Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Arada bu gayri milli muhalefet saadet zinciri halkası uzantıları küçük beyinleri ile "Nerede Damat... Nerede Berat Albayrak? " diyor ya!..
Bizde "Adreslere posta" bir yazı ile hatırlatalım dedik...
İşte burada...
Okusunlar!...
Bir insanın;
Omurgalı bir duruş göstermesi…
Net olması…
Sade bir yaşamı sevmesi…
Siyaseti husumet olarak görmemesi…
Haksızlıklara karşı bazen baldıran zehri içip susması…
Çamur atanlara karşı bir gün dahi aynı dilden cevap vermemesi…
İnanmadığı hiçbir kararın altına imza atmaması…
İş dünyasının menfaatçileri tarafından sevilmemesi…
İlkelerine ters düşen yaklaşımlar olunca kenara çekilip takdiri millete bırakması…
Suç mu?
Yoksa takdir edilecek bir duruş mu?
Biliyorum Türk siyasetinde hiçte alışık olmadığımız bir portre sunarak bir soru sordum!..
Çünkü gerekli oldu!..
Hala onu tanıyamadılar!..
*
Şöyle bir bakın…
Yaşamı boyunca arkasında üzerine çamur atılacak en küçük
şaibesi olmuş mu?
Doğru bildiğini her zeminde söyleyecek kadar mert ve dürüst olmamış
mı?
Konu ne olursa olsun her daim olduğu ve göründüğü gibi bir
adam duruşu göstermemiş mi?
Devletin kasası ona emanet edilmesine rağmen akçeli işlerle hiç
alakası olmuş mu?
Siyaseti, makamını kendisine bir gün dahi bir araç olarak
kullanmış mı?
Ben bakanım edası ile hava basmış mı?
Mümkün değil!..
Evet diyen varsa söylesin yazalım!..
Diyeceğim şu ki…
Onu tanımak için yetiştiği baba ocağına bakmak gerekir…
Bir söz vardır…
“Öyle bir hayatınız olsun ki, çocuklarınız hakkaniyet ve
dürüstlüğü düşündüklerinde, akıllarına siz gelesiniz.”
O üstat Sadık Albayrak’ın evladı olmanın, onun medresesinden
yetişmiş olmanın her daim gururunu yaşarken onun yoluna baş
koymuştur!..
Bu bir...
İki...
Baba ocağında ahlaklı ve faziletli bir Müslüman olmanın
dersi ancak bu kadar alınabilirdi…
O da bu dersi alarak kendini mükemmel bir şekilde
yetiştirerek vatanına milletine adadı!..
*
Fakat burası Türkiye!
Bu ülkede böylesine örnek duruşun değeri olmaz!..
Siyasi çirkeflik yapacaksın..
Kavga edeceksin!..
Hakaret edeceksin!..
Makamını kullanacaksın!..
Çevreni besleyeceksin!..
Cambaz olup şov yapacaksın!..
Fitne fesat üreteceksin!
"Dün dündür bugün bugündür" diyerek kıvıracaksın!
Her yere yeşil ışık yakacaksın!
Başarı için her yol mubah anlayışını ilke edineceksin…
Yani
Omurgasız olacaksın ki değerin olsun…
İşte o bunları yapmadı!
O nedenle suçlu!..
Elinde her türlü güç imkanı varken kendisine sürekli çamur atıp
hakaret edenlere karşı dahi çıkıp tek kelime cevap vermeyip
“Sizi Allah’a havale ediyorum” diyecek kadar koca
bir yürek taşıdığı için suçlu!..
Çok güzel sözdür…
“Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.”
Aynen öyledir Berat Albayrak!..
İşi ile hep konuştu!..
*
Kim ne derse desin o;
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin gelmiş geçmiş en dik duruş gösteren,
en başarılı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı kim denilse, akla hiç
tartışmasız onun adı gelecektir!
Çünkü “Bu ülkede Enerji Bakanlığı da varmış”
dedirten hayal denilen projelerin bugün gerçeğe dönüştürülmesinin
mimarı o olmuştur…
Yani onun Enerji Bakanlığı bir milattır bu ülkede!
“Millî enerji ve maden politikası”nın stratejini 2017 yılında açıkladığında küçümseyenlerin hatta görmezden gelenlerin, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığının azaltılması yönünde atılan adımları ve ulaşılan başarıları takdir etmelerini beklemiyoruz tabiki!..
“Doğalgaz ve petrol ithal etmeyen bir Türkiye inşa etmeliyiz” kararlılığının nasıl sonuçlar ürettiğini görmedik mi?
“Yıllardır arıyoruz, bulunamıyor” diye karşı çıkanlara, “yöntem değişikliğine giderek buluncaya kadar aramalıyız” ısrarının müjdeler getirdiğini yaşamıyoruz mu?
Karadeniz’de Sakarya Gaz Sahası’nda bulunan 320 milyar metreküplük doğalgaz rezerv keşfinin mimarı işte o..
En büyük şansızlığı dünyada paranın bol olduğu dönemde değil dünyada ekonomik krizin yaşandığı, en önemlisi ABD tarafından Cumhuriyet tarihinin en büyük küresel ekonomi saldırısı altında Hazine ve Maliye Bakanlığı yapmak zorunda kalması oldu...
Bütün yük onun omuzlarına bindi...
Çok büyük sıkıntılar çekerken buna rağmen yüzde yüz yerli ve milli politikalar üreterek ekonomi gemisini azgın dalgalar arasından çıkarıp sağ salim limana demirledi!..
Sonrasında ekonominin toparlanmasının temelini binbir zorlukla atan bir devlet aklı olduğu görüldü!..
Çok büyük haksızlıklara uğradı çok!..
İçeriden dışarıdan her türlü saldırılar karşısında yalnız adam olarak kalırken başı dik alnı açık şekilde dimdik ayakta durarak kendini bütün okların hedefi yaptı!..
Bunları kim inkar edebilir ki!
Berat Albayrak’a yapılan linç kampanyalarının sebebi şimdi daha iyi anlaşılıyor.
*
Hazine ve Maliye Bakanlığı döneminde her gün
“Damat…Damat” diye çirkince aile değerleri
üzerinden siyaset yapanlar, o görevini bıraktıktan sonra ne
hikmetse Hazine ve Maliye Bakanlığının adını
unuttular!..
Nerede her grup toplantısında “Damat, Damat” diye sürekli çirkince saldıran Meral Hanım ve Kemal Bey!
Hazine ve Maliye Bakanlığı yerli yerinde!
Şimdi çok memnunsunuz!
Çünkü hedefleri onun icraatları değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı
yıpratmak için ona saldırmaları gerektiğini bilmeleriydi!
Bunu da ahlaksızca yaptılar!..
*
Diyeceğim şu ki;
O hiç bir zaman siyasetçi olmadı...
Çünkü istemedi!..
Kendini dünyalar kadar değerli zannedenlere karşı
dünyanın beş para etmediğini haykıracak kadar güçlü oldu
hep...
Acı olan gerçek şu ki bu ülkede herkes dürüst bir insan istiyor ama
hiç kimse dürüst insanı sevmiyor!.
*
Peki suçu yok mu?
Olmaz olur mu?
Ne diyor (Nisa/135)
“Dürüstlük; her yerde, her zaman ve her konuda, kendi
aleyhimize de sevdiklerimizin aleyhine de olsa, sadece
doğruların ve dürüstlerin yanında, yanlışların ve yanlış yapanların
karşısında yer almaktır.”
İşte suçu bu!
Peyami Safa'nın da dediği gibi “İyi, dürüst ve doğru
olanlar kaybetmez. Kaybedilir.”
Fakat unutulmasın ki her gecenin bir sabahı var…
Berat Albayrak bugün üzerinde var olan engin bir devlet
tecrübesi ile bu devlete hizmet edecek uzun bir yaşam hikâyesi
olacağını düşünüyorum…
Çünkü;
İnsan yaşamı boyunca sayısız tecrübe ve olay yaşar ve
çeşitli karakterde insanla karşılaşır. Böylece anılarında iyi ve
kötü birçok sahne yer alır ki bunlar ona yürüyeceği yolda
ders olur…
O da bu dersi almıştır ki hayatta tecrübenin yaşı yoktur!
Gelelim “Nerede” diyenlere!
Üstat Necip Fazıl der ki;
“Bir namazım, bir duam, birde eski seccadem, hepsi hepsi bu
kadar, işte benim sermayem...”
İşte Berat Albayrak burada!..
Hadi gözünüz aydın!..