Son günlerde ortaya atılan senaryo iddiaları senaristleri bile
kıskandıracak cinsten.
Milletin allak bullak olan kafası daha da karıştı, halkı bir
taraf çekmek, insanları bir gruba ait olmak zorunda bırakmak için
bütün siyasiler seferber olmuş sanki.
Şimdi size Türkiye'nin son günlerde yaşadığı 4 olayın iddia
edilen senaryolarını yazacağım, okuyun bakalım siz ne
düşüneceksiniz. Ama olayları değil, düştüğümüz durumu değerlendirin
siz de.
Çünkü benim amacım bu iddiaları ne savunmak ne de yermek.
Sadece şunu göstermek istiyorum ki, birileri bizimle fena halde
kafa buluyor.
Birinci olayımız gündemi aylardır meşgul eden açlık
grevleri. MHP'nin iddiasına göre açlık grevleri AKP, BDP
ve PKK'nın bir oyunu. Abdullah Öcalanın isteklerini ve terörü
meşrulaştırmak için, onların istediklerini yerine getirmek için,
halkın tepkisini çekeceklerinden böyle bir yola başvurdular. Açlık
grevleriyle halkın ve sivil toplum kuruluşlarının dikkatini çekerek
olayı insani bir konuma taşıdılar ve Kürtlere hakları verilmeye
başlandı. Seçim sonrası istekler verilmeye devam edecek.
İkinci olay ise, aradan yıllar geçmesine rağmen
gündemden düşmeyen "one minute" olayı. MHP ve CHP yine bu
olayın bir oyun olduğu görüşünde. Halkın gönlünü kazanmak için ABD
ile danışıklı olarak AKP tarafından oynanmış bir oyun olduğunu
söylüyorlar. Maksat Ilımlı İslam projesi. Başbakan tribünlere
oynadı, sanki İsrail'e kafa tutuyormuş gibi göründü ama sonra
Kürecik'teki üssü İsrail'in kullanmasına izin verdi. İddia bunun
planlanmış bir oyun olduğu.
Üçüncü olayımız, 90 gün boyunca Suriye'de esir tutulan
Cüneyt Ünal'ın kurtarılma hadisesi. Bu olayda da AKP,
Cüneyt Ünal'ın kurtarılmasının amacının AKP'yi yıpratmak olduğunu
düşünüyor. Esad'la işbirliği yapan CHP'nin amacının halkın gözünde
Esad ve kendilerini insani davranışlarında bulunduğunu göstererek
buradaki muhaliflere selam çakmak olduğunu söylüyorlar. Çekilen
resim de AKP için bu oyunun kanıtı.
Dördüncü olayımız ise 12 Eylül yargılaması.
Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın hasta yataklarında
yargılanmasının şova dönüştüğünü söyleyen CHP ve MHP, AKP'nin
amacının halkın gözünü boyamak olduğu görüşünde. Burada da bir oyun
oynanarak sanki 12 Eylül yargılanıyormuş gibi yaptıkları
gerekçesiyle AKP'yi suçluyorlar.
Yani siyasilere göre, bir partinin yaptığı diğer pariye göre bir
oyun, biz de bu oyunun izleyicileriyiz.
Kime inanacağız, kim samimi biz de bilemiyoruz. Öyle bir
kurguyla da anlatıyorlar ki, inansanız bir türlü, inanmasanız bir
türlü.
İşte burada devreye akıl denen insani meziyet giriyor, hani
yaradanın başka hiçbir canlıya vermeyip insana sunduğu o muhteşem
şey.
Birilerinin oyununun parçası olmak, birilerinin doğrularının
peşinden kan ter içinde koşmak yerine kendi doğrularını bulmalı
insan.
Ve oyun diye yutturulmaya çalışılan olayların gerçeğini aklını
kullanarak bulabilmeli.
Yoksa oyunun bir parçası olup çıkacağız.
Ama kimse fazla bir şey beklemesin, en fazla, oyunun başında
öldürülen konuk oyuncudan ya da figürandan fakınız kalmaz.
Sizce bizimle kim oynuyor, bizi kim oynatıyor?
twitter.com/nsrnylmz