Benim müslümanım işini bilir!

Cübbeli Ahmet Hoca milletin üzerinde büyük oyunlar oynanmasına rağmen içi rahat. Hoca'ya göre, Türk milleti uyanık. Çok sıkışırsa gider kiliseye, İncil’in içindeki 100- 200 Euro’yu alır, gavur da olmaz, İncil'i de okumaz.

Çankırı Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği (ÇEYDER) tarafından Atatürk Stadı’nda halka açık olarak düzenlenen ‘Asrı Saadet Gecesi’ne, Cübbeli Ahmet Hoca konuşmacı olarak katıldı. Yaklaşık 4 bin kişiye konuşan Cübbeli Ahmet Hoca, şunları söyledi.

“Bu milleti namazdan, Kuran’dan nasıl uzaklaştırırız diye planlar yapılıyor. ‘Misyonerlik faaliyetlerini nasıl yayarız, milleti nasıl Hıristiyan yaparız’ diye uğraşıyorlar. Millet de fakir olunca, zor oyunu bozuyor biraz. Kiliselere çağırıyorlar, zarfların içine, incilin içine Euro’lar koyuyorlar. Hıristiyanlar dine davet ederler, ama yahudiler insanları kendi dinlerine pek çağırmazlar. Onlarınki ırka dayalıdır. Annesi yahudi olmayan yahudi olamaz. O bakımdan onlarda durum biraz farklıdır. Ama onlar mikseri arkadan karıştırırlar. Mikser gibi tüm dünyayı karıştırırlar. Hıristiyanlarda çok büyük bir alemdir nüfus bakımından. Ama onların da ipleri sapları, onların eline düşmüştür. Bundan dolayı tehlike çok büyüktür.”

‘BİZİM MİLLETİMİZ EURO'YU ALIR, İNCİL'İ OKUMAZ’
Türk milleti üzerinde çok büyük oyunlar oynandığını, bu nedenle uyanık olmak gerektiğini belirten Cübbeli Ahmet Hoca, şöyle devam etti:

“Gerçi bizim Türk milleti uyanıktır. Çok sıkışırsa gider kiliseye, İncil’in içindeki 100- 200 Euro’yu alır, gavur da olmaz, gider o incilin içindeki parayı da alır, incili de okumaz, gider bir yere koyar, ya da yakar, parayı da alır yer. Ama öyle de biraz sahtekarlık olur, böyle de yapmamak lazım. Bizim millet böyle bir milletir. Çok sıkışırsa ama ha. Keyfine gitmez kiliseye miliseye. Çok sıkışırsa, ölmeyecek kadar domuz eti yemek caiz ya. Bu fetvaya göre amel eder. Amma velakin yine de yanaşmamak, bulaşmamak lazım. İlla ki müslümanın zekatı fitresi var. Müslümanı gavura muhtaç etmemek lazım. Zekat, fitre müessesesini iyi çalıştırmak lazım.”