu açısından, tüm bakanlıklara belli oranlarda hedefler verdik. Onlarla ilgili çalışmalar yapılıyor. Yapıldıktan sonra ben bire bir tüm bakanlıklarla toplantı yapıp geride kalan 5 ay içerisindeki Hazine’nin borçlanma limitleri içerisinde elini güçlü kılacak çok önemli adımlar atacağız. Biz piyasayla kavga ederek değil, kazan kazan ilişkisine dayalı hep birlikte bir güçlü bir iletişimle yürüyeceğiz. Açık ve şeffaf olacağız.
ALTYAPIYI GÜÇLÜ BİR NOKTAYA TAŞIYACAĞIZ
Son 15 senede hep belirli dönemlerde nedense hep aynı
dalgalanmaları, benzer şeyleri yaşadığımız süreçler oldu. Türkiye
bir daha bu viraja girmemek için tüm altyapıyı güçlü bir noktaya
taşıyacağız. Ekonomide hep yedek planlarınız olmalı, altyapıyı
iyileştirmelisiniz, alternatifleriniz olmalı, enstrüman
çeşitliliğini ve sermaye piyasanızda derinleşmeyi sağlamalısınız.
Likidite açısından bakıldığında, vadeyi uzatacağımız bir planlama
yapacağız. Süreçleri anlamaya çalışanların, belirsizlik endişesi
olanların tamamının beklentilerini bu güçlü iletişimle
karşılayacağız. Ama kasıtlı bir algı ve Türkiye’ye karşı operasyon
olarak değerlendirecek süreçlere girenler için ise şunu söylüyorum:
Kaybetme pahasına, zarar etme pahasına bir girişim olur onlar
için.
HEDEFİMİZ ETKİN BİR MERKEZ BANKASI
Türkiye’nin en kaliteli insan kaynağına sahip kurumlarının başında
Merkez Bankası geliyor. İktisadi hayatı doğru görüyor, kurguluyor,
tüm bu çerçevede buna göre analizlerini yapacak. Adımlarını atacak.
Tüm süreçlerde hiç olmadığı kadar etkin bir Merkez Bankası temel
hedeflerimiz arasında yer alıyor. Biz, piyasa dinamikleri uyumlu
bir şekilde, reel iktisadi hayatın gerçekleriyle uyuşan bir
şekilde, küresel finansal sistemin tamamıyla koordineli ve güçlü
bir diplomatik iletişimle çok daha sağlam bir şekilde
yürüyeceğiz.
EKONOMİNİN SAC AYAKLARINDA SOMUT GELİŞMELER
YAŞANACAK
Özellikle şunu söyleyeyim, kademeli olarak BDDK, SPK, Hazine ve
Maliye başta olmak üzere, ekonominin sac ayaklarına yönelik somut
gelişmeler yaşanacak. Arzu ettiğimiz koordinasyon ve etkinliğin
sağlanmasına yönelik adımlar atılacak. Kararname ve yasal
düzenlemeler ile bu süreci tamamlayıp, 3 aylık bir süreçte yeni
fotoğrafı ortaya koyacağız.
MERKEZ BANKASI BAŞKANININ GÖREV SÜRESİ
Bakan Albayrak Merkez Bankası başkanının görev süresinin 4 yıla
düşürülmesiyle, ilgili şu yorumu yaptı: Çok farklı görev süreleri
olan kurullar var. 6 yıl, 5 yıl, 4 yıl, 3 yıl vs… Hepsiyle ilgili
bir düzenleme yapıldı, aşağıdakiler yukarı, yukarıdakiler aşağı,
hepsi 4 yılla sabitlendi.
SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜMEYİ YAKALAYACAĞIZ
Bakan Albayrak öncelikli hedefin büyüme mi, enflasyon mu olacağının
sorulması üzerine şu değerlendirmeyi yaptı: Benim baktığım hikâye
şudur: Fiyat istikrarı ve büyüme birbirine alternatifi değil ama
tabii ki önümüzdeki süreçte daha gerçekçi ve sağlam bir şekilde
ilerleyeceğiz. Birbirini tamamlayacak şekilde başaran örnekler var.
Ayakları sağlam yere basan, sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyüme
trendini yakalamayı hedefliyoruz.
Türkiye, yetişmiş insan gücü, güçlü enerji, ulaşım, iletişim altyapısı, çeşitlendirilmiş endüstrisi ve sermaye yapısı ile bölgesinde çok güçlü ve farklı konumda olan bir ülke. Türkiye on yıllardır süre gelen sahte korkularla, kaygılarla, travmalarla mücadele ede ede 16 yılda hepsini geride bıraktı. Burada şimdilik bir oran vermeyeyim ama cari harcamaların dışında yatırım harcamalarına dayalı belli bir yüzde hepsinden azaltıma gidecek bir süreci başlattık. Disiplinli bir şekilde harcamaların azaltılması hususunda mutabakat var. Gelir tarafı da; bedelli, imar ve vergi barışı ile önemli bir konsolidasyonu sağlayacak. Maliyenin kendi içinde de performans modeli uygulayacağız.
SPK KARARINDA KÖTÜ NİYET YOK
Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) 13 Temmuz’da aldığı 15 Temmuz’da
kaldırdığı piyasa bozucu eylemlerle ilgili düzenlemesinde kötü
niyet aramadığını kaydeden Bakan Albayrak şöyle konuştu:
Piyasada oluşabilen bu değeri yerli yatırımcı şirket sahipleri tarafından alınabilmesi mantığıyla yaptığını düşünüyorum. Ama içeriden aldığı bilgiyi fırsata dönüştürmenin önünü açması gibi piyasada farklı bir algı oluşturabilir eleştirilerini de dikkate alarak böyle bir noktada bir düzenlemeye gittiğini görüyorum. Yani ben orada bir kötü niyet aramıyorum.