Benzin devri bitmeyecek, işte nedeni!
Abone olAraştırmacılar mazota çok yakın yakın bir yakıt üretti. Ne ile üretildiğini duyunca şaşıracaksınız...
Araştırmacılar, yakıt üretme yeteneğine sahip bir
bakteri keşfettiklerini belirtti.
Genetik yapısı değiştirilen koli basili
(e. coli) bakterisi, şekeri, mazota çok yakın bir yakıta
dönüştürdü. Bu işlemin kapsamı büyütülebilirse, sentetik yakıtın
fosil yakıt enerjisine alternatif olabileceği düşünülüyor.
Sonuçları 'Proceedings of the National Academy of Sciences' dergisinde yayınlanan araştırmayı yürüten ekipte yer alan Prof. John Love, "Biyoyakıtlar gibi ikame yakıtlar yerine, yedek bir fosil yakıt geliştirdik. Amaç; araba üreticilerinin, tüketicilerin ve akaryakıt bayilerinin değişikliği fark etmemesi” yorumunu yaptı.
YÜZDE ON PETROLLE
HARMANLANARAK KULLANILIYOR
Dünya genelinde biyoyakıt kullanımı artıyor.
Avrupa Birliği'nde 2020 yılında bitkisel akaryakıt tüketme oranının
yüzde 10'a çıkarılması hedefleniyor.
Ancak biyodizel ve biyoetanol türü
yakıtlar bütün modern motorlarda kullanılamıyor. Motorların
çoğunluğunda kullanılabilmeleri için, yüzde 5 ila 10'unun petrol
ile harmanlanması gerekiyor.
TAMAMEN MODER MOTORLARA UYGUN YAPIDA
E. coli bakterisi ile üretilen yakıt ise bambaşka özelliklere sahip. Sentetik biyoloğu Prof. Love bunu şöyle açıklıyor: "Yaptığımız, tam olarak modern motorlara uygun yapıda ve gerekli bileşime sahip yakıt üretmek. İsterseniz buna biyo-fosil-yakıt deyin."
Shell şirketi ile İngiltere'deki kamu
destekli düşünce kuruluşu Biyoteknoloji ve Biyoloji Bilimleri
Araştırma Konseyi tarafından finanse edilen araştırmada kullanılan
E. coli türü, normal koşullarda şeker alıp yağa dönüştürür.
SENTETİK BİYOLOJİ ARACILIĞIYLA HÜCRE YAPISI
DEĞİŞTİRİLDİ
Sentetik biyoloji aracılığıyla bakterinin hücre mekanizmasını değiştiren bilimciler, şekerin sentetik yakıt moleküllerine dönüştürülmesini başardı. Böylece bakteri, adeta bir yakıt fabrikası haline geldi. Ancak ortaya bir yemek kaşığı alkan çıkması için yaklaşık 100 litre bakteri gerektiği anlaşıldı.
Endüstriyel üretime geçmek için miktarı artırmaları gerektiğini belirten Prof. Love, bunun gerçekleşip gerçekleşemeyeceğini anlamak için 3-5 yıl çalışacaklarını belirtiyor.
Bu süre zarfında, bakterinin insan veya hayvan atıklarını yakıta dönüştürüp dönüştüremeyeceği de incelenecek.
BİYO YAKITLAR ATMOSFERİ
KİRLETMİYOR
Biyoyakıtlar, fosil yakıtlara karşı yeşil
alternatif olarak ortaya çıktı.
Petrol ve mazot tüketildiğinde, Dünya'nın derinliklerinde birikmiş olan karbondioksitin atmosfere karışmasına yol açıyor. Biyoyakıtlar ise sadece bitkilerin atmosfere saldığı miktarda karbondioksit yayıyor.
Ancak biyoyakıt üretmek için kullanılan tarım mahsüllerinin yetiştirilmesi sırasında harcanan enerji de 'karboz ayak izi' hesabına dahil ediliyor. Bu nedenle, biyoyakıtların zararlı olduğu görüşleri de dile getiriliyor.
Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü
Chatham House tarafından yayınlanan raporda, biyoyakıtların
masraflı olduğu ve küresel iklim üzerinde fosil yakıtlara göre daha
olumsuz etkide bulunduğu öne sürülüyor.
MAZOT ÜRETİMİ POTANSİYELİ GENİŞLEDİ
İngiltere hükümetine biyoyakıtlar konusunda danışmanlık yapan Geraignt Evans, bakteri temelli yakıt üretiminde de bu tür etkenlerin göz önünde bulundurulması gerektiği görüşünde.
İleri sürülen yöntemle, mazot üretimi potansiyelinin genişlediğini belirten Evans, "Yine de bunun topraktan geldiğinin ve sürdürülebilirliğinin üzerinde dikkatlice durmalıyız. Bu bir sihirli değnek değil, alet çantasındaki başka bir alet" diyor.