Benimle oynar mısın?

Şimdi size Türkiye'nin son günlerde yaşadığı 4 olayın iddia edilen senaryolarını yazacağım, okuyun bakalım siz ne düşüneceksiniz. Ama olayları değil, düştüğümüz durumu değerlendirin siz de.

Nesrin YILMAZ nesriny@internethaber.com

Son günlerde ortaya atılan senaryo iddiaları senaristleri bile kıskandıracak cinsten.

Milletin allak bullak olan kafası daha da karıştı, halkı bir taraf çekmek, insanları bir gruba ait olmak zorunda bırakmak için bütün siyasiler seferber olmuş sanki.

Şimdi size Türkiye'nin son günlerde yaşadığı 4 olayın iddia edilen senaryolarını yazacağım, okuyun bakalım siz ne düşüneceksiniz. Ama olayları değil, düştüğümüz durumu değerlendirin siz de.

Çünkü benim amacım bu iddiaları ne savunmak ne de yermek.

Sadece şunu göstermek istiyorum ki, birileri bizimle fena halde kafa buluyor.

Birinci olayımız gündemi aylardır meşgul eden açlık grevleri. MHP'nin iddiasına göre açlık grevleri AKP, BDP ve PKK'nın bir oyunu. Abdullah Öcalanın isteklerini ve terörü meşrulaştırmak için, onların istediklerini yerine getirmek için, halkın tepkisini çekeceklerinden böyle bir yola başvurdular. Açlık grevleriyle halkın ve sivil toplum kuruluşlarının dikkatini çekerek olayı insani bir konuma taşıdılar ve Kürtlere hakları verilmeye başlandı. Seçim sonrası istekler verilmeye devam edecek.

İkinci olay ise, aradan yıllar geçmesine rağmen gündemden düşmeyen "one minute" olayı. MHP ve CHP yine bu olayın bir oyun olduğu görüşünde. Halkın gönlünü kazanmak için ABD ile danışıklı olarak AKP tarafından oynanmış bir oyun olduğunu söylüyorlar. Maksat Ilımlı İslam projesi. Başbakan tribünlere oynadı, sanki İsrail'e kafa tutuyormuş gibi göründü ama sonra Kürecik'teki üssü İsrail'in kullanmasına izin verdi. İddia bunun planlanmış bir oyun olduğu.

Üçüncü olayımız, 90 gün boyunca Suriye'de esir tutulan Cüneyt Ünal'ın kurtarılma hadisesi. Bu olayda da AKP, Cüneyt Ünal'ın kurtarılmasının amacının AKP'yi yıpratmak olduğunu düşünüyor. Esad'la işbirliği yapan CHP'nin amacının halkın gözünde Esad ve kendilerini insani davranışlarında bulunduğunu göstererek buradaki muhaliflere selam çakmak olduğunu söylüyorlar. Çekilen resim de AKP için bu oyunun kanıtı.

Dördüncü olayımız ise 12 Eylül yargılaması. Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın hasta yataklarında yargılanmasının şova dönüştüğünü söyleyen CHP ve MHP, AKP'nin amacının halkın gözünü boyamak olduğu görüşünde. Burada da bir oyun oynanarak sanki 12 Eylül yargılanıyormuş gibi yaptıkları gerekçesiyle AKP'yi suçluyorlar.

Yani siyasilere göre, bir partinin yaptığı diğer pariye göre bir oyun, biz de bu oyunun izleyicileriyiz.

Kime inanacağız, kim samimi biz de bilemiyoruz. Öyle bir kurguyla da anlatıyorlar ki, inansanız bir türlü, inanmasanız bir türlü.

İşte burada devreye akıl denen insani meziyet giriyor, hani yaradanın başka hiçbir canlıya vermeyip insana sunduğu o muhteşem şey.

Birilerinin oyununun parçası olmak, birilerinin doğrularının peşinden kan ter içinde koşmak yerine kendi doğrularını bulmalı insan.

Ve oyun diye yutturulmaya çalışılan olayların gerçeğini aklını kullanarak bulabilmeli.

Yoksa oyunun bir parçası olup çıkacağız.

Ama kimse fazla bir şey beklemesin, en fazla, oyunun başında öldürülen konuk oyuncudan ya da figürandan fakınız kalmaz.

Sizce bizimle kim oynuyor, bizi kim oynatıyor?

twitter.com/nsrnylmz